BATI ŞERİA'DA EŞSİZ DEVRİMCİLER (ANALİZ)

Siyonist işgal rejiminin her türlü askeri plan ve reçeteleri, siyasi ufkun kapalı olduğu bu süreçte işgalcinin günübirlik saldırı ve düşmanlıklarına karşı öfkelenen gençlerin başkaldırısı karşısında işgalciye yaramıyor. 

Görüntülenme: 668 Tarih: 14 Nisan 2022 10:36
BATI ŞERİA'DA EŞSİZ DEVRİMCİLER (ANALİZ)

Siyonist işgal rejiminin her türlü askeri plan ve reçeteleri, siyasi ufkun kapalı olduğu bu süreçte işgalcinin günübirlik saldırı ve düşmanlıklarına karşı öfkelenen gençlerin başkaldırısı karşısında işgalciye yaramıyor.

Direniş güçlerinin şimdiki eylem dalgası, yakıtını daha önce görülmemiş bir şekilde Kudüs’ün çevresinde yapılan Yahudileştirme faaliyetleriyle yerleşke inşaatları ve Batı Şeria’daki askeri geçiş noktalarında meydana gelen günü birlik zulümlere karşı Filistin halkının duyduğu öfkeden alıyor. 

Ekonomik durumun kötüleşmesi, Filistinlilerinin onurunun kırılması Filistinlilerdeki öfkeyi insan onurunu savunmasına zorlamaktadır. Birkaç haftadır olup bitenler tam olarak da budur. 

Filistinli gençler birkaç haftadır bir dizi feda eylemi gerçekleştirdi. Halk direnişi şeklinde meydana gelen direniş eylemleri. Filistin coğrafyasının farklı yerlerinde meydana geldi. En-Nakab’da başlayan direniş eylemi, Bi’ru's-Seba', Tel Aviv ve El-Hadira’da devam etti. 

Durmayan Zulüm 

Filistinliler şu anda, geldikleri günden beri onları topraklarından söküp atmaya çalışan işgalcinin zulüm ve baskıları karşısında kimlik ve gelecek mücadelesi veriyor.

Şu anda işgale karşı başkaldıran gençler, işgalcinin takip ve baskıcı demir yumruğundan kurtulamayan yaştaki Filistinlilerdir. Bunlar Filistin resmi kurumlarının başarısızlıklarına karşı öfkelenince, bilinç ve kimlik arayışına girdi ve adımlarını da bu bilince göre attılar.

Sosyal bilimler profesörü Derdah Eş-Şair Filistin halkının, özellikle de gençlerin yaşadıklarına dikkat çekerek, topraklarını gasp etmekle yetinmeyen, aynı zamanda günü birlik zulüm ve baskılarını da sürdüren işgalciyle ağır psikolojik ve sosyal süreç yaşadıklarını söyledi. 

Filistin Enformasyon Merkezi'ne bu durumu değerlendiren Eş-Şair “Filistinli gençlerin sosyal, ekonomik ve psikolojik durumu kötüdür. Diğer yandan siyasi ufukta belirsizlik var ve Filistin siyasi hayatı adeta yok hükmündedir. Bir araya gelen bu etkenler gençlerin öfkelerini işgalciye yöneltmelerine neden oluyor.” dedi. 

Son yirmi yılda Siyonist aşırı sağcıların işgal hükümetine hâkim olmaları, Filistin halkına karşı saldırıları ve Yahudileştirmeyi artırdığı gibi, Filistin halkının siyasi ve ekonomik hayatının gerilemesine neden oldu. 

Siyasi analist Talal Ukel yaptığı değerlendirmede, “Filistinliler umumen ekonomik durumun iyileşmesinden umutlarını kesti. Çoğu aile reisinin ailesini geçindiremediğini ve doğal bir yaşam yaşamadığını gören her birey toplumundan ve yaşadıklarından mutlaka etkilenecektir.” diyor.

Filistin Enformasyon Merkezi'ne konuşan Ukel, “İsrail sadece Filistin halkının kamu çıkarlarına saldırmıyor. Birey ve ailelerin menfaatlerine de saldırıyor. Bu da çok sert ve yüksek dozda tepkiye neden oluyor ve gençleri işgalciyle çatışmaya zorluyor.” ifadesini kullandı.

Bunları anlatırken amacımız, şu anda alevlenen direniş sebebinin sadece yaşanan genel bir umutsuzluk olduğunu ifade etmek için değildir. 

Olup bitenler, işgal altındaki gençlerin onur ve kimliklerini korumak için yapmaya zorlandıkları bir başkaldırıdır. 

Kudüs ve yerleşim alanlarında uzman olan Cemal Amr ise gelişmelerin başka bir yönüne dikkat çekerek, başkaldıran Filistinli gençlerin bugün uluslararası gelişmelerle, işgalcinin baskı ve zulümlerinin kendisine nefes alma fırsatı vermediğini söyledi. 

Filistin Enformasyon Merkezi'ne gelişmeleri değerlendiren Amr, “Bu nesil 2002 yılında meydana gelen Cenin baskını (Koruyucu Sur Operasyonu) yıllarında doğmuş gençlerdir. O gün doğan bugünkü gençler bugün de infaz, tutuklama ve ev yıkım operasyonlarını yaşıyorlar.” dedi. 

Herhangi Bir Örgüte Mensup Olmayan Gençler

İşgale karşı direniş eylemlerinde bulunan bu gençlerin çoğu Filistinli grup, hareket ve akımlara mensup değildirler. Aynı şekilde daha önce hazırlanmış bir plan ve programa göre de hareket etmiyorlar. 

Örgütsel bir çalışma ve plan olmadan meydana gelen bireysel feda eylemleri işgalci güçleri fazlasıyla zorluyor. O nedenle sahayı kontrol altında tutmak için her bir gence muhtemel bir feda eylemcisi gözüyle bakıp her birinin başına birini dikmesi gerekiyor. 

Şair devamla, “Filistinli gençlerin son başkaldırılarının asıl nedeni, sosyal bilimcilerin “İnsanın Psikolojik İntiharı” dedikleri hürmetlerin çiğnenmesidir. Gençler hürmet ve kutsallarının çiğnendiğini görünce güçlü ve oldukça cüretli eylemler yapmaya yelteniyor.” dedi. 

Siyonist işgalci, Kudüs, El-Halil ve diğer Filistin şehir ve beldelerindeki kutsalları çiğnemekten geri durmuyor ve bıkmıyor. Bu durum Filistinli gençlerin din ve vatanlarını koruma noktasında gayrete getiriyor. Bunu saldırgan işgalciye karşı koymakla ortaya koyuyor. 

Ukel sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Askeri geçiş noktalarında Filistinli kadın ve yaşlıların aşağılanması nedeniyle öfkelenen Filistinli gençler, işgal askerlerinin içine dalıp eylem yapıyor. Gençlerdeki vatan bağlılığı şuuru belli bir gruba mensubiyet sınırını aşmıştır”.

Şu anda işgalciye karşı direniş eylemlerini gerçekleştirenler, Ramallah’taki Filistin Yönetimi'yle işgalci arasında güvenlik ve istihbarat alanında işbirliği ve koordinasyonun tavan yaptığı bir dönemde dünyaya gelmiş ve büyümüş kişilerdir. 

Siyasi analist Amr yaptığı değerlendirmede, “Şu anda direniş gösteren gençler, solcu, laik veya İslamcı herhangi bir parti ve akımın düşünsel eğitiminden geçmeyen gençlerdir. Daha önce gençler klasik örgütlerde sahiplenip yetiştiriliyorlardı. Genellikle Filistin’in etrafındaki baskıcı hükümetlerle bizzat Filistin Yönetimi onları kontrol altında tutmaya çalışıyordu. Arap rejimleri yıkılınca Filistin gençleri uyanmaya başladı.” dedi. 

Örgütsel ve yapısal çalışmalardan uzak Filistinli gençler kendilerini ortak paydada buldular. İşgalci ise onların doğal bir hayat tecrübesinden geçmelerine fırsat vermedi. Aksine sürekli onlara karşı baskı ve zulüm uyguladı. 

Şu anda başlayan başkaldırı tarihi bütün Filistin’i kapsamış durumda. Onları, kimlik ve geleceği belirleme birliği bir araya getirmektedir. Siyasetin ve Filistin'deki resmi kurumların acziyetini gören gençler, kendi yöntemleriyle düşmana müdahale ediyorlar. 

Filistin Enformasyon Merkezi

Yorumlar