Lübnan kaynakları LBC televizyon kanalı Cumartesi gecesi bilgi sahibi kaynaklardan naklen Arap ülkesinin ardını vermeden, bu ülkenin Lübnan direniş hareketinin güvenlik yetkililerini İsrail rejiminin Lübnan'da durumu kötüleştirmek için bu ülke topraklarına saldırmaya hazırlandığı konusunda uyardığını bildirdi.

Siyonist rejimin medyası da Gazze'den ayrılan binlerce Golan Tugayı askerinin kuzey sınırına (Lübnan ile) ulaştığını ve yüzlerce tankın Lübnan sınırlarına doğru hareket ettiğini bildirdi. Ancak önemli soru şu: Siyonist rejim neden Batı Asya bölgesinde savaşı genişletmeye istekli?

Bu bağlamda birinci neden, işgal altındaki topraklarda kabinenin yönetim biçimiyle ilgilidir. Benyamin Netanyahu'nun başkanlığını yaptığı mevcut kabine aşırılık yanlılarından, tutuculardan ve savaş çığırtkanlarından oluşuyor. Geçtiğimiz günlerde İsrail TV 14'e verdiği röportajda bu rejimin ordusunun Lübnan Hizbullah'ına saldırması ve Gazze Şeridi'ne karşı savaşın devam etmesi yönünde çağrıda bulunan Siyonist rejimin İç Güvenlik Bakanı Itmar Ben-Gvir de bu kişilerden biri.

Ayrıca Netanyahu, Gazze savaşının bitiminden sonra İsrail başbakanlığı görevinde uzun süre kalamayacağı sonucuna vardığı için savaşın devam etmesini de kişisel çıkarları doğrultusuna olduğuna inanıyor, bu nedenle savaşı sürdürmek için ısrar ediyor.

Bir diğer neden ise Lübnan Hizbullah'ının Gazze savaşındaki performansıyla ilgilidir. Siyonist rejimin 7 Ekim'de Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılardan birkaç gün sonra Lübnan Hizbullahı, Filistin'in işgal altındaki kuzey kesimine saldırılar düzenleyerek Mescid-i Aksa Tufanı operasyonuna resmi olarak katılan ilk direniş grubu oldu.

Hizbullah'ın Mescid-i Aksa Tufanı operasyonuna katılmasının ardından Lübnan sınırları ve işgal altındaki Filistin'in kuzeyi, Lübnan Hizbullahı ile Siyonist ordu arasında her gün çatışmalara sahne oluyor. Görünen o ki Netanyahu ve İsrail savaş kabinesi, Hizbullah'ın Gazze'ye verdiği desteğe Lübnan'a savaş açarak karşılık vermeye çalışıyor.

Diğer bir neden ise Siyonist rejimin, Lübnan'ın kendine özgü iç koşulları nedeniyle Hizbullah'ın bu rejimle bir savaşı hoş karşılamadığına yönelik algısıdır. Lübnan, hem eşi benzeri görülmemiş bir ekonomik krizle hem de yeni bir cumhurbaşkanı ve kabine üyelerinin seçilmesi için grupların siyasi ayrılığıyla karşı karşıya.

Bu nedenle Lübnan Hizbullah'ı son aylarda Siyonist rejimle topyekûn bir savaşa girmedi. Siyonist rejimin Hizbullah'ın pozisyonuna ilişkin anlayışı, Lübnan Hizbullah'ının zayıf bir konumda olduğu yönündedir. Öte yandan Siyonist rejimin Lübnan'a yeni bir savaş dayatarak Lübnan kamuoyunu Hizbullah'a karşı harekete geçirmeye çalışacağı da görülüyor.

Bu anlayış ve algı, işgal altındaki topraklarda bile pek çok kişinin Netanyahu ve kabinesini, Lübnan Hizbullah'ı da dâhil olmak üzere savaşı genişletme yönünde hareket etmemeleri konusunda uyarmasına rağmen ortaya çıkıyor.

Diğer bir neden ise Mescid-i Aksa Tufanı Operasyonu'nun başından bu yana Siyonist rejimin Batı Asya bölgesindeki savaşa doğrudan ABD'yi dâhil etmeye çalışmasıdır. Anlaşılan işgal rejimi, savaşı genişleterek Amerika'yı Batı Asya bölgesinde yeni bir savaşa girmeye zorlamaya çalışıyor.

Siyonist rejim aynı zamanda İran İslam Cumhuriyeti'ni doğrudan savaşa sokma niyetindedir.

Son olarak şunu söylemek gerekir ki, savaşın bölgeye yayılması Siyonist rejimin yaptığı bir hatadır ve bu rejim açısından da ciddi sonuçlar doğuracaktır.

parstoday