Açıklamaya göre, hapishane yönetimi düzenli olarak koğuşlara baskınlar düzenleyerek esirlere fiziksel şiddet uyguluyor ve kasıtlı olarak sağlık hizmetlerini engelliyor.
Filistin Enformasyon Merkezi'nin haberine göre, heyet adına konuşan avukat, yaptığı son ziyaretlerde esirlerin yaşadığı ağır koşullara tanıklık ettiğini aktardı. Görüştüğü esirlerin ortak şikâyetleri arasında yemeklerin hem kalitesiz hem de yetersiz olması öne çıktı. Yiyeceklerin şekersiz, tuzsuz ve az miktarda verildiği ifade edilirken, özel birimlerin odalara ani baskınlar düzenlediği ve bu baskınlarda “Metsada” isimli özel birliğin esirlerin yataklarına el koyduğu bildirildi. Bu tür uygulamalara cezalar da eşlik ediyor.
Esirlerin günlük yaşam alanlarına erişimi de kısıtlanmış durumda. Sabah saat altıda sadece yarım saatliğine avluya çıkarılmalarına izin veriliyor. Bunun dışında çoğu zaman açık havaya çıkmaları keyfi gerekçelerle engelleniyor. Ayrıca esirlerin temel ihtiyaçlardan biri olan kıyafet konusunda da ciddi eksiklikler yaşandığı belirtildi.
Avukatın aktardığına göre, görüştüğü mahkûmlar arasında Tulkerem’den idari tutuklu Kuteybe Semur da yer alıyor. Bölüm 19, Oda 8’de tutulan Semur, yaklaşık bir aydır vücudunda yoğun kaşıntı olduğunu ve birçok kez test talep etmesine rağmen hapishane yönetiminin bu talepleri görmezden geldiğini söyledi.
Görüşülen bir diğer esir, Cenin’den 18 yaşındaki Abdullah Muhammed Salih Manasıra. Bölüm 11, Oda 15’te kalan Manasıra, diş ağrısı ve alerji gibi sağlık sorunları yaşadığını, merhem gibi temel tedavilere ihtiyaç duyduğunu ancak defalarca dilekçe vermesine rağmen hapishane yönetiminden hiçbir yanıt alamadığını belirtti.
Halhul kentinden Şerefuddin Adil Muhammed Ebu Deyye de avukatla görüşen bir başka esirdi. Bölüm 25, Oda 14’te tutulan Ebu Deyye, göz rahatsızlığı yaşadığını ve bu sorunun tutuklanmadan önce de var olduğunu, bu nedenle muayene ve tetkik istediğini ancak taleplerinin reddedildiğini aktardı.
Ayrıca Beytlahim’den Muhammed Mahmud İsa da sağlık sorunlarıyla baş etmeye çalışıyor. Bölüm 16, Oda 12’de bulunan esir, tutuklandıktan sonra kulak ağrıları, mide problemleri ve ayaklarında mantar oluştuğunu söyledi. İlaçlara ihtiyaç duyduğunu belirten İsa, hapishane yönetiminin bilerek tedavi sürecini engellediğini ifade etti.
Tüm bu bireysel vakalar, Filistin Esirler ve Özgürleştirilenler Heyeti ile Esir Kulübü tarafından kısa süre önce yayımlanan ortak raporda da destekleniyor. Raporda, İsrail’in hapishane sisteminin, esirleri insani koşullardan mahrum bırakmayı ve psikolojik olarak yıldırmayı hedefleyen uygulamalara başvurduğu vurgulandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik başlattığı soykırım savaşının üzerinden 19 ay geçmesine rağmen, hapishanelerdeki koşulların değişmediği hatta daha da kötüleştiği ve zamanın esirlerin yaşamında yıkıcı bir rol oynadığı ifade edildi.