Tesnim'in haberine göre, söz konusu tarih itibarıyla Suriye'nin güneyinden başlayarak Şam’a kadar uzanan geniş alanlar sistematik şekilde işgal edildi. Aynı süreçte düzenlenen yoğun hava saldırılarıyla Suriye’nin askeri altyapısı büyük ölçüde tahrip edildi ve birçok sivil yaşamını yitirdi.
Kuneytra’dan Şam’a: Siyonist İşgalin Genişleyen Hattı
Siyonist İsrail’in güney Suriye'deki ilerleyişi özellikle Kuneytra ili çevresinde yoğunlaştı. Bu bölgelerde işgalci rejim, sivilleri zorla yerinden etmekte ve sistematik katliamlar gerçekleştirmektedir. Ancak bölgede kurulan ve Heyet Tahrir Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Colani’nin kontrolünde şekillenen yeni hükümet, halkın yaşadığı trajedilere sessiz kalmayı sürdürüyor.
İsrail’in Yeni Hamlesi: Suriye’yi Bölme ve Dürziler Üzerinden Nüfuz Sağlama
Saldırı ve işgalle yetinmeyen İsrail, Suriye’nin bölünmesini hedefleyen stratejik bir plan yürütüyor. Bu kapsamda Tel Aviv yönetimi, Dürzi toplumunu siyasi hedeflerine ulaşmak için araçsallaştırıyor. Özellikle işgal altındaki topraklardaki Dürzilerin dini lideri Mowafaq Tarif, İsrail ile yakın ilişkileri ve Mossad bağlantısıyla öne çıkıyor.
İsrail basınına göre, Esad rejiminin düşüşünden sonra İsrail, Suriye’nin kuzeyinden işgal altındaki Filistin’e doğalgaz aktarımı için altyapı hazırlıklarına başladı. Bu plan çerçevesinde, Siyonist yetkililer Tarif’le bir araya gelerek Dürzi toplumunun yeni düzende nasıl bir rol üstleneceğini masaya yatırdı.
Şam’da Gerilim Artıyor: Dürzilerle HTŞ Arasında Çatışmalar
Golani hükümetinin işbaşına gelmesiyle birlikte Şam çevresinde iç huzursuzluklar arttı. Dürzilerin yoğun yaşadığı Ceramana kasabasında başlayan çatışmalar, Sahnaya’ya kadar sıçradı. Golani hükümetine bağlı güçler ile yerel direniş grupları arasında çıkan çatışmalarda ağır silahlar, havan topları ve insansız hava araçları kullanıldı; çok sayıda can kaybı yaşandı.
Bu gelişmelerin ardından Süveyda’daki El Cebel Tugayı yaptığı açıklamayla, Şam yönetiminin bölgeye terör unsurlarını sokmasına karşı uyarıda bulundu ve sorumluluğun doğrudan hükümete ait olacağını belirtti.
İsrail, Müdahaleyi Derinleştiriyor
İsrail rejimi, Dürzileri koruma bahanesiyle HTŞ ve yerel gruplar arasındaki çatışmalara doğrudan müdahil oldu. Şam’da yaşanan kaostan faydalanan Tel Aviv yönetimi, başkent yakınlarında düzenlediği hava saldırısıyla dikkat çekti.
İsrail televizyonu KAN, Başbakan Netanyahu ve Savunma Bakanı Katz’ın orduya doğrudan saldırı emri verdiğini bildirdi. Yapılan açıklamada, "Dürzi toplumuna yönelik tehditlere izin vermeyeceğiz" ifadesiyle, saldırı gerekçesi açıklandı. Aynı açıklamada, Şam’ın güneyine hiçbir gücün konuşlanmasına müsaade edilmeyeceği de vurgulandı.
İsrail’in Nihai Hedefi: Suriye’yi Kantonlara Bölmek
Suriye’yi özerk bölgelere ayırarak zayıflatmak isteyen İsrail rejimi, oluşturacağı yeni yapıların Tel Aviv'in siyasi ve güvenlik direktiflerine tabi olmasını hedefliyor. Bu planın sadece Suriye ile sınırlı kalmayıp Lübnan gibi diğer komşu ülkelere de yayılacağı öngörülüyor.
Bu süreçte Golani hükümetinin pasifliği ve işlevsizliği sayesinde İsrail, Suriye'deki birçok stratejik hedefe ulaşmış durumda.
Dürzi Kartı: İsrail’in Stratejik Hamlesi
İsrailli uzman Muhannad Mustafa, Dürzilerin İsrail için yıllardır stratejik bir araç olduğunu, Esad’ın devrilmesinin ardından bu kartın daha etkin kullanılmaya başlandığını belirtiyor. Aynı şekilde, El Cezire Araştırma Merkezi’nden Lika Mekki de İsrail’in önce Kürtleri, şimdi ise Dürzileri hedef aldığını ve bu gruplar üzerinden Suriye'yi zayıflatmayı amaçladığını dile getiriyor.
Siyonistlerin Sessiz Ortağı: Golani Yönetimi
İsrail’in Şam’daki saldırılarına karşı sadece kınama açıklamalarıyla yetinen Golani hükümeti, Suriye halkına karşı baskıyı sürdürürken İsrail’in işgaline karşı somut adım atmıyor. Ülkenin egemenliğine ve güvenliğine zarar veren bu tavır, hükümetin ABD-İsrail ekseninde hareket eden bir piyon olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Uzmanlar, Golani yönetiminin görev süresinin sonuna geldiğini, yabancı destekçilerinin ise ona artık daha fazla yatırım yapmayacağını öngörüyor.
İkinci Bir Nakba mı? Suriye Halkı Derin Endişe İçinde
Suriye halkı, ülkede yaşanan gelişmeleri 1948’de Filistin’de yaşanan Nakba’ya benzeterek büyük bir korku içinde. İsrail rejiminin toprak işgalleri ve zorla yerinden etmeleri artarken, uluslararası toplumun sessizliği ve Golani hükümetinin ilgisizliği bu endişeleri daha da derinleştiriyor. Suriye, göz göre göre ikinci bir Filistin olma tehlikesiyle karşı karşıya.