Filistin Enformasyon Merkezi'nin haberine göre, komite, 2 Mayıs Cuma günü yaptığı açıklamada, bölgede altı haftadır süren yoğun çatışmaların ve iki aydır yardımların engellenmesinin, sivilleri temel ihtiyaçlardan yoksun bıraktığını bildirdi.

Yardım faaliyetlerinin yeniden başlatılmaması durumunda gıda, ilaç ve tıbbi malzeme tedarikinin durma noktasına geleceğini belirten Kızılhaç, birçok yardım programının bu koşullarda sürdürülemeyeceğine dikkat çekti. Özellikle, topluluk mutfakları gibi hayati öneme sahip girişimlerin yalnızca birkaç hafta daha çalışabileceği ifade edildi.

Kızılhaç Operasyonlar Başkan Yardımcısı Pascal Hundt, Gazze halkının her gün hem çatışma tehdidi hem de sürekli yer değiştirme zorunluluğu ile karşı karşıya kaldığını belirterek, bu koşullarda yaşam mücadelesi veren sivillerin acil insani yardımlardan da mahrum bırakılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Hundt, “Bu trajedinin daha da derinleşmesine izin verilmemeli,” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, İsrail’in uluslararası insancıl hukuka göre, kontrolü altındaki sivil nüfusa yönelik temel hizmetleri sağlamakla yükümlü olduğu hatırlatıldı. Ancak yardım akışının hâlâ engelleniyor olması, mevcut insani felaketi daha da derinleştiriyor. Kızılhaç, bu koşullar altında Gazze’deki sahra hastanesinin gıda ve ilaç stoklarının kritik seviyeye gerilediğini ve bazı temel tıbbi malzemelerin tamamen tükendiğini duyurdu.

Diğer sağlık tesislerinin ise ellerindeki sınırlı kaynakları öncelik sırasına göre kullanarak ayakta kalmaya çalıştığı, fakat bu durumun uzun süre sürdürülemeyeceği belirtildi. Yardım akışının sağlanamaması durumunda, hastanelerin temel sağlık hizmetlerini sunamayacağına dikkat çekildi.

Bununla birlikte, Gazze’de temiz suya erişimin ciddi şekilde azaldığı, atık su araçlarının imha edilmesi ve su borularının devre dışı bırakılması nedeniyle su yoluyla bulaşan hastalıkların hızla yayılma riski taşıdığı vurgulandı. Hijyen koşullarının çökmesiyle birlikte halk, salgın hastalıklar tehdidi altında yaşam mücadelesi veriyor.

Sağlık çalışanlarına ve tesislerine yönelik saldırıların da durumu ağırlaştırdığına işaret eden Komite, geçtiğimiz ay içinde 15 sağlık ve yardım çalışanının hayatını kaybettiğini, bunlardan sekizinin Filistin Kızılayı personeli olduğunu bildirdi. Kuveyt Sahra Hastanesi ile El-Ehli Hastanesi gibi önemli sağlık merkezlerinin zarar görmesi, Gazze’deki sağlık sisteminin tamamen çökmesine neden olacak gelişmelerden biri olarak gösterildi.

Uluslararası Kızılhaç, Gazze’deki sivillere yardım etme kararlılığını yinelemekle birlikte, güvenlik koşullarındaki kötüleşmenin kendi ekiplerinin ve ortak kuruluşların hareket alanını ciddi şekilde daralttığını açıkladı.

Tıbbi personelin ve sağlık tesislerinin korunmasının uluslararası hukuka göre mutlak bir zorunluluk olduğunu hatırlatan Kızılhaç, hastanelerin sivil halk için güvenli alanlar olmaya devam etmesi gerektiğini vurguladı. Komite, gerekli adımlar atılmazsa Gazze'nin daha da büyük bir insani felakete sürükleneceği ve yardım çalışmalarının bu yıkımın etkilerini hafifletmeye yetmeyeceği uyarısında bulundu.