MUHİTTİN HAMDİ YILDIRIM: KUDÜS ÖZGÜRLEŞTİRİLMELİ

Suriye Vakıflar Bakanı Yardımcısı şunları söyledi: ‘İslam kardeşliği Müslümanların onurunun en önemli unsurudur. Müslümanlar eğer bir gün bundan vazgeçerlerse, izzetlerini ve itibarlarını kaybederler. 

Görüntülenme: 556 Tarih: 30 Eylul 2023 12:57
MUHİTTİN HAMDİ YILDIRIM: KUDÜS ÖZGÜRLEŞTİRİLMELİ

37. Uluslararası İslam Birliği Konferansı, İslam dünyası aydınlarının katılımıyla sanal olarak düzenlenmeye başladı.

Uluslararası Müslüman Gençler Birliği Teşkilatının Kurucu Üyesi ve Din Görevlileri Birliği Derneği Genel Başkanı Muhittin Yıldırım bu toplantıda şunları söyledi: ‘Batılı hükümetlerin yöneticileri milletlerin zenginliğinin peşindedir. Eğer ahirete ve ahiret gününde hesap vermeye iman olsa ve maneviyat üst seviyede olsa toplumun malına el koymazlar. Kâmil bir iman, kâmil bir adaleti gerektirir. Bu nedenle İslam ülkelerinde su gibi adalete de ihtiyacımız var ve bu İran'da başarılı oldu ama hala kat edecekleri çok yol var. Manevi yardım adaleti getirir. Tarihte böyle olmadı, savaşlar oldu ama bu kadar adaletsizlik ve sömürgecilik yaşanmadı.

Emperyalizm ve Siyonistler, İslam ülkelerinin bazı liderlerini ele geçirerek, onların milletlerinin zenginliklerini Batı'ya aktarıyorlar. Bu durdurulmalıdır. Allah'ın hesabı çok zor olacaktır. Onlar, mustazaf hükümetleri zayıflatmak için suikastlar düzenliyorlar. Herkes için değil kendileri için adalet istiyorlar. Muhammed (s.a.a) ümmeti bir vücut gibidir. Bu milletin başı olan Kudüs Siyonistlerin işgali altındadır ve özgürleştirilmesi gerekmektedir.

Allah'ın emrini terk ettiğimiz anda birbirimizin düşmanı olduk. Kâfirleri, şeytanı ve nefsi düşmanımız bilmeliyiz. Cihad onlara karşıdır, Müslümanlara karşı değil. Cihad bayrağını birbirimize karşı yükseltmemiz yanlıştır. Aynı bedenin uzuvlarının birbiriyle çatışma halinde olması mümkün mü?’

Suriye Vakıflar Bakanı Yardımcısı Alaaddin Zaateri de bu konferansta şunları söyledi: ‘İslam’da ırkçılığa ve ayrımcılığa yönelik bir davet yoktur. İslam, ahlaki değerleri sağlam temeller üzerine kurmuştur ve bu temeller ruhi kemal ve ahlaktır. İslam Arapçayı övünme aracı olarak kullanmaz. İslam bu konuyu reddetmiştir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır: “Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır.”

Bu şeref birbirleriyle kardeş olanlara aittir. Yargılamada şahitlik, içtihat ve adalet şarttır. İslam kardeşliği Müslümanların onurunun en önemli unsurudur. Eğer Müslümanlar bir gün bundan vazgeçerlerse, izzetlerini ve itibarlarını kaybederler. Gayrimüslimler de bu seçeneği tercih ederek saygı kazandılar. İslam kardeşliği kavramı sadece konuşmalarda vardır. Bu Müslümanların yaşam biçimi haline gelmelidir.

Eğitim ve öğretim yöntemlerinde Müslümanların özel ve kamusal işlerine dikkat edilmemesi üzücüdür. Bir Müslümanın, Müslüman kardeşi hakkında hiçbir şey bilmemesi ne kadar üzücüdür. Endonezya'daki Hollanda sömürgeciliği veya Filipinler'deki İspanya sömürgeciliği hakkında bir bilgi sahibi olamadan kaç yıl eğitim gördük. Fransızların Hindistan'ı nasıl sömürdüğünü ve Singapur Krallığı'na ne olduğunu bilmiyoruz. Afrika’da durum daha da kötü. Bugün bu kıtada 50 ülke kurulmuştur. İslam tarihiyle ilgili çalışmalarımız insanlık tarihiyle karşılaştırıldığında bu çalışmaların düşük ve sıfırın altında olduğu açıkça ortaya çıkıyor. Peki neden mesajımızın evrensel olduğunu iddia ediyoruz? Müslümanların işleri ile ilgilenmeyen bizden değildir diyen hadis-i şerif vardır. Eğer kardeşlik, vaizlerin kürsüde söylediği bir slogansa ne işe yarar? “Müminler bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu acısa diğer uzuvlar da acır” hadisindeki ifade, meclis üyelerinin coşkusuyla yankılanacağını umduğumuz bir çığlıktır.’

rasthaber

Yorumlar