Allah’ın adı ile..

Siyonist İsrail yetkilileri ve medyası Türkiye ile yapılan anlaşmanın ardından kamuoyunu etkilemeye dönük faaliyetlerine hız verdiler. Hükümetin dış politikada son 6 yıldır yaşadığı açmazları ve yol kazalarını bir koz olarak kullanmak isteyen Siyonist yetkililerden Dore Gold, geçtiğimiz aylarda Habertürk’ten Nalan Koçak’a verdiği röportajda[1] tuzak açıklamalar yaparak aklı sıra Türkiye kamuoyunu manipüle etmeye çalıştı.

Siyonist rejimin ‘kara kutusu’ olarak bilinen, Netanyahu’nun dış politikadaki beyni ve Türkiye ile Gasıp İsrail arasındaki yakınlaşmanın mimarlarından dışişleri çalışanı Dore Gold, röportajın daha ilk cümlesinde ‘’İran, sadece İsrail için değil Türkiye için de büyük tehdittir’’ iddiasında bulundu.

Bilindiği gibi 90’lı yıllarda bu argümanı çok sıklıkla kullanan Siyonist yetkililer, o zamanki siyasilerden ve askeri yetkililerden de aldıkları güçle Türkiye ile var olan askeri, istihbari, iktisadi ve diplomatik ilişkileri üst seviyeye çıkardılar. O zamanlar İran’a karşı Türkiye’de yürütülen propaganda laiklik üzerinden yapılıyordu. Siyonist yetkililer de laiklik ve Atatürkçülük maskesini kullanarak Türkiye kamuoyunda İran düşmanlığının artmasını hedefliyordu. Günümüzde ise Türkiye ile İran arasında var olan bazı görüş ayrılıklarını fırsat olarak gören Gold, 28 Şubat günlerini çağrıştıran bir şeytanlıkla Türkiye kamuoyunu bu konuda etkileyebileceğini düşünüyor.

Fakat Dore Gold bu pervasızca sözleri söylerken, habis terör örgütü FETÖ tarafından 15 Temmuz’da kanlı bir darbeye maruz kalan Türkiye’ye daha darbenin ilk saatlerinde İran tarafından güçlü bir destek verildiğini unutuyor. Hatırlanacağı üzere, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ve üst düzey askeri yetkililer sabaha kadar uyumayıp Türkiye’nin meşru hükümetine ve cumhurbaşkanımıza tam destek verip darbecileri kınarken, Siyonist İsrail yetkilileri ancak darbeden 2 gün sonra o da yarım ağızla hükümete destek açıklaması yapabilmişlerdi. Halkımız ve devlet yetkililerimiz bu gerçeği bilirken, Gold’un Türkiye hükümetini ve halkını İran’a karşı kışkırtması beyhude bir çabadır. Siyonist yetkililerin Türkiye’ye yönelik kurmaya çalıştıkları birinci tuzak budur ve bence Türkiye kamuoyu ve devleti bu tuzağa düşmeyecektir.  

Siyonist yetkili, gazetecinin Mavi Marmara baskını ile ilgili sorusuna ise hiç alakasız bir cevap vererek esasında korktukları şeyi kendi ağzıyla şu cümleyle itiraf ediyor: ‘’Biz, İranlıların Gazze’ye yönelik deniz ablukasını kırmasından ve füzelerle dolu gemilerle bölgeye gelmesinden endişeliydik.’’

Yine Kasım ayı içerisinde Türkiye’de yayınlanan Şalom Gazetesi’nin muhabiri Selin Nasi, Siyonist İsrail Kanal 2 TV’si Dış Haberler Editörü Arad Nir İle bir röportaj yaptı.[2] Türkiye’nin İsrail’le ilişkilerini fazla ön plana çıkarmadan devam ettirme eğiliminde olduğunu belirten Nir, doğalgaz pazarlığına dikkat çekti.

Türkiye’nin Gasıp İsrail ile ilişkilerinin önümüzdeki yıllarda daha çok enerji, su ve doğalgaz üzerinde yoğunlaşacağı, buna istihbarat paylaşımı, NATO’dan dolayı ortak askeri tatbikatların yapılması ve askeri üslerin kullanılma izninin verilmesi konularının da eklenebileceği herkesin malumu.

Siyonist İsrail; Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetimiyle Akdeniz’den ( Mısır, Gazze ve Lübnan açıklarından) çıkardığı daha doğrusu çaldığı doğalgazın Avrupa’ya taşıması konusunda görüşmeler yapıyor ve bu yolla Türkiye’ye şu mesajı veriyor: ‘’Eğer benim çıkardığım(çaldığım) gazı Avrupa’ya sen taşımazsan ben de Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimiyle anlaşırım.’’

Gasıp İsrail için doğalgazı sıvılaştırarak Mısır üzerinden taşımak veya Yunanistan’a boru hattı döşemek çok maliyetli. Fakat Akdeniz’den çıkarılacak(çalınacak) doğalgazın Leviathan havzasından Mersin’e döşenecek boru hattıyla Avrupa’ya pazarlanması en iyi alternatif. Ayrıca Siyonist İsrail’in Manavgat’tan KKTC’ye boru hattıyla ulaşan suda da gözü var.   

İşte! Türkiye’ye Siyonist Rejim tarafından kurulan ikinci tuzak enerji ve su tuzağıdır.

Türkiye bu konuda hassas davranarak bedeli ne olursa olsun Katil İsrail’in Akdeniz’den çaldığı bu gazın Avrupa’ya intikaline aracılık yapmamalı, bu hırsızlığa ortak olmamalıdır. Ayrıca on yıllardan beri Manavgat suyunda gözü olan Siyonist rejimin bu hevesini kursağında bırakmalı ve bu katil rejime su satmamalıdır.

 

kudusgencligi.com                                         Galip İslam

 


[1] http://www.kudusgunu.com/siyonist-diplomat-gold-itiraf-etti----iranlilarin-gazze-ye-yonelik-deniz-ablukasini-kirmasindan-ve-fuzelerle-dolu-gemilerle-bolgeye-gelmelerinden-endiseliydik--_h13176.html

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.