Filistin Enformasyon Merkezi'nin haberine göre, güvenlik güçlerinin düzenlediği baskınla birlikte, öğrenciler, öğretmenler ve idari personel acilen tahliye edildi.

UNRWA, okulların kapatılmasını çocuklar açısından “travmatik bir deneyim” olarak tanımlarken, bu adımın Birleşmiş Milletler'in dokunulmazlık ve ayrıcalıklarını ihlal ettiğini vurguladı. Ajansın açıklamasında, bu kapatma kararıyla birlikte, normal şartlarda 20 Haziran 2025’e kadar sürecek olan eğitim yılının ani bir şekilde kesintiye uğradığı ve öğrencilerin eğitim hakkının doğrudan tehdit altına girdiği belirtildi.

Ajans, okullardaki tahliyenin öğrencilerin güvenliğini sağlamak amacıyla zorunlu hale geldiğini duyurdu. İsrail polisi, sabah saatlerinde okullara baskın düzenleyerek derhal boşaltılmaları yönünde talimat verdi. O sırada okullarda, 6 ila 15 yaşları arasında 550’den fazla öğrenci ile öğretmenleri bulunuyordu.

Kudüs Valiliği’nden yapılan açıklamada, işgal güçlerinin okul çevrelerine ve avlularına zorla girerek bölgede ciddi bir gerilim yarattığı, bu ortamda öğrenci ve öğretmenlere yönelik saldırı ihtimalinin yüksek olduğu ifade edildi. Valilik, bu adımın, Kudüs’teki Filistinli eğitim kurumlarına yönelik sistematik İsrail baskısının bir parçası olduğuna dikkat çekti.

Valilik ayrıca, UNRWA’ya bağlı ve 800’den fazla öğrencinin eğitim gördüğü bu okulların kapatılmasını, uluslararası hukuka ve BM anlaşmalarına açıkça aykırı bir saldırı olarak nitelendirdi. Yapılan açıklamada, bu kararın, işgal otoritelerinin UNRWA’nın işlevini baltalama ve Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkını tasfiye etme yönündeki planlarının tehlikeli bir tırmanışı olduğu belirtildi.

Valilik, bu kararın sadece hukuksuz değil, aynı zamanda ırkçı bir politika sonucu alındığını ve ciddi sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulundu. Söz konusu uygulamaların, Kudüs’te yürütülen zorla göç ettirme ve etnik temizlik stratejisinin bir parçası olduğu ve Filistin kimliğini yok etmeye yönelik bilinçli bir çabanın ürünü olduğu ifade edildi.

Açıklamada, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere, İnsan Hakları Konseyi ve tüm uluslararası kurumlara, işgalin bu ihlallerine son verilmesi ve kapatılan okulların derhal yeniden açılması için harekete geçme çağrısı yapıldı. Ayrıca, öğrencilerin koşulsuz biçimde eğitime geri dönmelerinin garanti altına alınması talep edildi.

Valilik, Kudüs halkına, sivil toplum kuruluşlarına ve ulusal güçlere de çağrıda bulunarak, bu kararı reddetmeleri ve tüm yasal yollarla mücadele etmeleri çağrısında bulundu. Eğitim hakkının kutsal ve devredilemez olduğunu vurgulayan valilik, İsrail’in Filistin ulusal kimliğini silme girişimlerinin, halkın kararlılığı ve direnişiyle boşa çıkarılacağını belirtti.

Bilindiği gibi, işgal makamları 8 Nisan 2025 tarihinde, Şuafat Mülteci Kampı’ndaki üç okul ile Sur Bahir, Silvan ve Vadi’l-Cevz bölgelerindeki okullara, 8 Mayıs’tan itibaren hiçbir öğrencinin, öğretmenin ya da personelin binalara giriş yapamayacağına dair resmi tebligatlar göndermişti.

UNRWA, bu kararların uygulanmasının 800’den fazla öğrencinin eğitim hakkını elinden alacağını, ayrıca İsrail’in uluslararası hukuka aykırı davrandığını daha önceki açıklamalarında ifade etmişti.

Öte yandan, İsrail Parlamentosu (Knesset), Ekim 2024’te aldığı bir kararla UNRWA’nın İsrail’deki faaliyetlerini yasaklayan bir yasayı kabul etmişti.