Tesnim'in haberine göre, özellikle yedek askerler arasında artan memnuniyetsizlik, askeri yapıda itaatsizlik belirtilerine yol açtı. Rejimin bir piyade askeri, kamuya açık bir mektupla arkadaşlarına seslenerek, hükümetin söylemlerine aldanmamaları çağrısında bulundu.

Amerikan haber platformu The New Yorker, İsrail ordusunun asker toplamada ciddi bir kriz yaşadığını belirtirken, İbranice yayın yapan yerel basın organları da çok sayıda yedek askerin yeni göreve çağrılara uymayı reddettiğini yazdı.

"Bu Savaşa Katılmayacağım"

Son 18 ay içinde dört kez cepheye gönderilen piyade askeri Eran Tamir, Gazze’ye yönelik yeni kara harekâtına katılmayacağını açıkladı. Walla haber sitesinde yayımlanan açık mektubunda Tamir, hükümetin Hamas'ı yok etme veya rehineleri kurtarma gibi iddialarını “aldatıcı” olarak nitelendirdi.

“Yalan hedeflere dayalı bir savaşı reddetmek meşrudur,” diyen Tamir, yürütülen operasyonun ahlaki bir çöküşü temsil ettiğini savundu. Diğer yedek askerleri de, bu savaşa katılmanın onları “daha fazla ölüm istemekle” veya “Hamas’ı desteklemekle” suçlanma riskiyle karşı karşıya bırakabileceği konusunda uyardı. Ancak bu tür suçlamaların “gerçek dışı ve temelsiz” olduğunu ifade etti.

Tamir, vicdanıyla barışık kalmak için bu savaşa katılmayacağını vurgulayarak, “Bu operasyonda görev alırsam, kendimi asla affedemem,” dedi.

Yalnız Değil

Tamir’in tepkisi bireysel değil. Mart ayında, eski bir askeri istihbarat yetkilisi olan Michael Meyer de savaşın “İsrail halkının menfaatlerine aykırı” olduğunu dile getirmişti. Aynı şekilde, İsrail Hava Kuvvetleri’ne bağlı yaklaşık bin eski ve aktif görevli, esirlerin hemen serbest bırakılması talebiyle bir dilekçeye imza attı. Bu imzanın ardından ordu, bu kişilerin yedek görevlerine devam edemeyeceğini duyurdu.

Ülkenin seçkin elektronik istihbarat birimi Unit 8200’de görev yapmış yüzlerce yedek subay ve askeri doktor da savaşa karşı benzer görüşler bildirdi. Bu gelişmeler, Gazze’de sivillere yönelik saldırılarda artış yaşandığı ve uluslararası kamuoyunun bölgede insani felaket uyarısı yaptığı bir döneme denk geliyor.

“Sessiz İtaatsizlik” Yayılıyor

The New Yorker, bazı askerlerin kamuya açık protestolara katıldığını, binlercesinin ise sessizce göreve gitmeyerek “sessiz itaatsizlik” şeklinde direniş gösterdiğini aktardı. Ordunun yaklaşık %70’ini oluşturan yedek askerlerin, normal şartlarda üç yıllık sürede 54 güne kadar göreve çağrıldığı ifade ediliyor. Ancak son zamanlarda, çok sayıda yedek, bu görevlere katılmanın artık kendilerinin ya da ailelerinin çıkarına olmadığını belirtiyor.

İsrail ordusu sözcüsü, basına yaptığı açıklamada ordunun yeterli personele sahip olduğunu öne sürse de, görevi reddeden asker sayısıyla ilgili verileri paylaşmayı reddetti. Yedioth Ahronoth gazetesi ise ordu genelkurmay başkanının gizli bir toplantıda hükümete, ciddi bir personel eksikliği yaşandığı ve bu şartlarda Gazze’deki hedeflerin başarılamayacağı yönünde uyarıda bulunduğunu bildirdi.

“Hayatlar Mahvoldu”

The New Yorker’a konuşan üst düzey bir subay, birliklerinin artık dağılmış olduğunu dile getirirken, bir başka asker Kanal 12 televizyonuna yaptığı açıklamada ordudaki havanın “tam anlamıyla umutsuzluk” olduğunu belirtti.

Saha komutanı Nir (takma ad), savaşın başlarında uzun süredir görev yapmayan yedek askerlerin dahi orduya katıldığını, ancak çatışmalar uzayıp Lübnan, Batı Şeria ve Suriye cephelerine de yayılınca, birçok kişinin defalarca çağrıldığını anlattı. Nir, kendi birliğinin 200 günü aşkın süre sahada kaldığını ve bu süreçte birçok askerin aile hayatının dağıldığını söyledi: “Evlilikler yıkıldı, işler kaybedildi, hayatlar altüst oldu.”

İsrail İstihdam Servisi’nin yaptığı bir ankete göre, yedek askerlerin %41’i görevleri nedeniyle ya işten çıkarıldı ya da istifa etmek zorunda kaldı. Nir, önceki görevlere katılım oranının %60 olduğunu ancak bu kez oranının %50’nin altına düştüğünü belirtti: “Gerçekten işler kötüye gidiyor. Herkes tükenmiş durumda.”

Bu gelişmeler, siyonist İsrail ordusunun yalnızca dış cephede değil, iç cephede de ciddi bir kırılma yaşadığını ortaya koyuyor.