Kudüslü avukat Hamza Katine, Yahudi yerleşimcilerin birkaç ay içinde ikinci kez otomobilini tahrip ettiklerini, kardeşlerinin ve amcaoğullarının otomobillerine de Nablus Caddesi’nde park halindeyken zarar verdiklerini söyledi.
 

Yerel kaynaklar, Yahudi yerleşimcilerin Ebu Senine kamyon galerisine de saldırdıklarını, araçlara zarar verdiklerini ve kamyonlardan birini yakmaya çalıştıklarını bildirdi.
 

Avukat Katine, Yahudi yerleşimcileri “geceleri Filistinlilerin araçlarına zarar vermek için Kudüs caddelerine çıkan lağım fareleri” olarak niteledi ve Yahudi yerleşimci çetelerin işgal polisinin gözü önünde hareket ettiklerine dikkat çekti.
 

Yahudi yerleşimcilerin kalabalık gruplar halinde dolaştıklarını ve Filistinlilere ait her şeye saldırdıklarını ifade eden Katine, işgal polisinin yerleşimci terörü karşısında kılını dahi kıpırdatmadığını belirterek, “Onların yaptığını Filistinli bir çocuk yapsaydı tüm polis teşkilatı seferber olur, hem çocuğu hem de ailesini gözaltına alırdı” dedi.
 

İşgal güçleri himayesinde terör estirmeye devam eden Yahudi yerleşimciler ayrıca Shavi Shamron Yahudi Yerleşkesi’nin kurulu olduğu Nablus’un batısındaki Deir Şeref köyüne ait arazilerde ekili meyveli 600 zeytin ve badem ağacını kesti.

Yahudi yerleşimcilerin saldırısına uğrayan ve içindeki ağaçların kesildiği arazilerin yaklaşık 68 dönüm genişliğinde olduğu belirtildi.
 

Arazilerin mülkiyetinin Avad Ebu Safed’in oğulları ile Gazi Anteri, Abdurrahim Süleyman ve Nureddin Süleyman adlı Filistinlilere ait olduğu bildirildi.
 

Köye ait 400 dönüm üzerinde kurulu Shavi Shamron Yahudi Yerleşkesi sebebiyle Deir Şeref köyünün Yahudi yerleşimi tehlikesi altında olduğu kaydedildi.
 

İşgalciler Deir Şeref köyü arazilerini 1971 yılında gasp etmeye başladı ve 2000 yılında işgalcilerin arazi gasbı daha da yoğunlaştı. İşgal rejimi Yahudi yerleşkesi inşa etmek için köye ait arazilerden 200 dönüme el koydu.
 

7 bin dönüm üzerine kurulu Deir Şeref köyünde 3 bin civarında Filistinlinin yaşadığı, köy sakinlerinin Shavi Shamron Yahudi Yerleşkesi’ni kuşatan duvarlara yaklaşmalarının yasak olduğu, duvarın arkasında kalan arazilerinde ise ancak işgal güçlerinden önceden izin alarak zeytin hasadı yapabildikleri ifade edildi.
 

Shavi Shamron’un 1967’deki yenilgiden sonra inşa edildiği, daha önce Ürdün ordusu tarafından kullanılan bölgeye önce işgal güçlerinin yerleştiği ve 1971’de de Yahudi yerleşimcilerin getirildiği belirtildi.

Filistin Enformasyon Merkezi