Söz konusu girişim, yerel ve uluslararası düzeyde ciddi tepkilere yol açtı. Uzmanlar, planın doğrudan siyasi ve güvenlik amaçlı olduğunu, insani yardım prensipleriyle bağdaşmadığını ve Gazze’deki krizi daha da derinleştireceğini ifade ediyor.
Görevli Şirketler: Eski Ajanlar Sahada
Dağıtımı üstlenmesi planlanan iki Amerikan firması Safe Rich Solutions ve UG Solutions olarak açıklandı. Bu şirketlerde görev yapan personelin büyük çoğunluğunun, daha önce Amerikan özel kuvvetlerinde veya CIA bünyesinde çalışmış kişiler olduğu bildiriliyor.
Uluslararası Tepkiler Büyüyor
Hamas, söz konusu planı “uluslararası hukukun açık bir ihlali” ve “sivil halkı aç bırakmayı hedefleyen bilinçli bir strateji” olarak niteledi. Yapılan açıklamada, insani yardımların yalnızca uluslararası ve tarafsız kurumlar eliyle ulaştırılması gerektiği vurgulandı.
Birleşmiş Milletler ve diğer insani yardım kuruluşları da projeye destek vermeyeceklerini duyurdu. Bu kurumlar, planın bağımsızlık ve tarafsızlık gibi insani yardımın temel ilkeleriyle çeliştiğini belirtti.
Uluslararası insan hakları örgütleri de girişimi sert bir dille eleştirerek, bunun Gazze halkını zorla yerinden etmeyi ve sistematik şekilde aç bırakmayı amaçlayan bir plan olduğunu kaydetti.
Uluslararası Af Örgütü ise bölgedeki durumun vahametini ortaya koyarak, Gazze’de kıtlığın başladığını ve insani yardımların engellenmesinin artık bir “soykırım aracı” haline geldiğini açıkladı.
Gazze’de Felaket Derinleşiyor
Bölgedeki insani tablo giderek kötüleşiyor. Gazze halkının %91’inin ciddi açlık çektiği, içme suyu ve gıda kaynaklarının tükenme noktasına geldiği belirtiliyor. İsrail’in 60 günü aşkın süredir yardım girişini tamamen engellemesi, özellikle çocukları ölümcül bir açlık krizinin eşiğine sürüklemiş durumda.
Plan Ne Anlama Geliyor?
İsrail’in bu planı hayata geçirmesi halinde, insani yardımlar bir güvenlik ve baskı aracına dönüşebilir. Bu durum, hem uluslararası hukukun çiğnenmesi hem de Gazze’deki açlık ve kitlesel yerinden edilmelerin daha da artması anlamına geliyor.