İsrail gazetesi Haaretz'de Odeh Bisharat imzasıyla yayımlanan makalede, Siyonist rejimin güç tekeline bel bağlayarak kendini intihara hazırladığı değerlendirmesi yapıldı.

Makalede, "Siyonist liderliğin doktrininin temel taşlarından biri, hem devletin kurulmasından önce hem de sonra, ister diğerleriyle ayrı ayrı ister bir arada karşılaştırılsın, İsrail'in bölgedeki en güçlü ülke olması gerektiğidir. Ancak İsrail bunu başarmak için hala ağır bir bedel ödüyor," denildi.

Buna İsrail'in büyük bir güç olmaması, gücünü hala yabancı bir güçten almak zorunda olmasının neden olduğuna dikkat çekilen makalede, "Ve herkesin bildiği gibi, bedava öğle yemeği yoktur. Dolayısıyla İsrail, bölgedeki üstünlüğünü korumak için yozlaşmış Arap rejimlerini desteklemede Batı'nın öncüsü olarak hizmet etmeli," ifadelerine yer verildi.

Makalede, "Ayrıca güçlü olmak sonsuz bir güç arayışı gerektirir. Asla uyuyamazsınız; komşularınızın evlerinde neler olup bittiğini sürekli takip etmelisiniz. Sonuçta, Askeri İstihbarat Şefi Aharon Haliva, Eylat'ta küçücük bir tatil yaptı ve Hamas saldırısı başladı," değerlendirmesi yapıldı.

Siyasetçilerin Gazze savaşına ilişkin yaklaşımında devlet adamından ziyade mahalle kabadayısına yakışır şekilde duygu karmaşası içinde oldukları vurgulanan makalede, "İsraillilere bir cevap vermesi gerekenler entelijansiya - araştırmacılar, yazarlar, şairler, tarihçiler, eğitimciler, filozoflar - olmalı. Sonsuza kadar kılıçla yaşamak tek yol mu?" diye kaydedildi.

Güç tekelinin ya hep ya hiç mantığını barındırdığına dikkat çeken yazar, şöyle devam etti:

"İsrail 7 Ekim'den önce bile Arap dünyasına, özellikle de Filistinlilere sadece iki seçenek sundu; tamamen teslim olmak ya da Armageddon savaşı. Ancak güç tekeli İsraillilere sadece iki seçenek sunuyor; mutlak gücü sürekli kullanmak ya da bavullarını toplayıp hain Orta Doğu'ya veda etmek."

Yazar, "Sadece güç öneren bir toplum, intihar modeline hapsolmuş bir toplumdur. Ve belli ki, alternatifler arama yeteneğinden yoksundur," yorumunda bulundu.

YDH