SİYONİST REJİM BOŞ BEKLENTİLER İÇERİSİNDE (ANALİZ)

İsrail köşeye sıkıştığını hissettikçe, Gazze'deki savaşı uluslararası yansımaları olan bölgesel bir savaşa dönüştürmek için Batılı güçleri bir araya getirmeye yönelik yeni girişimlere başladı. Ancak Tahran İsrail'e Batı'nın İran'a ortak bir saldırı düzenlemesini istemek için bahane verse bile böyle bir senaryonun gerçekleşmesi pek olası görünmüyor. 

Görüntülenme: 340 Tarih: 31 Aralık 2023 03:23
SİYONİST REJİM BOŞ BEKLENTİLER İÇERİSİNDE (ANALİZ)

İsrail'in artan korku, öfke ve çaresizliğini, eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett'in ABD'den "İran'ı doğrudan karşısına almasını" istediği köşe yazısından daha iyi anlatan bir şey olamaz. 

 

Perşembe günü Wall Street Journal tarafından yayınlanan köşe yazısında, Tahran'ın Batı Asya'da "kaos tohumları ektiği" bahanesiyle İran'la doğrudan çatışmaya girilmesi istendi.

 

Eski başbakan, "İran rejimi Orta Doğu'daki sorunların ve küresel terörün çoğunun merkezinde yer alıyor" diye yazdı ve devamla, "Ancak açıklanamaz bir şekilde neredeyse hiç kimse ona dokunmuyor" diye ekledi.

 

Bennett, Lübnan'daki Hizbullah hareketinin işgal altındaki topraklara sayısız roket fırlatarak buraları İsrailliler için yaşanmaz hale getirdiğine ve Yemen silahlı kuvvetlerinin, rejimin Gazze Şeridi'ni tamamen kuşatmasına karşılık olarak gemilerin Eilat Limanı'na yanaşmasını nasıl engellediğine dikkat çekti. Ayrıca, hükümetlerin ve yerel halkın bölgeyi terk etme çağrılarına rağmen iki Arap ülkesini işgal etmeye devam eden Irak ve Suriye'deki ABD askeri üslerine yapılan saldırılardan dolayı İran'ı suçladı.

 

İran defalarca bölgedeki direniş gruplarıyla ilişkilerinin bir ittifaka benzediğini ve bu gruplar üzerinde herhangi bir otoritesi olmadığını açıklasa da burada tartışılması gereken ilişkilerin niteliği değil. Tartışılması gereken, İsrail'in 7 Ekim'de Hamas karşısında aldığı korkunç yenilginin ardından Gazze Şeridi'nde neredeyse üç aydır sürdürdüğü savaşın, krizden çıkış yolu bulmaya çalışan rejimi nasıl daha da çamura batırdığıdır. 

 

Bu ayın başlarında Hamas lideri Yahya Sinvar, grubun El Kassam Tugayları olarak bilinen askeri kanadının üyelerinin şimdiye kadar en az 5,000 İsrail asker ve subayını hedef aldığını söyledi. Sinvar, İsrail güçlerinin üçte birinin, yaklaşık 1,660'ının öldürüldüğünü, geri kalanının ise kalıcı olarak sakat kaldığını ya da ciddi şekilde yaralandığını vurguladı.

 

Rakamlar, İsrail'in en çok ödül alan piyade birliklerinden biri olan Golani Tugayı'nı Gazze'den çekmek zorunda kalmasının ardından açıklandı. Şu ana kadar çok sayıda İsrailli analist ve eski yetkili İsrail'in kayıplarının yüksek olduğunu teyit ederken, iktidardaki politikacılar bunları gizlemeye ve hatta inkâr etmeye devam ediyor.

 

İsrail'in Gazze'yi işgali ve "Hamas'ı yok etme" girişimleri şimdiye kadar rejim için felaket anlamına gelirken, Filistinli sivilleri acımasızca öldürmesi ve geride bıraktığı büyük katliam, İsrail'i kurban olarak göstermeyi amaçlayan büyük bütçeli propaganda kampanyalarının ardından itibarına da ciddi bir darbe indirdi. 

 

İsrail köşeye sıkıştığını hissettikçe, Gazze'deki savaşı uluslararası yansımaları olan bölgesel bir savaşa dönüştürmek için Batılı güçleri bir araya getirmeye yönelik yeni girişimlere başladı.

 

Hatta İsrail Pazartesi günü Suriye topraklarında üst düzey bir Devrim Muhafızları danışmanını öldürerek İran'ı kızdırmaya ve savaş yanlısı bir coşkuya sürüklemeye çalıştı. Seyyid Razi Musavi adlı subayın, Bennett'in savaş yanlısı politikalarını paylaştığı Binyamin Netanyahu'nun desteklediği düşünülen bir ABD terör saldırısı sırasında öldürülen İran'ın terörle mücadele ikonu Korgeneral Kasım Süleymani'nin yakın arkadaşlarından biri olduğu ifade edildi. 

 

Bir sonraki hamlesinde İsrail, Hindistan'ın Yeni Delhi kentindeki büyükelçiliğinin yakınında bir "patlama" olduğunu bildirdikten sonra dünyayı İran ile yakın bir askeri çatışma konusunda uyarmaya çalıştı.

 

İran'daki bazı siyasi analistler İsrail'in hamlelerine kapılıp suikasta derhal karşılık verilmesini isterken, ülkedeki karar alıcılar saldırıya "doğru zamanda ve doğru yerde" karşılık verme hakkını saklı tutarak bir kez daha ferasetlerini kanıtladılar. 

 

Bennet'in 2022'de Devrim Muhafızları üyesi Albay Hasan Sayyad Khodaei'nin öldürülmesindeki rolünü açıklaması ve İran içindeki bir İHA üssüne saldırı emri verdiği iddiası, İran'ı geniş bir bölgesel çatışmaya kışkırtmaya yönelik bir başka umutsuz çaba olarak görülmelidir.

 

"İran'ın Şubat 2022'de İsrail'e iki başarısız İHA saldırısı başlatmasının ardından İsrail, İran topraklarındaki bir İHA üssünü imha etti. Mart 2022'de İran'ın terör birimi Türkiye'de İsrailli turistleri öldürmeye teşebbüs etmiş ve başarısız olmuştu. Kısa bir süre sonra, bu birliğin komutanı Tahran'ın merkezinde öldürüldü" diyen Bennet, bazı İranlı analistlerin ve yetkililerin yanlış hesaplarını yakalayabildiğini öne sürdü. 

 

Ancak Tahran İsrail'e Batı'nın İran'a ortak bir saldırı düzenlemesini istemek için bahane verse bile böyle bir senaryonun gerçekleşmesi pek olası görünmüyor.

 

ABD şu anda Ukrayna'da batağa saplanmış durumda ve Joe Biden 2024'te ikinci kez Amerikan başkanı seçilmeye çalışırken, İran'la Batı Asya'nın tamamını yok edebilecek ve küresel petrol arzını birkaç yıl boyunca kesintiye uğratabilecek geniş çaplı bir savaş, yönetiminin gündemindeki en son şey olacaktır.  

 

Dahası, İran hükümetini yaptırımlar ve ayaklanmalar yoluyla "devirme" fikrinin son yıllarda ulaşılamaz olduğu kanıtlandı ve artık uygulanabilir bir seçenek olarak görünmüyor.

 

Ne yazık ki, Bennett için görünen o ki İsrail, insanlığa karşı işlediği acı suçların yansımalarıyla yüzleşmek zorunda kalacak gibi görünüyor.

 

Tahran Times

Mona Hucet Ensari

intizar.web.tr

Yorumlar