Siyonist İsrail, Filistin'de son yılların en büyük saldırılarından birini gerçekleştirdi. İşgal güçleri, son günlerde Batı Şeria'daki Cenin'ye yönelik düzenlediği hava saldırısı ve baskında 10 kişiyi katletti, 100 kişiyi de yaraladı.

Arap Dünyasının tanımış analistlerinden olan ve Rey el-Yevm Gazetesi Baş Editörü Abdulbari Atvan, Cenin'de yaşanan olaylarla ile ilgili kaleme aldığı yazısında şu ifadelerde bulundu:

"Birkaç gün önce Cenin kenti ve Cenin Mülteci Kampı'na saldırılarını artıran işgalci rejim askerleri, ateş yağdıran Filistinli grupların direnişine dayanamadı ve geri çekilmek zorunda kaldı. Cenin'de Filistinliler ile Siyonist güçler arasında yaşanan yoğun çatışma sırasında Kudüs Tugayı'na bağlı Cenin birlikleri işgalcilere ölümcül darbeler indirdi.

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları da işgal rejiminin ordusuyla girdiği çatışmada Siyonistlere ciddi zarar verdiklerini açıkladı. El-Aksa Şehitleri Taburları da dahil olmak üzere diğer Filistinli direniş grupları Cenin'de Siyonistlere karşı koymak ve bölge sakinlerini savunmak adına faaliyetlerinin başladığını duyurdu ve ardından Siyonist güçler geri çekilmek zorunda kaldı.

Rejimin Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanebi, işgal ordusu Cenin'deki askeri operasyonları sona erdirmeye hazırlanırken aslında yalanların en iğrenç biçimlerini kullanıyor. O aynı zamanda tüm belirlenmiş hedeflere yakın olduğunu iddia ediyor. Hanebi yalan söyler; Çünkü Cenin kampındaki direnişi ortadan kaldırmak gibi önemli ve ana hedefe ulaşılamamıştır ve işgal devam ettiği sürece Filistin'in direnişçi halkı bu işgalci rejime karşı duracak ve canını feda etmeye hazırdır.

Cenin işgalinin ilk gününden bu yana Siyonist liderlerden bu tür açıklamaları duyduk. Filistinli direnişçiler 150'den fazla tank ve zırhlı araca karşı durarak düşmanın 4 insansız hava aracını düşürdü ve bu yolda 10 şehit verilirken 100'den fazla kişi yaralandı.

Ancak insansız hava araçları ve savaş uçakları ile desteklenen işgal güçlerinin verdiği zarar onlarca kat daha fazladır ve her zaman askeri haberlere sansür uygulayan Siyonist Rejimin ölü ve yaralı sayısından bahsetmiyoruz; Daha ziyade Filistin halkının teslim olduğunu ve beyaz bayraklar kaldırdığını sanan yerleşimciler ve Siyonist yetkililerin üzerindeki büyük psikolojik baskıdan bahsediyoruz."

Siyonistlerin Gazze'den Kaçışı Yakında Tüm Filistin'de Tekrarlanacak

Cenin Mülteci Kampı'nın etnik temizlik amacıyla Siyonistlerin saldırganlığına maruz kaldığını savunan Abdulbari Atvan'ın yazısında, "Siyonistler Cenin'de yaşayan Filistinlileri evlerini boşaltmaya zorluyor ve buldozerler tankların ve zırhlı araçların önündeki engelleri kaldırmak için geliyor. Siyonistlerin bu eylemi, 1967'de dönemin Savaş Bakanı ve Başbakanı Ariel Şaron'un Gazze Şeridi'nde yaptığına benziyor. O dönemde de tansiyon yükselmişti.

2005 yılında Filistin direnişi Şaron ve askeri güçlerini hezimete uğratarak Gazze Şeridi'nden çekilmeye zorladı ve bu bölgede rejime ait 17 yerleşim birimi ortadan kaldırıldı ve Siyonist yerleşimciler gece karanlığında kaçmak zorunda kaldı. Bu tablo yakında sadece Cenin'de veya Batı Şeria'da değil, Filistin'in tüm Arap topraklarında tekrarlanacak. Filistinli direniş gruplarının başlattığı silahlı intifada, direnişin onur başkenti Cenin kampıyla sınırlı değil. Aksine, Batı Şeria'nın tüm şehirleri ve kasabalarında intifadaya tanık oluyoruz.

Filistinli gençlerin başlattığı silahlı intifada, işgalci rejimin orada veya burada zırhlı araçlar, helikopterler ve insansız hava araçlarıyla yaptığı saldırılarla yok edilmeyecektir. Bu, işgalci, ırkçı ve faşist Siyonist İsrail'e karşı kesintisiz bir devrimdir ve bu rejimi kökten yok edinceye kadar devam edecektir. Geçen Salı günü Tel Aviv'in göbeğinde Kassam Tugayları kahramanları tarafından gerçekleştirilen ve 10 Siyonist yerleşimcinin yaralanmasına yol açan direniş operasyonu, İsrail ordusunun Cenin'de işlediği suçlara intikam maksadıyla acilen verilen ilk tepkidir." ifadelerine yer verildi.

Bu yazıya göre, Kassam Tugayları savaşçılarının Tel Aviv'deki operasyonları kesinlikle bir başlangıç ​​ve Hamas Hareketi, Tel Aviv'deki anti-Siyonist operasyonların faillerinin bu hareketin üyeleri olduğunu hızla duyurdu. Hamas, 1995 yılında şehit Yahya Ayyaş'ın intikamını almak için Tel Aviv ve Hadira'da 4 etkili direniş operasyonu gerçekleştirdi. Peki işgalcilerin Cenin'de işlediği suçlara Hamas nasıl bir karşılık verir? 

ABD'nin Cenin saldırısına ilişkin yaptığı açıklamaları eleştiren Atvan, şunları kaydetti:

"ABD'nin İsrail ordusunun Cenin kampındaki cinayetlerini ve suçlarını desteklemekteki nefret dolu ve barbarca duruşuna şaşırmadık ve ABD'nin tavrını biliyoruz. Özgürlük konusunda dünya lideri olduğunu iddia eden ABD kendisini barışın ve insan haklarının en büyük savunucusu olarak göstermeye çalışıyor. Ama bizi en çok şaşırtan, işgalcilerin Cenin saldırısına ve alçakça cinayetlerine Ramallah'taki Filistin Özerk Teşkilatı'nın tepkisi oldu."

Atvan, İsrail'in güvenliğini ve halkını terörist gruplara karşı savunma hakkını desteklediklerini ifade eden ABD'nin işgal rejimine desteğine tepki göstererek, "Amerika açıklamasında hangi savunma hakkından bahsediyor? İsrail kendisini hangi saldırgana karşı savunmalı? Tanklarını, zırhlı araçlarını, helikopterlerini, İHA'larını ve buldozerlerini Tel Aviv'e gönderen ve Siyonist yerleşimcilere saldıran, çocuklarına terör estiren ve evlerini yıkan Cenin kampının savaşçıları mıydı? Bu soruları demokrasiye, insani değerlere, adalete ve insan haklarına saygı iddiasında bulunan liderlere soruyoruz." ifadelerini kullandı.

Arap yorumcu Atvan, Filistin Özerk Teşkilatı'nın İsrail'le Akabe ve Şarm eş-Şeyh'de varılan son anlaşmaların "artık geçerli olmadığı" yönündeki açıklamasını olumlu karşıladı ve "Bu, Filistin halkı ve direnişinin yüreğini ısıtan, özgürlüğün çok yakın olduğunu teyit eden büyük bir duruştur." dedi.

Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, saldırıların ardından Ramallah'ta Filistin Özerk Teşkilatı Başkanı Mahmud Abbas liderliğinde düzenlenen olağanüstü toplantının ardından yazılı açıklama yaptı.

Filistin yönetimi, Cenin'e yönelik saldırıya yanıt olarak İsrail tarafıyla tüm iletişimi ve görüşmeleri kesme, güvenlik koordinasyonunu durdurmayı da devam ettirme kararı aldı" ifadesine yer verilen açıklamada ayrıca daha önce Ürdün'ün Akabe ile Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentlerinde gerçekleştirilen görüşmelerde İsrail'le varılan son anlaşmaların da "artık geçerli olmadığı" kaydedildi.

Tesnim