Direnişin güvenlik platformu “el-Haris” üzerinden aktarılan bilgilere göre, bu kişi, İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet (Şabak) tarafından belirli güvenlik görevlerini yerine getirmek üzere casus olarak görevlendirildi. Görevleri arasında bazı direniş mensuplarına ilişkin özel bilgileri derlemek, Gazze Şeridi'ndeki sığınma kampları ve yerinden edilenlerin barındığı merkezlere dair istihbarat toplamak yer alıyordu.
Şüpheli davranışları dikkat çekti
Söz konusu kişi, sahada yardım çalışmaları yaptığı izlenimi verirken, yerinden edilmiş Filistinlilere yönelttiği garip ve alakasız sorularla güvenlik birimlerinin dikkatini çekti. Yardım projeleriyle ilgisi olmayan tartışmalara girmesi üzerine hakkında soruşturma başlatıldı. Takip sürecinde, temas kurduğu kişiler ve faaliyet alanları analiz edildi ve güvenlik güçleri, bu şahsın davranışlarında ciddi şüphe uyandıran unsurlar tespit etti.
Şin Bet subayı, yabancı fon sağlayıcısı kimliğiyle yaklaştı
Kaynaklara göre, şüpheli şahıs sorguya alındığında gönüllü bir şekilde bilgi vermesi, güvenlik yetkililerinin dikkatini çekti. Şaşırtıcı bir şekilde, söz konusu şahsın, İsrail istihbaratıyla çalıştığının farkında olmadığı anlaşıldı. Zira, kendisiyle iletişime geçen Şin Bet subayı, kendisini yabancı bir yardım kuruluşunun temsilcisi gibi tanıtmış, yardım yapmayı bazı bilgilerin temin edilmesi şartına bağlamıştı.
Hedef alınan çadırlar, verilen bilgilerle bağlantılı çıktı
Adı gizli tutulan kişinin ifadesine göre, Şin Bet subayı ona, güvenlik şüphelisi bazı kişilere para ulaştırmasını, belirli sığınma merkezleriyle ilgili detaylı bilgiler toplamasını ve yerinden edilmiş kişilerin bu merkezlere dair görüşlerini aktarmasını istedi. Ayrıca, yardım bahanesiyle belirli çadırları ziyaret etmesi talep edildi. Bu çadırlardan bazılarının daha sonra İsrail saldırılarında hedef alındığı belirtildi.
Direniş Güçlerinden uyarı: “Şin Bet halkın sıkıntılarından faydalanıyor”
Direnişin güvenlik birimleri, Şin Bet’in, halkın içinde bulunduğu zor durumu ve bazı “girişimcilerin” bilinçsizliklerini istismar ettiğini ifade etti. Bu tür faaliyetlerin sadece bilgi toplama ile sınırlı kalmadığını, lojistik operasyonlara da dönüştüğünü vurgulayan güvenlik kaynakları, özellikle dış kaynaklı ve kaynağı belirsiz fonların kabul edilmesinin büyük bir güvenlik riski oluşturduğunu belirtti. Kaynaklar, siyonist İsrail’in hedef listelerinin tükenmesiyle birlikte istihbarat toplama ihtiyacının arttığına dikkat çekti.