Şeyh İkrime Sabri, dün akşam (12 Şubat Cumartesi) konuyla ilgili yaptığı açıklamada, işgal güçlerinin murabıtları ve bekçileri Mescid-i Aksa’dan ne kadar uzaklaştırırsa uzaklaştırsın Mescid-i Aksa’yı zaman ve mekan bakımından Yahudiler ve Müslümanlar arasında ikiye bölme hedefine ulaşamayacağını bildirdi.
 

Mescid-i Aksa’nın zaman bakımından bölünmesinin belirli saatlerin sadece Yahudilere tahsis edilmesi ve o saatlerde Müslümanların Mescid-i Aksa’da bulunmasına izin verilmemesi şeklinde olduğunu belirten İkrime Sabri, bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini ifade etti.
 

Mescid-i Aksa’nın mekan bakımından bölünmesinin de bir kısmının Yahudilere tahsis edilmesi anlamına geldiğini kaydeden İkrime Sabri, işgalcilerin Er-Rahme Kapısı dahil Mescid-i Aksa’nın doğu kesimi üzerinde yoğunlaştıklarına dikkat çekti.
 

Mescid-i Aksa Hatibi, Kudüslülerin bilinçlerinin ve Mescid-i Aksa’yı savunmalarının işgalcilerin planlarını bozduğunu, kentte yaşayan gençlerin işgalcilere birçok Yahudileştirme projesini iptal ettirmeyi başardıklarını söyledi.
 

İşgal rejiminin Oslo Anlaşması’nı Kudüs’ü Yahudileştirmek için kullandığına işaret eden İkrime Sabri, işgalciler aracılığıyla Mescid-i Aksa’ya gelenlerin işgale meşruiyet verdiklerini ve Mescid-i Aksa’da istenmediklerini dile getirdi.

Filistin Enformasyon Merkezi