YDH'nin haberine göre, açıklamada, Saadat’ın Megiddo Cezaevi’nde ağır sağlık koşullarına ve sistematik kötü muameleye maruz kaldığı vurgulandı.

FHKC, son dönemde yaşanan sevkiyat sırasında Saadat’a yönelik şiddet ve ihmal vakalarını hatırlatarak, İsrail makamlarını doğrudan sorumlu tuttu. Bu muamelelerin, Filistinli tutuklulara yönelik sürdürülen geniş kapsamlı fiziksel ve psikolojik yıpratma politikasının bir parçası olduğu belirtildi.

“Tıbbi ihmal ve tecrit bir yok etme stratejisine dönüştü”

Cephenin açıklamasına göre, tutsaklara yönelik tıbbi bakımın sistematik biçimde engellenmesi, uzun süreli tecrit uygulamaları, kasıtlı aç bırakma ve fiziksel işkence, İsrail’in cezaevlerindeki politikalarının temel unsurlarını oluşturuyor. Bu çerçevede, yalnızca Ahmed Saadat değil, örgütün Siyasi Büro Üyesi ve Cezaevi Kolu Sorumlusu Ahed Ebu Galmi gibi isimlerin de hedef alındığı kaydedildi. Ebu Galmi'nin yakın zamanda Gilboa Cezaevi’ne son derece sert koşullar altında nakledildiği bildirildi.

Öne çıkan diğer tutuklular da işkence altında

FHKC’nin açıklamasında, yalnızca kendi lider kadrosu değil, Hamas ve İslami Cihad gibi diğer direniş hareketlerinin önde gelen tutuklularının da benzeri görülmemiş bir baskı ve işkenceye maruz kaldığı belirtildi. Bu isimler arasında Hasan Selame, Abdullah Bergusi ve İbrahim Hamid gibi önde gelen figürler yer aldı.

Uluslararası kamuoyuna seferberlik çağrısı

Cephenin açıklamasında, İsrail hapishanelerinde yaşanan sistematik insan hakları ihlallerinin sona erdirilmesi için küresel çapta bir dayanışma kampanyasının başlatılması istendi. Filistin halkı, diasporadaki örgütler, insan hakları kuruluşları ve dünyanın özgür kamuoyları, acil ve etkili adımlar atmaya davet edildi.

FHKC ayrıca, Ahmed Saadat başta olmak üzere tüm siyasi tutsakların serbest bırakılması ve cezaevlerindeki insanlık dışı koşulların ortadan kaldırılması için diğer direniş hareketleriyle birlikte mücadeleyi sürdüreceklerini ve her türlü fedakârlığı göze aldıklarını vurguladı.