BUGÜN FHKC'NİN KURULUŞUNUN 54. YIL DÖNÜMÜ

Bugün, 11/12/1967'de kurulan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin kuruluşunun 54. yıldönümü. 

Görüntülenme: 991 Tarih: 11 Aralık 2021 16:47
BUGÜN FHKC'NİN KURULUŞUNUN 54. YIL DÖNÜMÜ

Halk Cephesi'nin kurucu liderleri arasında şunlar vardı: George Habash, Abu Ali Mustafa, Taysir Kubeh, Vadih Haddad, Ahmed el-Yamani, Ömer Halil, Ömer Muhammed el-Muslimi, Adnan Cabir, Atallah ebu Gattas, Adib Asaf, Ahmed Mahmud Isa, Salah Salah, Hani el-Hindi, Gassan Kanafani, Vedad Hamdi, Leyla Halid, Refik Surur, Hac Fayez Cabir.

FHKC'nin işgal rejimi ‘İsrail’ Turizm Bakanı Rehavam Ze'evi'ye düzenlediği suikast, Filistin-‘İsrail’ ihtilafında türünün ilk örneği olarak kabul edildi.

Halk Cephesi kuruluşundan bu yana silahlı mücadeleyi benimsemiştir. Hareketin liderleri diğer Filistinli gruplarla birlikte Ürdün ve Lübnan sınırları boyunca komando eylemine katıldılar ve ikinci en büyük Filistin grubunu oluşturdular. Gazze Şeridi'nde geniş ve dikkate değer bir askeri harekata öncülük ettişer ve bölgedeki en önde gelen liderlerden oldular.

Halk Cephesi, Filistin'in kurtuluşu için silahlı mücadeleyi benimseyen ve kurulduğu günden bu yana Filistin halkının haklarını zedeleyen tüm anlaşmaları reddettiği bilinen, içeride ve dışarıda normalleşmeye  şiddetle karşı çıkan en önde gelen sol örgütlerden biridir.

Arap ordularının yenilmesinden sonra, George Habaş Filistin'i kurtarmak için başka bir yol seçti. Bu kapsamda Filistin Halk Kurtuluş Cephesi partisinin kurulduğunu duyurdu. Cephe devrimci bir Filistin Mücadelesi kimliği kazandı.

Cephe, yoksulların yanında yer alan ve onların haklarını gözeten bir partidir. Cephe, silahlı mücadeleye ve uzun vadeli halk kurtuluş savaşına inandığından, Siyonist düşmana karşı askeri harekatta merkezi bir role sahip oldu.

Cephe birçok darbeye maruz kaldı, ancak bir anka kuşu gibi Siyonist düşman ve onunla birlikte olanlar onun istikrarını ve sebatını kıramadı. Cephenin Şehit ebu Ali Mustafa Tugayı  askeri kanadı şimdiki adını bu şehide vefa göstergesi olarak açıkladı.

Onlarca operasyon kazanıldı, elçilikler havaya uçuruldu, füzeler ateşlendi... Cephe Aksa intifadasında öncü rol oynadı. (İkinci İntifada'nın en önemli olaylarından biri Cephe'nin üstlendiği işgal rejimi Turizm Bakanı Rehavam Zeevi'ye yönelik suikasttı.)

Cephe özgürlük yolunda 4000'e yakın şehit ve şehide vermiştir. Tarihi binlerce yaralı, tutsak ve sürgünle doludur. Cephe Filistin halkının haklarından taviz vermeyi reddediyor. Filistin'i özgürleştirmenin tek yolu olarak gördüğü mücadele, direniş ve ulusal birliğe bağlı kalıyor.

Cephe kuruluşunun 54. Yıldönümü münasebetiyle bir bildiri yayınladı ve 13 Aralık’ta bir miting düzenleyeceğini duyurdu. Bildiriden satırbaşları şöyle:

‘Ey Filistin halkı, ey Arap milleti oğulları, ey dünyanın tüm özgür insanları,

Halkımızı ve bizimle birlikte milletimizin tüm onurlu insanlarını ve dünyanın özgür insanlarını selamlıyoruz;

Elli dört yıldır, vatanın dört bir yanında, mülteci kamplarında, sürgünlerde, mücadelenin ileri alanlarında, özgürlük ve bağımsızlıklarını kazanma yolunda kesintisiz milli mücadelede,  yorulmak bilmeyen halkımızın yanındayız.

Elli dört yıldır, Oslo'nun sözde barış getireceği iddia edilen  yıkıcı ve tehlikeli yoluna karşı halkımızın birliğinin, vatan toprağının, sosyal dokusunun, varlığının, kimliğinin ve ulusal mücadelesinin sağlam kalesine kenetliyiz.

Siyonist düşmanla, genel olarak Batı emperyalizmi ve özel olarak ABD ile ittifakı içindeki mücadelenin ve gerici rejimlerin ve Arap ihanetinin net vizyonu ve okuması; Filistin davasını hedef alan genişleyen saldırganlık çemberleri, projeler ve planlar gerçeğini önümüze koyuyor ki amaçlarından biri de Arap haklarını ve varlığını hedef almaktır.

Cephe, normalleşmeye yönelik çağrılara ve telaşa karşı İşgali, saldırganlığı ve küresel emperyalizmi reddeden halkımızın ve direnişçi ve faal milletimizin tüm güçlerine ve partilerine siyonist düşmanla ve onun tasfiye amaçlarıyla kapsamlı tarihsel yüzleşme düzeyinde olmaya çağrıda bulunuyor.

Düşman hapishanelerindeki tutuklu ve hükümlülerimize yönelik tırmandırıcı işgal saldırısı ışığında, özgürlük ve bağımsızlık mahkumları olarak savunmalarında ulusal çabaların birleştirilmesi acil bir ulusal önceliktir.

Şanlı şehitlerin, yurduna dönüş hakkına sahip çıkan muhacirlerin ve özgürlük savaşlarında bir an olsun tereddüt etmeyen esirlerin yoluna; kurtuluşa, geri dönüşe ve tüm Filistin ulusal topraklarında bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına kadar da ‘sürekli direniş’ yoluna sadık kalacağımıza söz veriyoruz.

rasthaber

Yorumlar