IRKÇI İSRAİL NABLUS'TA ÇARESİZ KALDI (ANALİZ)

Siyonist rejim askerleri, Filistinlilere karşı şiddet eylemleri ve cinayetlerinin devamında Batı Şeria'nın kuzeyinde yer alan Nablus'a saldırarak, bu bölge sakinlerini taciz ederek onlar için sorunlar yaratıyor. 

Görüntülenme: 497 Tarih: 27 Ekim 2022 03:46
IRKÇI İSRAİL NABLUS'TA ÇARESİZ KALDI (ANALİZ)

İşgal rejimi askerlerince Nablus'a uygulanan kuşatma üzerinden 16 gün geçiyor. Siyonist rejim, Nablus'ta direniş operasyonlarının arttığı ve  Arin el Esved isimli direniş grubu üyelerinin bu kentte bulunduğu için Nablus'u yoğun şekilde kuşatma altına almıştır. Dün de sabah saatlerinde Siyonist rejim özel kuvvetleri, Nablus kentine saldırarak, en az 5 Filistinliyi şehit etti. Şehit edilen Filistinlilerden ikisinin Arin el Esved komutanlarından olduğu bildirildi. Böylece İşgal rejimi İsrail'in Nablus'a yönelik uyguladığı kuşatmanın esas sebebinin Arin el Esved Grubu'nun bu kentteki faaliyeti olduğu anlaşıldı.

Nablus'ta Arin el Esved Grubu'nun kurulması geçen 2 ayda, Siyonist rejimin Batı Şeria'da direnişin güçlenmesi ve Gazze Şeridi'nden Filistin'in diğer noktalarına sıçraması konusunda ciddi endişe ve korku duymaktadır. Siyonist askerlerin Nablus'ta peş peşe işlediği cinayetler de bu rejimin direnişin Nablus'taki varlığı ve faaliyetinden ne kadar endişe duyduğunu ortaya koymakta. 

Arin Esved, Filistinli gençlerden oluşan bir grup olarak, Siyonist rejim askerleri ve yerleşimcilerin Filistinlilere karşı cinayetlerine tepki göstermek için Nablus ve etrafında kurulmuş olup, Siyonist askerler ve yerleşimcileri hedef almakta.

Maariv gazetesi muhabirlerinden Elon Bin David, bu bağlamda yaptığı değerlendirmede, Arin el Esved Grubu'nun Nablus'ta Siyonistlere karşı zor operasyonlar düzenlemeyi başardığı gibi, Batı Şeria ve hatta Kudüs'teki Filistinlileri Siyonistlere karşı direnişe teşvik ettiğini, bu grubun kısa bir sürede, direnişin önemli bir grubu haline geldiğini, öyle ki, operasyonlarının bilinen diğer direniş gruplarının saldırılarından daha etkili olduğunu, bu grubun korsan İsrail rejiminin varlığı için tehdit sayıldığını söyledi.

2006 yılından beri Gazze Şeridi'ni kuşatma altına alan Siyonist rejim, Arin el Esved ile mücadele için de bu kez Nablus'u kuşatma altına almıştır. İsrail askerleri, Nablus kuşatmasıyla, bu kent sakinlerine yönelik baskı yapmak suretiyle direniş operasyonlarına engel olmaya çalışıyor. 

Uluslararası camianın duyarsızlığı ve Avrupa'nın halk itirazlarına maruz kaldığı bir sırada, işgal rejimi, Batı Şeria'da Filistinlilere karşı saldırılarını tırmandırmıştır. Nitekim 16 senedir Batı'nın sessizliği eşliğinde Gazze'ye havadan, karadan ve denizden abluka uygulayarak, burayı dünyanın en büyük açık hava cezaevine dönüştürmüştür.

Nablus kuşatması her şeyden ziyade, işgal rejiminin Filistinlilerin artan direniş dalgası karşısındaki acziyetini göstermekte. Filistin İslami Cihat Hareketi Genel Sekreteri Ziyad Nahale bu bağlamdaki açıklamasında Batı Şeria'daki yeni direniş dalgasına işaretle, Nablus kuşatmasının ırkçı rejim İsrail'in bu dalga karşısındaki acziyetini gösterdiğini vurguladı.

Diğer bir konu da, uluslararası camianın Nablus kuşatması karşısında sessiz kalmadıdır. Siyonist rejim, Nablus sakinlerini toplu şekilde işkence edip, cezalandırırken, uluslararası camiadan bir tepki gelmemekte, geliyorsa da çok hafif ve cılızdır. Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, kuşatmanın sürmesinin Nablus sakinlerinin toplu cezalandırma politikası anlamına geldiğine işaretle, bunun İsrail rejiminin güvenlik sisteminin Batı Şeria'da Filistinlilerin intifadası karşısında başarısız kaldığını gösterdiğini vurguladı.

parstoday

Yorumlar