Esir Medya Ofisi, işgalci İsrail’in cezaevlerindeki Filistinli direniş önderlerine karşı yürüttüğü sistematik saldırıların, açıkça fiziksel ve psikolojik suikast amacı taşıdığını belirtti. Yapılan açıklamaya göre, İsrail hapishanelerinde tutulan sembol isimler ağır işkencelere maruz kalıyor, yiyecekten mahrum bırakılıyor ve temel sağlık hizmetlerinden sistematik biçimde yoksun bırakılıyor. Bu uygulamaların bu kişilerin yaşamlarını doğrudan tehdit ettiği vurgulandı.

1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan açıklamada, bu planlı saldırıların yalnızca bireysel hedefli olmadığı, daha geniş çaplı bir soykırım sürecinin parçası olduğu ifade edildi. Özellikle esirlerin doğrudan hedef alınması, işgal rejiminin Filistin halkına yönelik süregelen baskı ve suç politikalarının yeni bir halkası olarak değerlendirildi.

Açıklamada, ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele eden Abdullah el-Berğusi, Hasan Selame, Şeyh Muhammed Cemal en-Netişe, Abbas es-Seyyid ve Muammer Şahrur gibi tanınmış esir liderlerin, yavaş ve planlı bir biçimde ölüme sürüklendiği bildirildi. Bu isimlerin maruz kaldığı uygulamaların, kasıtlı bir öldürme süreciyle eşdeğer olduğu dile getirildi.

Esir Medya Ofisi, yaşanan ihlallerin bu liderlerin her an hayatını kaybetmesine neden olabilecek boyutta olduğunu belirterek, durumun vahametine dikkat çekti. Ayrıca, İsrail’in bu isimlerin yaşamlarından tamamen sorumlu olduğu hatırlatıldı. Yapılan uygulamaların uluslararası hukuk bağlamında birer savaş suçu teşkil ettiği ve uluslararası toplumun sessizliğinin tarih önünde bir utanç vesilesi olacağı vurgulandı.

Ofis, başta insan hakları kuruluşları olmak üzere, uluslararası tüm yetkili kurumlara acil müdahale çağrısında bulundu. Aksi halde, esir liderlerden birinin herhangi bir anda hayatını kaybedebileceği ve kimliği dahi açıklanmadan “rakam mezarlarına” defnedilebileceği tehlikesine dikkat çekildi.

Açıklamanın sonunda, Filistin halkına özellikle Batı Şeria, Kudüs ve diğer bölgelerde esir liderlere sahip çıkma çağrısı yapıldı. Bu bağlamda, halktan, özgürlükleri uğruna mücadele eden bu sembol şahsiyetler için dayanışma yürüyüşleri düzenlemeleri ve destek gösterilerinde bulunmaları talep edildi.