FİLİSTİN DİRENİŞİNİN İKİ STRATEJİSİ (ANALİZ)

Siyonist rejim başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Filistinlilere yönelik aşırı ve geniş çaplı şiddeti devam ediyor. Filistinliler bu şiddete karşı sivil itaatsizliğe yönelerek direnişi sürdürüyor. 

Görüntülenme: 465 Tarih: 20 Şubat 2023 07:50
FİLİSTİN DİRENİŞİNİN İKİ STRATEJİSİ (ANALİZ)

Benjamin Netanyahu'nun yeni kabinesinin ömrü henüz iki ayı doldurmadı. Netanyahu’unun aşırı biri olmasına ilaveten iç güvenlik bakanı İtamar Ben-Gvir daha da aşırı biri olarak işgal topraklarında yaşayan Arapların bile bu toprakları terk etmeleri gerektiğini düşünüyor. Ben-Gvir geçen hafta hapishaneler müdürlüğüne verdiği talimatta Filistinli esirlerin sadece 2 dakika banyo yapabileceklerini, her koğuşun da sadece bir saat su kullanma hakkı olduğunu emretti.
Bundan önce Siyonist rejim, Kudüs'te ve işgal altındaki topraklarda yaşayan Filistinli mahkumların vatandaşlığını veya ikametini iptal eden 1948 yasa tasarısını onaylamıştı. Yasaya göre Siyonist karşıtı her türlü eylemde bulunan ve hapis cezası alan ayrıca Filistin Özerk Teşkilattan maaş alan her Filistinlinin kendi uyruğu ve ikametinden vaz geçtiği anlamına gelir.
Alınan kararların ardından İsrail hapishanelerindeki Filistinli esirler, geçtiğimiz Salı günü Siyonist rejim kabinesine karşı sivil itaatsizlik eylemi başlattı. Filistin Esirler Örgütü, birkaç Siyonist hapishanede yaklaşık 2.500 Filistinli esirin itaatsizlik ettiğini duyurdu. Filistinli esirler de uygulanan cezaların onları korkutmadığını belirtti.
Filistinli esirlerin sivil itaatsizliği, onların Siyonistlerin yaygın şiddetine verdikleri tepkiye ilaveten başka önemli nedenleri de vardır. Bu sebeplerden biri, Filistinli esirlerin hapishanede ve işkence altında bile direnişe devam ettikleri mesajı iletmesidir, zira onlara göre rejimin cinayetlerine karşı en iyi yol direniştir.
Diğer bir etken ise Filistinli esirlerin, Netanyahu'nun aşırı kabinesinin kararlarına ciddi bir tepki göstermemeleri ve dünya kamuoyunu bilgilendirmemeleri durumunda Siyonist rejim bir sonraki adımda onların varlıklarını hedef alacağı ve daha geniş şiddet peşinde koşacağına inanmasıdır.
Bu bağlamda işgalci rejim hapishanesindeki esirler hareketi, kendilerini hedef alan tehlikeli aşamanın, tüm Filistinli grupların esirler meselesinin çözülmesi için daha ciddi eylemlerde bulunmayı gerektirdiğini belirterek, işgalci rejimin vahşi saldırılarının tehlikeleri ve sonuçları hakkında dünyaya uyarıda bulundu.
Fakat Netanyahu kabinesinin geçen haftaki şiddeti sadece Filistinli esirlere yönelik değildi, işgal topraklarında yaşayanları da kapsadı. Siyonist rejim iç güvenlik bakanı İtamar Ben-Gvir polis şefi Yakup Şebty’dan doğu Kudüs’te Filistinlilerin evlerini yıkma sürecini hızlandırmasını istedi. Bu  bağlamda geçen hafta onlarca Filistinlinin evi yıkıldı.
Siyonist rejimin Planlama Konseyi de önümüzdeki toplantısında Batı Şeria'da bulunan Batı Beytüllahim'de 1000’den fazla yerleşim biriminin inşasını kabul etmeyi planlıyor. Ayrıca Siyonist Parlamento (Knesset), Siyonistlere yönelik operasyonlar düzenleyen Filistinlilerin vatandaşlıktan çıkarılması ve ailelerinin Filistin özerk teşkilatının kontrolündeki bölgelerden çıkarılmasına ilişkin yasayı Çarşamba günü 120 oydan 94 oyla onayladı.
Siyonistlerin bu sert ve insanlık dışı davranışları nedeniyle Filistinli esirlerin sivil itaatsizliğiyle eş zamanlı olarak Siyonistlere karşı direniş operasyonları da devam etti. Moati Filistin Veri Merkezi yayınladığı raporda, geçen hafta işgal altındaki topraklarda 4 Siyonist'in öldürüldüğü, 8 kişinin de yaralandığı toplam 218 farklı direniş operasyonu düzenlendiğini duyurdu.
Hem sivil itaatsizlik hem de direniş operasyonları, şiddetin artmasının Filistinlileri korkutmadığı, üstelik Siyonistlerin de Filistinlilerin ciddi eylemlerine tanık olması gerektiğini gösteriyor. Çatışmaların yoğunlaşması beklenebilir.

parstoday

Yorumlar