YDH'nin haberine göre, Mossad ve işgalci İsrail ordusunun ortak çalışmasıyla yürütülen bu operasyon, Tel Aviv’in Suriye'deki kayıp askerlerini bulma yönündeki çabalarını ve bölgedeki askeri faaliyetlerini artırdığına işaret ediyor.

Başbakan Benyamin Netanyahu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "1982 Haziran'ında Sultan Yakub’ta ölen Tsvika Feldman’ın naaşını ülkeye geri getirmeyi başardık," ifadelerini kullandı. Sultan Yakub, Lübnan'ın Batı Bekaa bölgesinde yer alıyor ve o dönemde katil İsrail güçlerinin Suriye zırhlı tugayı ve komando birlikleri tarafından pusuya düşürülerek ağır kayıplar verdiği önemli bir çatışma noktasıydı.

Siyonist İsrail ordusu ve istihbarat teşkilatı Mossad tarafından yapılan açıklamada, operasyonun "Suriye'nin iç kesimlerinde" başarıyla gerçekleştirildiği ve Feldman’ın naaşının İsrail’e getirildiği belirtildi. İsrail ordu radyosu ise, operasyona Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) kontrolündeki yönetimin hiçbir şekilde katılmadığını vurgularken, Suriye'deki kaynaklar el-Ahbar gazetesine operasyona dair detayların Şam’ın güneyindeki Yermuk Kampı’na işaret ettiğini söyledi.

Yermuk Kampı, daha önce yine Sultan Yakub muharebesinde kaybolan ve naaşı 2019’da İsrail’e ulaştırılan Zekeriya Baumel için yapılan mezar kazılarının gerçekleştirildiği bölge olarak biliniyor. O dönemde İsrail, bu süreci kamuoyuna açıklarken üçüncü bir ülkenin —muhtemelen Rusya’nın— aracılık ettiğini duyurmuştu. Netanyahu ise bu gelişmeyi seçim öncesinde siyasi gündeminde kullanmıştı.

Feldman ve Baumel’e ek olarak siyonist İsrail, halen Sultan Yakub çatışmasında kaybolan Yehuda Katz’ın ve 1965’te Şam’da idam edilen ünlü İsrail casusu Eli Kohen’in naaşlarını aramayı sürdürüyor. Ayrıca, 1986’da Lübnan’da düşen uçağının ardından esir alınan pilot Ron Arad ve 1997’de Golan Tepeleri’nde kaybolan asker Guy Hever’in akıbetine dair araştırmalar da devam ediyor.

İsrail basınına göre, Şam’daki rejim değişikliği sonrası oluşan yeni ortam, İsrail’in kayıp askerlerinin naaşlarını bulma arayışında bir fırsata dönüşmüş durumda. Times of Israel gazetesi, Tel Aviv’in bu koşulları özellikle Eli Kohen’in mezarına ulaşmak için kullanmaya çalıştığını yazdı. 2021 yılı Şubat ayında ise Rusya’nın, Suriye yönetimiyle işbirliği içinde Yermuk Kampı’nda Kohen’in naaşını arama faaliyeti yürüttüğü bildirilmişti.

Bazı kaynaklar, HTŞ rejiminin İsrailli kayıp askerlerin gömülü olduğu mezarlıklara dair belgelere ulaşmış olabileceğini iddia ederken, Şam’ın Tel Aviv ile karşılıklı güven inşa etmeye yönelik bir sürece girmiş olabileceğini de öne sürüyor. Bu süreçte Birleşik Arap Emirlikleri’nin ara buluculuk yaptığı ve iki taraf arasında doğrudan müzakerelerin artırılması yönünde bir eğilim olduğu da belirtiliyor.

Daha önce İbrani basınında, Abu Dabi'de yeni rejim temsilcileriyle İsrail hükümeti arasında gizli görüşmeler yapıldığı iddiaları gündeme gelmişti. Arap medyasına göre ise, üst düzey bir İsrailli yetkili, Eli Kohen’in naaşının iadesi konusunda İsrail ile HTŞ rejimi arasında doğrudan temaslar kurulduğunu dile getirdi.

Bu gelişmeler, ırkçı İsrail’in bölgedeki kayıp asker dosyalarını yeniden gündeme taşıdığı ve Suriye’deki iç savaş koşullarını kendi lehine kullanarak sonuç alma arayışında olduğunu ortaya koyuyor.