Siyonist rejimin Gazze Şeridi'ne karşı son savaşında 15 binden fazla insan şehit oldu, ancak on binlerce insan hala ölüm tehlikesiyle karşı karşıya. Kudüs’ü işgal eden rejiminin Gazze Şeridi'ne yönelik son savaşta işlediği suçlardan biri de tıp merkezleri ve hastanelerin bombalanmasıydı. Ateşkesin uygulanmasının ardından Gazze'deki devletin medya ofisi, Gazze Şeridi'ndeki 26 hastane ve 55 sağlık merkezinin hizmet veremediğinden dolayı kapalı olduğunu duyurdu. Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırganlığı sonucu Gazze Şeridi'nin güneyindeki hastanelerin temel olarak çöktüğünü ve kuzey Gazze Şeridi'nden tahliye edilen çok sayıda hastayla başa çıkamayacak durumda olduğunu ve bunun sağlık sistemi üzerinde büyük baskı oluşturduğunu duyurdu.
Siyonist rejim, hastanelerin altında Siyonist esirler ve Hamas güçlerinin bulunduğunu sanıyordu. Bu nedenle bu sağlık kurumların bombardımanı ve karadan kuşatılmasını gündeme aldı. Bu algı yanlıştı ve Siyonist rejimin iddiası pratikte kanıtlanamadı ve herhangi bir savaşta yalnızca uluslararası hukuk ilkelerine göre tam saygı gösterilmesi gereken ve savaş taraflarının bu merkezlere saldırmamaları gereken tıp merkezleri ve hastaneler Siyonist savaş uçakları ve rejimin işgalci askerleri tarafından tahrip edilerek pratikte kullanılamaz hale geldi. 
Ayrıca Siyonist rejimin Gazze Şeridi'ne yönelik gerçekleştirdiği ağır bombardıman sonucunda şehrin sıhhi tesisatı da tahrip edildi ve pratikte artık savaşın durmasıyla birlikte vatandaşların sağlığı ciddi bir tehditle karşı karşıya kaldı. Bu bağlamda Gazze Belediye Başkanı Gazze'de çeşitli hastalıklar ve koleranın yayılmasına karşı uyarıda bulundu ve uluslararası kuruluşlardan da Gazze'ye su, yiyecek ve özellikle yakıt ulaştırılmasını istedi.
Bu durum savaşın durmasına rağmen hala on binlerce insanın hayatının tehlikede olmasına sebep oldu. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Sözcüsü Margaret Harris Cenevre'de düzenlenen BM brifinginde, çok sayıda Gazzelinin hastalık nedeniyle ölüm riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunarak, "Gazze'de sağlık sistemini yeniden inşa edemezsek daha fazlasını göreceğiz. Bu bölgedeki çok sayıda insan hastalık yüzünden ölecek." dedi. Harris ayrıca başta bebek ve çocuklarda ishal olmak üzere bulaşıcı hastalıklardaki artışla ilgili endişelerini yineleyen Harris, beş yaş ve üzeri vakaların Kasım ayı başlarında normal seviyelerin 100 katından fazla arttığını belirtti. Siyonist rejim İsrail’in tahliye edilmesini talep ettiği Gazze’nin kuzeyi hakkında da bilgi veren Harris, burada yerinden edilmiş kişilerin ilaca, aşıya, güvenli suya, hijyen ürünlerine ve gıdaya hiçbir erişiminin olmadığını anlattı.

Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk birimi sözcüsü James Elder da Gazze Şeridi'nin yanık ve şarapnel yaraları ile kirli su içtikleri için mide ve bağırsak iltihabı yaşayan çocuklarla dolu olduğunu söyledi.
Elder, "Çok fazla anne babayla karşılaştım. Çocuklarının tam olarak neye ihtiyacı olduğunu biliyorlar ama içilebilir temiz suya erişimlerinin olmaması onları üzüyor" ifadelerini kullandı.
Bu endişe verici durumun varlığına rağmen yine de başta ilaç ve tıbbi yardım olmak üzere insani yardımların gönderilmesi ya mümkün olmuyor ya da sınırlı düzeyde yapılıyor. Gazze Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü "Münir el-Bereş" bu bağlamda şunları söyledi: "Gazze Şeridi'ne, özellikle de kuzey bölgelerine varılan tıbbi yardım ve yakıt miktarları, hastanelerin sağlık durumunun felaket olması nedeniyle çok sınırlı ve yetersiz.”
Bu yüzden  eğer uluslararası kuruluşlar ve İslam ülkeleri Gazze'nin sağlık sistemini bir an önce yeniden inşa etmeye çalışmazlarsa, bu bölgedeki insanlık felaketi daha da ağırlaşacaktır.

parstoday