NASIR NASIR TANTURA KATLİAMINI YAZDI

 

Görüntülenme: 1282 Tarih: 29 Ocak 2022 17:31
NASIR NASIR TANTURA KATLİAMINI YAZDI

Siyonist işgalci askerlerin, 1948 yılında meydana gelen Nekbe’de Filistinli esirlere yönelik insanlık dışı yöntemlerle yaptıkları katliam bir taraftan cinayet, terör, etnik temizlik, yanıltma ve kandırma temeli üzerine kurulu Siyonist projeyi özetlerken, diğer taraftan teslimiyetçi bir tavır sergileyen, dün ve bugün Filistin halkına karşı yaptığı ve yapmaya devam ettiği cinayet ve suçları kınamayan, uluslar arası platformlarda kınanıp cezalandırılması için çaba göstermeyen Filistin Yönetimi'nin resmi tavrına da ayna tutuyor.

Diğer taraftan insanlığını kaybetmemiş olan meşhur Yahudi yazar Ilan Pappé gibi bazı Yahudiler Nekbe’nin kabul edilmesi ve bunun için Filistinlilerden özür dilenmesi gerektiğini ifade ediyor. 

Tantura katliamıyla ilgili yeni bilgiler ve tanıklar, Filistinlilerin bu konudaki iddialarını pekiştiriyor. Haaretz gazetesinin 21/01/2022 tarihli ekinde yazar Adam Raz tarafından konuyla ilgili belge ve bilgiler yayınlandı. Belge, en son Amerika’da yayınlanan belgesel filmdeki tanıkların ifadelerine dayanıyor. 

Belgesel film, Filistinlilere yönelik yapılan korkunç cinayeti ve katliamı konu ediniyor. Belgeselde, işgal askerlerinin 200’e yakın Filistinli esiri korkunç bir şekilde öldürdüklerini, bunlardan bazılarının varillere doldurulup top mermileriyle vurulduklarını, bazılarının ise doğrudan tabancayla vurulduklarını gösteriyor. Ortada böyle bir cinayeti gerektirecek hiçbir neden de yoktu. Bu, askerlerin taşıdıkları kin, nefret ve çıldırmalarının bir sonucuydu. Ardından demokratik İsrail devleti (!) Filistinlilerin mezarlıklardaki kemikleri üzerine tatil köyleri, araç parkları kurdu. Aynı şekilde (Filistin halkına yönelik yaptığı katliam ve etnik temizlik üzerine) varoluş hikayesiyle sahte demokratik yapısının hikayesini de inşa etti. 

Kimi ifadelerde belirtildiği gibi cinayetleri sadece bazı askerler işlemedi. Aksine (terör) rejimi bir bütün olarak iştirak etti. İşgal mahkemesi konuyu araştıran Theodore Katz’ı kınayıp, geri adım atmaya ve özür dilemeye zorlamadı mı? Yine Siyonist tarihçi Yuav Galber, Tantura’nın hakikaten korkunç bir cinayete şahit olduğunu söyleyen Yahudi tarihçi Ilan Pappé’yle kavgaya tutuşup bunu öne sürdüğü (tarihi verilere dayalı) gerçekleri bir bir çürütme çabası göstermedi mi? 

Bunların ötesinde işgalciye hizmet eden, cinayet ve katliamlarına kılıf bulan ve onları gizleyen Hayfa Üniversitesi, öğrencisi ve araştırmacısı olan Katz iddiaları çürütmek için çaba göstermedi mi? O, İsrail’in Filistin halkına yönelik yaptığı planlı ve programlı, devletin de kabul ettiği ve onayladığı katliam ve etnik temizliklere yeni bir şahittir.

Peki, Ramallah’ta bulunan Filistin Yönetimi bu konuda ne yaptı?

Bu yönetim, işgalcinin sürdürdüğü tutuma ve Filistin halkına karşı devam ettirdiği alçak saldırılarına karşı duracağı yerde, Filistin halkının maslahatını gözetmeden başını kuma gömmekte, işgal rejiminin kurum ve kuruluşlarıyla işbirliğini sürdürmektedir. Direnişçi Filistin halkının umut ve beklentilerine cevap vermekten aciz olan ve bu yönde hareket etmeyen Filistin yönetiminin aksine Filistin halkı tarihini asla unutmaz ve kurbanları görmezlikten gelmez. Bu halk, Batı Yaka’da, Kudüs’te, Gazze’de, 1948’de işgal edilmiş Filistin topraklarında ve dışarıda bulunduğu yerde Filistin kasaplarına karşı direnişini sürdürecektir. 

Katliamın yıl dönümünde 1948’de işgal edilmiş Filistin topraklarındaki Filistinlilerin cinayetin işlendiği bölgeye gelip katliamı lanetleyerek gösteri yapmaları, bu halkın kendisine yapılanları asla unutmayacağının kanıtıdır.

(Siyonist çeteler 1948 yılında Filistin topraklarında devlet kurma çabalarını, batılı ülkeleri de arkalarına alarak Filistin halkını öldürerek, tehcire zorlayarak ve yurdundan ederek sürdürdüler. Bunun için onlarca katliam yaptılar. Cinayetler işlediler. Filistin halkına tarihte görülmemiş baskılar uygulayıp zulümler yaptılar. Bu cinayet ve toplu katliamlardan biri de Tantura katliamıdır. Tantura köyü, işgal altındaki Hayfa şehrine bağlı sahil köyüdür. Deir Yasin katliamından tam bir ay sonra 23/05/1948 tarihinde denizden ve karadan köyü kuşatan Siyonist çeteler erkekleri toplayıp katliam yaptılar. Sayıları 1800 civarında olan köy halkından geriye kalanlar köylerini terk etmek zorunda kaldılar. Filistinli kaynaklar katliamda 250’den fazla kişinin öldürüldüğünü ifade ediyor. Bugün köyde inşa edilen plaj ve araç parkı altında o gün katledilen Filistinlilerin toplu mezarı bulunmaktadır.) 

Filistin Enformasyon Merkezi

Yorumlar