Bakanlıktan güvenilir bir yetkili bu bağlamda yaptığı açıklamada, şöyle dedi: İç unsurları ile savunma bakanlığı füze sanayinin modern füzeler üretim hattına, kusurlu ve hatalı parçaları kullanılmak üzere eğitilen ve tamamen profesyonel bir çete, Hz. Veliyi Asr’ın -as- inayetleri ile son aylarda, Savunma bakanlığın İstihbarat ve Koruma kurumunda güvenlik güçleri tarafından tespit edilip yakalanarak, çökertildiler.

Tamamen başarılı olan bu projenin gerçekleşmesi ile Mossad’ın söz konusu parçaların sağlanması ve intikali için yabancı subaylar ve onları iç unsurları tespit edilerek, İran’ın istihbarat ağına takıldılar.

Mossad’a indirilen bu büyük güvenlik darbesi, İran İslam Cumhuriyeti istihbarat bakanlığının son günlerde ülkenin 4 ilinde Siyonist-terörist geniş ağına bağlı bir diğer grup unsurlarına başka bir darbe indirdiği bir ortamda gerçekleşiyor.

İran istihbarat bakanlığı söz konusu operasyonda çeşitli el yapımı bombalar ve bomba yapımı için gerekli malzemelerin ele geçirilerek en konulduğunu duyurdu.

Hiç şüphesiz Siyonist rejim ve destekçileri bundan önce de İran’a kusurlu teçhizat ve ürünler ve maddelerin sağlanması için çeşitli yolları denemişlerdir. Örneğin 1998 yılında bir Mossad ajanının itirafına göre Mossad ve Amerikan casusluk teşkilatı CIA, görünüşte yararlı olan kimyasal maddeleri karaborsa üzerinden İran’a satmayı planlıyorlardı.
Siyonist basından Hiyum gazetesinin askeri uzmanı Yuaf Limor Mossad’ın İran’a karşı sabotaj ve terör eylemlerindeki ortaklığına işaretle bu eylemlerin Amerika’nın desteği ile gerçekleştiğini belirtti.

Geçmişte Siyonist rejimin yetkilileri, askeri ve endüstriyel tesislere sabotaj düzenlemesi, nükleer bilim insanlarına ve bazı İranlı askeri yetkililerine suikast düzenlenmesini zımnen kabul etmelerine rağmen görüne o ki İran’ın caydırıcılık, askeri ve savunma gücü artarken ayrıca Siyonist rejimin iç krizleri yoğunlaşırken, Kudüs’ü işgal eden rejim giderek daha da korkuya kapılmış ve bir kez daha sabotaj ve terör eylemlerine yönelmiştir. Başka bir ifade ile Siyonist rejim İran’ın askeri sanayileri veya nükleer tesislerindeki çalışmaları sabote ederek bir yandan İran'ın bölgedeki ve dünyadaki etkisini ve gücünü azaltmaya, diğer yandan da bunu iç baskıları azaltacak bir faktör olarak kullanmaya çalışıyor.

Bir diğer önemli nokta ise İran İslam Cumhuriyeti istihbarat ve güvenlik güçlerinin son dönemde Mossad'a bağlı plan ve ağlara yönelik saldırıları, İran'ın bu alandaki istihbarat üstünlüğünü bir kez daha ortaya koyuyor. Bu da askeri ve savunma gücü gibi, ülkenin otoritesinin bileşenlerinden biri olarak kabul edilir.

Hiç şüphesiz İran silahlı kuvvetleri, savaş meydanını gerçek anlamda anlayarak, savunma sanayii alanındaki faaliyetlerinin çoğunu, mevcut teknolojilere dayanarak geliştirmek ve yeni teknolojiler elde etmek amacıyla planlamıştır. Tüm bunlara rağmen Yaptırımlara ve hatta bilim adamlarına suikast yapılmasına, askeri tesislerin düşmanlar tarafından sabote edilmesine rağmen İran artık füze ve hava savunma sistemleri, insansız hava araçları gibi savunma üretimi alanında bölgenin birinci gücü haline gelmiş bulunuyor.

Bu bağlamda İran Savunma Bakanlığı Sözcüsü Tuğgeneral Rıza Talai Nik, Siyonist rejimin İran İslam Cumhuriyeti'ne yönelik çeşitli komplolarının sebebinin, İran’ın savunma sanayisinden, füze gücünden ve hükümet otoritesinin diğer bileşenlerinden kaynaklanan  caydırıcılık gücünden olduğunu söyledi.
Parstoday