Filistin direniş gruplarının Cumartesi günü başlattığı operasyon, çok açıdan bir ilk sayılıyor, bu operasyonda kullanılan askeri, istihbarat ve taktiksel yöntemler, kullanılan bazı askeri teçhizat ve silahlar, önceki çatışmalarında kullandıkları yöntemler ve silahlardan çok farklıdır.
Filistinli grupların bu operasyondaki cesaret ve yaratıcılıkları, bu cephe için yeni fırsatlar ve karşı tarafın zafiyetlerini ortaya koydu. Direniş grupları havadan, karadan ve denizden işgal topraklarına saldırı başlattı ve Gazze’nin çevresindeki tüm bölgeleri kapsadı. Direniş grupları bu operasyonda Siyonist rejimin 50 askeri üssü ve Gazze çevresindeki Siyonist yerleşkelere saldırdı. Bu operasyonda işgal rejiminin kaybının 1000’i geçtiği, binlerce Siyonist’in de yaralandığı bildiriliyor.
El Aksa Tufanı operasyonunun en önemli özelliklerinden biri karşı tarafın gafil avlanmasıdır. Bu operasyonda Siyonist askerler, Filistinli direnişçi gruplar karşısında hazırlıksız yakalandılar. Siyonist rejimin bazı üsleri ve karakollarından çekilen filim ve videolardan net bir şekilde bu durum anlaşılıyor. Brookings Düşünce Merkezi’nin Batı Asya’dan sorumlu uzmanı Natan Sax, Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugayları’nın hazırlığının hayret verici olduğunu itiraf etti.
Sax, “Hamas’ın İsrail’e Salı günü sabah saatlerindeki baskınında onlarca Hamas gücü Gazze’den binlerce füze desteğiyle İsrail’in köyleri ve kentlerine sızdığını” yazdı.
Amerikan Wall Street Journal gazetesi de, kaleme aldığı “Büyük Baskın” isimli yazıda, bu operasyonu, siyonist İsrail rejimin ordusu ve istihbarat servisleri için büyük ve tarihi bir yenilgi olarak niteledi.
Washington merkezli “Ortadoğu Düşünce Enstitüsü”nün üst düzey üyelerinden Brian Katolis de bu operasyonunun oldukça planlı bir şekilde yapıldığı, bir gecenin işi olmadığını, İsrail veya güvenlik ortaklarınca tespit edilmemesinin şaşırtıcı olduğunu, böylesi büyük tarihi yenilgiyi kabul etmenin zor olduğunu vurguladı.
Askeri boyut olarak Filistin direniş gruplarının, yeni ve çeşitli silahların kullanması, 2020’daki Karabağ ve Ukrayna savaşları başta olmak üzere son savaşlardaki kazanımlar ve derslere özel ilgi gösterdiklerini gösteriyor. Bu bağlamdaki önemli hususlardan biri havan topu ve diğer patlayıcılara donatılan Quadcopterlerin kullanılması ve düşmanın zırhlı araçlar ve tanklarının etkin şekilde imha edilmesidir.
Bu taktiğin kullanılması sonucu anti tank füzelerini imha etmek için aktif savunma sistemine sahip İsrail’in Merkava tanklarının yukarıdan kolaylıkla imha edilmesine imkan sağladı. Bu operasyonda Filistinli direnişçiler işgal topraklarına havadan sızmak için ilk kez paramotorlar kullandılar.
Filistin direniş hareketleri ayrıca Siyonist rejim güçleri ve teçhizatlarına karşı kamikaze İHA’larını ve kamyonetleri ve motosikletleri Siyonist askerleri gafil avlamak için etkin şekilde kullandılar.
Sonuç itibarıyla Filistin direniş gruplarının bu operasyonda binlerce füze fırlatırken çeşitli silahlar ve yöntemler kullanarak, bir yandan İsrail rejiminin Demir Kubbe sisteminin şaşkınlığına ve füzelerin Tel-Aviv dahil çeşitli noktalara düşmesine, diğer yandan çok sayıda Siyonist’i esir alıp, etiksiz hale getirmeyi başardılar. Bu füzelerin menzili ve dikkatindeki artış, kuşkusuz İsrail rejimi için askeri açıdan büyük bir medyana okuma sayılıyor. El Aksa Tufanı operasyonunun direniş grupları ve İsrail arasında denklemleri değiştirdiği gibi, Filistinliler ile Siyonist rejim arasındaki askeri karşılaşmalarda bir dönüm noktası sayılıyor.

parstoday