Uluslararası Eylem Merkezini temsilen Nisan 2022'de Cenin kampındaki İkinci İntifada sırasında işgal altındaki Batı Şeria'ya giden yazar Sara Flounder, buradaki deneyimlerini Workers World sitesi ile paylaştı.  O zamandan bu yana direnişin caydırıcılık denkleminde büyük değişikliklerin meydana geldiğini vurgulayan Flounder, 2002'deki "Cenin Muharebesi"nde İsrail güçleri tarafından gerçekleştirilen bombardımanı hatırlatıyor ve son zamanlarda Cenin'e yapılan saldırılarla benzerlikler gösterdiğinin altını çiziyor. Flounder'a göre İsrail güçlerinin 2002'de olduğu gibi Filistinlilere yönelik acımasız saldırılarına rağmen, Beyaz Saray, İsrail'in kendini savunma hakkını desteklemeye devam ediyor ve bu durum, İsrail ordusunun Filistinlilere yönelik saldırılarını cesaretlendiriyor. İkinci İntifada'daki yıkımda gördüklerini paylaşan Flounder, o dönemde ABD medyası ve desteğinin, "İsrail'in savaş suçlarını örtbas etmesine" büyük ölçüde yardımcı olduğunu söyledi. Yazar ayrıca ABD'nin insan hakları adına ikiyüzlüce konuşabilecek iyi finanse edilmiş kuruluşlara sahip olduğuna inanıyor. Flounder, bu örgütlerin, herhangi bir küresel kriz esnasında, ABD'nin emperyalist hedeflerini desteklemek için gün yüzüne çıktığını vurguladı. Worker World sitesinde yer alan rapora göre Uluslararası ve BM kuruluşları oybirliğiyle 2002 yılında Cenin'de dünya çapında infiale yol açan Siyonist katliama ilişkin bir savaş suçları soruşturması talep etti. Bu esnada ABD Kongresi tarafından National Endowment for Democracy aracılığıyla desteklenen ve tartışmalı bir STK olduğu bilinen İnsan Hakları İzleme Örgütü HRW, ABD hükümeti tarafından uluslararası bir soruşturma ihtiyacını saptırmak ve rayından çıkarmak için kullanıldı. Flounder, HRW delegasyonunun bir üyesi kılığında kampa girmeyi başaran Filistin destekçilerinden biri olduğunu ve İsrail ordusunun o sırada HRW müfettişlerinin kampa girmesine izin vermek için ablukayı nasıl kaldırdığını hatırlatıyor. Yazar ayrıca, HRW'nin hala tüm ABD kurumsal medyasında aldatıcı manşetler kullanmayı sürdürdüğünü ve BM'nin Cenin'deki savaş suçlarını soruşturma talebini geri çektiğini anımsattı. Yazar ilgili raporunda "Siyonist aygıt ve faşist yerleşimciler, yeni militan dalgasını hedef almaya devam edeceklerini açıkça beyan ediyor. Ancak ezici askeri güç, en aşırı önlemlere ve yıkıma rağmen direnişi ezmeyi başaramadı. Devam eden faşist saldırılar nedeniyle Filistinlilere silahlı direnişten başka çare kalmadı. Bugün tüm dünya ezici bir çoğunlukla Filistin'i ve Filistin halkının direnme hakkını desteklemektedir" dedi. Flounder, İsrail'in mevcut durumda taktiksel bir yenilgiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayarak "Direniş, işgal altındaki Batı Şeria ve Gazze'de daha büyük bir birlik ve yeni taktikler içeren  bir aşamaya doğru ilerliyor" yorumunda bulundu.

Kudüs Haber Ajansı - KHA | kudushaber.com.tr