YDH'nin haberine göre, İsrail medyası, Filistin Yönetimi’nin ekonomisinin neredeyse tamamının İsrail’e bağlı olduğunu vurgularken, Türkiye'nin İsrail’e yönelik ilan ettiği ambargoya rağmen, ticari ilişkilerini Filistin üzerinden dolaylı olarak sürdürdüğüne dikkat çekti. İbranice yayın yapan Maariv gazetesi, Kudüs Dış ve Güvenlik İşleri Merkezi’nden emekli Yarbay Av. Maurice Hirsch’in analizine yer vererek, İsrail-Filistin ticari ilişkilerinin içindeki çelişkileri ortaya koydu.
Filistin, BDS’i Destekliyor Ama İsrail'le Ticaret Yapıyor
Haber, Filistin Yönetimi’nin bir yandan İsrail karşıtı boykot, yatırım durdurma ve yaptırım (BDS) kampanyalarına destek verirken, öte yandan İsrail ile olan ticaretten milyarlarca şekel kazandığını belirtiyor. Filistin Merkezi İstatistik Bürosu verilerine göre, Filistin’in ithalatının %55’ten fazlası İsrail’den, ihracatının ise %90’a yakını yine İsrail’e gerçekleşiyor. Bu rakamlar, Filistin ekonomisinin İsrail’e tam anlamıyla bağımlı olduğunu gözler önüne seriyor.
Vergi Gelirleri ve İşçi Ödemeleri
İsrail Maliye Bakanlığı’ndan alınan verilere göre, Tel Aviv yönetimi yalnızca 2022 yılında Filistin Yönetimi’ne KDV ödemesi kapsamında 2.8 milyar şekel aktardı. 2023 yılında, “Demir Kılıçlar” saldırılarına rağmen bu rakam 2.7 milyar şekele yaklaştı. Aynı dönemde İsrail'de çalışan Filistinli işçilerin ödediği gelir vergisi 2022’de yaklaşık 188 milyon şekel iken, 2023’te bu miktar 123 milyon şekele geriledi.
“Hem Karşı Çıkıp Hem Kazanıyorlar”
Araştırmacı Maurice Hirsch, Filistin Yönetimi’nin izlediği bu politikayı “hem öldürüp hem miras almak” deyimiyle tanımlıyor. Hirsch, Filistinli makamların İsrail’e karşı protesto çağrıları yaparken, aynı İsrail’den milyarlarca gelir elde etmesinin ciddi bir tutarsızlık oluşturduğunu savunuyor.
Kudüs Merkezinden Üç Aşamalı Öneri
Maariv, Kudüs Dış ve Güvenlik İşleri Merkezi’nin bu duruma karşılık olarak üç kademeli bir plan sunduğunu bildirdi. Buna göre ilk olarak, kamuoyuna İsrail-Filistin ticaretinin boyutu net biçimde anlatılmalı. İkinci adımda, İsrail’in olası bir Filistin ürünleri boykotunun Filistin ekonomisine etkileri açıklanmalı. Son aşamada ise, Filistin ile olan ekonomik ilişkilerin tamamen sonlandırılması öneriliyor.
Filistin, Türkiye-İsrail Ticareti İçin Ara Durak Haline Geldi
Haberde dikkat çeken bir diğer unsur ise Türkiye’nin ilan ettiği ambargoya rağmen, Filistin topraklarının İsrail ile ticaret için dolaylı bir geçiş noktası haline gelmesi. Maariv, Türkiye’nin Mayıs 2024 başında İsrail’e yönelik ambargo duyurusunun ardından Türkiye-Filistin arasındaki ticaret hacminin %1.200 oranında arttığını belirtti. Bu artış, Türkiye'nin Filistin Yönetimi aracılığıyla İsrail ile dolaylı ticareti sürdürdüğüne işaret ediyor. Bu durum, uluslararası kamuoyuna ambargo görüntüsü sunarken, gerçekte ticaretin azalarak da olsa devam ettiğini ortaya koyuyor.
7 Ekim Sonrası İşçi Girişi Sınırlı
İsrail’in 7 Ekim 2023 saldırılarından önce, 100 binden fazla Filistinli işçi İsrail'de çalışıyordu. Binlercesi de Batı Şeria’daki İsrail yerleşimlerinde istihdam edilmekteydi. Ancak saldırılar sonrası, Batı Şeria’dan İsrail’e işçi geçişleri ciddi şekilde sınırlandırıldı veya tamamen durduruldu.
Son olarak Hirsch, İsrail’in yalnızca işçilerin girişini engellemekle kalmayıp, Filistin topraklarıyla olan tüm ticareti de yasaklaması durumunda, bunun Filistin ekonomisinde büyük bir yıkıma yol açacağını ve İsrail karşıtı boykot kampanyalarının fiilen sona ereceğini öne sürdü.