Haaretz gazetesinin aktardığı verilere göre, geçtiğimiz yıl yaklaşık 60 bin İsrailli ülkeyi terk etti ve geri dönmedi. Bu rakam, 2023 yılında kaydedilen sayının iki katından fazla.

YDH'nin haberine göre, İsrail Merkez İstatistik Bürosu’nun verileri, göç edenlerin çoğunluğunu 25 ila 44 yaşları arasındaki genç yetişkinlerin ve ailelerin oluşturduğunu gösteriyor. Aynı anket, özellikle işgal altındaki topraklarda yaşayan kesim arasında göç düşüncesinin ciddi oranda arttığını gözler önüne seriyor.

Bu eğilimin arkasındaki nedenler giderek daha net anlaşılıyor:

• Sürekli savaş ortamı ve güvenlik kaygısı,

• Hükümetin yargı bağımsızlığını zayıflatma çabaları,

• Ekonomik sıkışmışlık ve hızla artan yaşam maliyetleri,

• Yurt dışında daha güvenli ve istikrarlı bir gelecek umudu.

Tel Aviv’de yaşayan 56 yaşındaki yazar, şair ve editör Riki Cohen, on yılı aşkın süredir göç etmeyi düşündüğünü belirtiyor. “Her ayrılanı duyduğumda sinirleniyorum,” diyen Cohen, İsrail’in geleceğine olan güvenini kaybettiğini, ülkenin artan siyasi istikrarsızlık, ekonomik darboğaz ve genel güvensizlikle baş edemediğini ifade ediyor. “Korkusuz, öngörülebilir bir yaşam istiyorum,” diyen Cohen, evinde güvenli bir oda bulunmadığını, füze saldırıları sırasında yaşadığı dehşeti hala unutamadığını söylüyor. “Ülke bir diktatörlüğe dönüşme yolunda. Şu anda yaşananlar, bizi uçuruma sürüklüyor,” diyerek endişelerini dile getiriyor.

Görüş bildiren bir başka kadın ise ismini açıklamadan, uzun süredir göç düşüncesi taşıdığını ancak artık bu fikrin hem kendisi için daha acil hale geldiğini hem de toplumda daha fazla kabul görmeye başladığını belirtiyor. İşgal sürdükçe gerçek bir demokrasinin mümkün olamayacağını savunan kadın, henüz gitmemiş olsa da sonunda ülkeyi terk edeceğine emin olduğunu ifade ediyor.