YDH'nin haberine göre, Yemen’deki Ensarullah Hareketi’nin lideri Seyyid Abdulmelik el-Husi, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ve bölgedeki gelişmelere ilişkin yaptığı değerlendirmede, Yemen'in Filistin direnişine verdiği desteğin kararlılıkla sürdüğünü belirtti. El-Husi, bu bağlamda Yemen’in geçtiğimiz hafta Gazze’ye destek amacıyla dokuz ayrı operasyon gerçekleştirdiğini duyurdu. Bu saldırıların hipersonik ve balistik füzeler ile insansız hava araçları kullanılarak yapıldığını ifade etti.
El-Husi, bu operasyonlardan birinin zamanlamasına dikkat çekerek, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suudi Arabistan’daki konuşmasıyla aynı gün gerçekleştiğini vurguladı. Özellikle Lod Havalimanı’na (Ben Gurion) yönelik gerçekleştirilen saldırının, İsrail’e hava sahası yasağı uygulama amacının bir parçası olarak en kritik operasyonlardan biri olduğunu belirtti. Bu çerçevede, hava sahası kısıtlamalarına dair çabaların sonuç verdiğini ve birçok hava yolu şirketinin Tel Aviv uçuşlarını askıya almasının işgal rejimi üzerinde ekonomik ve diplomatik baskı oluşturduğunu söyledi.
Deniz Taşımacılığına da Ambargo
El-Husi, İsrail’e yönelik baskının sadece havadan değil, deniz yoluyla da sürdüğünü belirtti. Kızıldeniz, Bab el-Mendeb Boğazı, Aden Körfezi ve Arap Denizi’nde İsrail’e ait ticari faaliyetlerin hedef alındığını ve bu yasağın halen geçerli olduğunu hatırlattı. Yemen’in Gazze’ye yönelik desteğinin “hiçbir zaman geri adım atmadan” devam ettiğini söyleyen el-Husi, Yemen halkını Cuma günü başkent Sana ve diğer şehirlerde düzenlenecek büyük yürüyüşlere katılarak Filistin’le dayanışma göstermeye çağırdı.
“Gazze Felaketin Eşiğinde”
İsrail’in devam eden saldırılarını “soykırım” olarak tanımlayan el-Husi, Gazze’deki insani durumun kritik bir aşamada olduğunu dile getirdi. Yardım kuruluşlarının stoklarının tükenmek üzere olduğunu, halkın temel ihtiyaçlara ulaşamadığını belirtti. İsrail’in Gazze’ye yönelik şiddetinin, ABD’nin doğrudan desteğiyle daha da acımasız bir hale geldiğini vurguladı.
Batı’nın Çifte Standardı
Batı ülkelerinin insan hakları söylemleriyle pratikteki tutumları arasında derin bir çelişki olduğunu kaydeden el-Husi, Batı’nın İsrail işgaline verdiği desteğin bu samimiyetsizliği gözler önüne serdiğini söyledi. Batılı güçlerin, İslam dünyasından büyük ekonomik kazançlar elde ettiğini ancak bu coğrafyanın halklarını sürekli yok saydığını belirtti. El-Husi, İsrail’in işgal planlarının ABD’nin Arap rejeleri üzerinden sağladığı siyasi ve ekonomik kazançlarla doğrudan bağlantılı olduğunu dile getirdi.
Batı Şeria’da devam eden gözaltı ve infaz operasyonlarına da değinen el-Husi, bu uygulamaların İsrail’in bölge üzerindeki tam hâkimiyet arzusunun açık bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Tarihten Ders Çağrısı: Nekbe’nin 77. Yılı
Konuşmasında 1948 Nekbe’sine de atıfta bulunan el-Husi, bu trajik olaydan ders çıkarılması gerektiğini söyledi. Nekbe’yi, 77 yıldır süren acı bir hatıra olarak tanımlayan el-Husi, Siyonist rejimin o günden bu yana saldırgan tavrından hiçbir şekilde vazgeçmediğini vurguladı.
Gazze Direnişi Örnek Olmalı
Gazze’deki direniş güçlerini “ümmet için ilham verici bir model” olarak nitelendiren el-Husi, bu güçlerin İsrail’in işgal ve genişleme planlarını boşa çıkardığını belirtti. Gazze direnişinin yalnızca yerel başarıyla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda İsrail’in başka bölgelerde benzer felaketler yaratma ihtimalini de engellediğini söyledi.
Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen operasyonlara da değinen el-Husi, Hamas’ın askeri kanadı olan Kassam Tugayları’nın Refah ve diğer bölgelerde gerçekleştirdiği karmaşık “ölüm pusu” operasyonlarının işgalciye ciddi darbeler vurduğunu ifade etti. İslami Cihad’ın askeri kanadı olan Kudüs Seriyyeleri’nin ise Gazze çevresindeki İsrail yerleşimlerine yönelik güçlü roket saldırıları düzenlediğini ve bu eylemlerin direniş açısından büyük anlam taşıdığını belirtti.
Kardeşlik ve Dayanışma Mesajı
Kudüs Seriyyeleri’ne hitaben yaptığı çağrıda el-Husi, Yemen halkı ve silahlı kuvvetleri adına selam göndererek, “Allah’tan sizler için yardım, zafer ve güç diliyoruz” dedi. Bu sözlerle, Filistin direnişiyle olan dayanışmayı bir kez daha vurguladı.