Filistin direnişinden üst düzey bir kaynak, Hamas ile ABD arasında Şubat ayından bu yana doğrudan müzakereler yürütüldüğünü ve bu temaslarda, hem Amerikalı hem de İsrailli vatandaş olan askeri esir Edan Aleksander’ın serbest bırakılması karşılığında Washington’un İsrail’e savaşı durdurması için baskı yapma taahhüdünde bulunduğunu açıkladı.
Son günlerde Hamas, Amerikan hükümetiyle doğrudan temas kurulduğunu ve Aleksander’ın serbest bırakılması üzerine bir uzlaşıya varıldığını duyurmuştu. Ancak dün gece konuşan bir direniş yetkilisi, müzakerelerin perde arkasına dair detaylı bilgiler verdi.
İsmini vermeyen direniş lideri, Lübnan merkezli el-Meyadin televizyonuna verdiği demeçte, görüşmelerin Şubat ayında başladığını ve ABD Başkanı Donald Trump’ın esir işlerinden sorumlu temsilcisi Adam Buhler ile Hamas’a yakın bazı isimlerin bu süreçte yer aldığını ifade etti. Müzakerelerin arkasındaki kilit figürlerden biri ise, Filistinli iş insanı Beşar el-Mısri oldu; kendisi hem Buhler’in yakın dostu hem de arabulucuydu.
Görüşmelerin odak noktası, Hamas’ın yaklaşımını anlamak ve Aleksander’ın salıverilmesine ikna edilmesini sağlamak üzerine kuruldu. Aynı zamanda, Hamas’ın, Washington’un Gazze’deki savaşa dair pozisyonunu ve müdahale kapasitesini nasıl değerlendirdiği de ele alındı.
Bu sürecin devamında, Buhler ile Hamas liderlerinden Usame Hamdan, Tahir el-Nunu ve Basim Naim’in katıldığı bir toplantı gerçekleştirildi. Ayrıca, Hamas müzakere heyetinin başındaki Halil el-Hayye ile Buhler’in Beşar el-Mısri aracılığıyla yaptığı ayrı bir görüşme de kayıtlara geçti.
Direniş lideri, ABD’nin Aleksander’ın serbest bırakılması karşılığında İsrail’e ateşkes baskısı yapma sözü verdiğini, ancak Hamas’ın bu karşılıkta 250 Filistinli tutsağın serbest bırakılmasında ısrar ettiğini belirtti. Trump yönetimi, bu anlaşmayı yıllık konuşmadan önce tamamlamayı hedeflemişti fakat İsrail’in sürece müdahalesi ve Buhler’e yönelen baskılar nedeniyle süreç sekteye uğradı.
Söz konusu kaynak, Siyonist rejimin, yürütülen görüşmeler doğrultusunda alınacak herhangi bir karara destek vermeyi kesin biçimde reddettiğini söyledi. Ancak Nisan ayı sonunda, görüşmeler yeniden ivme kazandı. Filistin kökenli Amerikalı Bişara Bahbeh’in, Washington’dan resmi onay alarak bu diplomatik hatta dâhil olmasıyla müzakereler tekrar başladı ve nihayetinde Aleksander’ın serbest bırakılması sağlandı.
Filistinli yetkiliye göre, Katar ve Mısır’ın arabulucu rolü üstlenerek Hamas’ı anlaşmaya teşvik ettiği ve Washington’un da buna karşılık olarak savaşı durdurma çabalarına katılma sözü verdiği belirtildi.
Kaynak ayrıca, Hamas ile ABD arasında hâlâ aktif bir iletişim kanalının sürdüğünü ve bu kanalın ilerleyen süreçte daha kritik adımların zeminini oluşturabileceğini ifade etti.
Aleksander’ın serbest bırakılması ise beklenmedik bir gelişme olarak değerlendirildi. Bu durum, İsrail kamuoyunda geniş yankı uyandırdı ve bazı İbranice medya organları, İsrail’in bu süreçte zayıf duruma düştüğünü ileri sürdü.
Hamas’tan yapılan açıklamada ise şu ifadeler yer aldı: “Edan Aleksander’ın dönüşü, İsrail’in saldırıları ya da askeri baskısıyla değil, ABD ile yapılan doğrudan, ciddi müzakereler ve arabulucuların çabaları sayesinde gerçekleşmiştir. Netanyahu halkını yanıltmakta, onlara gerçek dışı bilgiler vermektedir. Esirlerini savaş yoluyla kurtaramamıştır. Bu gelişme, esir değişimi ve müzakerelerin, İsrailli esirlerin geri dönmesinin ve savaşın sonlandırılmasının yegâne yolu olduğunu bir kez daha göstermektedir.”