YDH'nin haberine göre Hizbullah tarafından yapılan açıklamada, saldırının yalnızca hukuki değil, aynı zamanda insani değerlere yönelik açık bir ihlal olduğu vurgulandı. Hizbullah, gemideki mürettebatın ve aktivistlerin güvenliğinin sağlanması çağrısında bulunurken, saldırının arkasında ABD’nin desteği ve uluslararası toplumun sessizliği olduğunu belirtti.

Açıklamada, saldırıya uğrayan geminin barışçıl amaçlarla yola çıkan sivil bir yardım aracı olduğu hatırlatılarak, “Bu korkakça saldırı, uluslararası hukuk, insan hakları normları ve ahlaki değerlere açıkça aykırıdır,” denildi. Hizbullah, İsrail’in bu saldırıyla birlikte, kendi çıkarlarını gerçekleştirmek için yasaklı ve gayrimeşru yöntemlere başvurmaktan çekinmediğini bir kez daha gösterdiğini ifade etti.

Saldırının daha büyük bir uluslararası sorunun parçası olduğuna dikkat çeken örgüt, İsrail’in bu tür suçları işlemeye cesaret bulmasının başlıca nedeninin, ABD’nin verdiği sınırsız destek ve uluslararası toplumun tepkisizliği olduğunu dile getirdi. Ayrıca, Arap dünyasının sessizliğinin de bu vahşetlerin sürmesine zemin hazırladığı ifade edildi.

Hizbullah, yaşanan saldırının en geniş biçimde kınanması gerektiğini vurgulayarak, başta Arap ülkeleri olmak üzere tüm uluslararası aktörleri İsrail'in bu eylemine karşı açık tavır almaya çağırdı. Açıklamada, geçmişte Mavi Marmara gemisine yapılan saldırı hatırlatılarak, İsrail’in bu tür saldırılarda sivilleri hedef almaktan çekinmediğine dikkat çekildi ve Özgürlük Filosu’ndaki kişilerin güvenliği için acil önlem alınması gerektiği belirtildi.

İsrail’in gece yarısından sonra düzenlediği saldırı sonucunda gemide yangın çıktığı bildirildi. Yardım filosuna ait geminin, saldırı sırasında Malta açıklarındaki uluslararası sularda bulunduğu açıklandı.

Bu gelişme, Filistin halkına insani yardım ulaştırma çabalarının doğrudan hedef alınması nedeniyle uluslararası kamuoyunun dikkatini bir kez daha İsrail’in Gazze politikasına çevirdi.