Binyamin Netanyahu'nun işgal altındaki topraklarda yeniden iktidara gelmesinin üzerinden 4 ay geçti. Siyonist Rejim İsrail son 4 ayda eşi benzeri görülmemiş iç krizlere tanık oldu. İsrail son 4 yıldır siyasi bir çıkmaza tanık oldu ancak 2023'ün başından itibaren yaşanan siyasi çıkmaz bu rejim için siyasi bir hayat memat meselesine, beka sorununa dönüştü. Daha önce, aralarında rejim başkanı Isaac Herzog'un da bulunduğu İsrailli yetkililer, iç krizin devam etmesi durumunda çökme riski konusunda uyarıda bulunmuştu, ancak şimdi analistler ve hatta medya, İsrail'in en kötü durumda olduğuna ve başka bir deyişle, açıkta uçurumun kenarında olduğuna inanıyor. Gaspçı rejim, kuruluşunun 75. yıl dönümü arifesinde, bir çöküş uçurumuna sürüklenmektedir. İsrail'in iç kriziyle ilgili bir haberde, Amerikan CNN kanalı, 75 yaşındaki İsrail'in sürekli dış tehditlerle karşı karşıya kalırken kendisini bir uçurumun kenarında ve bir kimlik krizinin eşiğinde hissettiğini bildirdi.

İsrail'in hemen hemen tüm sektörleri siyasi krizin içine sürüklendi ve hatta genellikle siyaset dışı olan teknoloji sektörü bile bu hikayeye dahil oldu. Startup ve yeni kurulan girişimci teknoloji şirketleri yatırımlarını İsrail dışında tutuyor ve çalışanlarını protestolara katılmaya teşvik ediyor. İsraillilerin farklılıklarını bir kenara bıraktıkları İsrail'in anma gününde bile protestocular Netanyahu hükümetine karşı sloganlar attılar. Aslında Siyonist rejim bir iç ve dış krizin içinde boğuluyor. İçeride ise iki muhalefet partisi ile iktidar koalisyonu arasında çatışma aşamasına gelinmiş, mevcut kriz yıllardır yaşanan siyasi istikrarsızlık birikimi ve tutarlı bir siyasi yapı oluşturamama noktasına gelmiştir. Siyonist rejimdeki kriz gerçeğinin daha az dikkat çeken başka yönleri de var: sınıfsal kriz ve toplumsal farklılıklardan ekonomik ve etnik krize kadar farklı ihtilaf ve kriz kaynakları. Bu kriz, İsrail'i benzeri görülmemiş bir parçalanma ve erozyon durumuna getirdi.

"Al-Meyadin" haber kanalı Perşembe akşamı, bu kanalın işgal altındaki Filistin'deki ofisinin yöneticisinden alıntı yaparak, Netanyahu'nun yargı reformu planının destekçileri ve muhalifleri arasında Tel Aviv sokaklarında 4 aydır haftalık gösterilerin ardından artık yaygın bir varlık süreç ve olay olduğunu bildirdi. Tel Aviv meydanlarındaki aşırı sağcıların sayısı, işgal altındaki Filistin'de "bölünmenin derinleştiğini ve iç diyalogların başarısızlığını" gösteriyor. Filistin meseleleri araştırmacısı "Emir Mahul" Al-Mayadinn kanalına verdiği bir televizyon röportajında, "Siyonist rejim geri dönüşü olmayan bir kriz içinde ve gösteriler devam ettikçe bir sonraki protesto dalgası çok daha şiddetli olacak. " dedi. 

Bir diğer önemli konu da krizin Siyonist Rejim İsrail'in dış ilişkilerine bile sirayet etmiş olmasıdır. Binyamin Netanyahu'nun iktidara gelmesinden 4 ay sonra Siyonist rejim ile ABD arasındaki ilişkiler kötü durumda. Amerikan sitesi "Axios" daha önce, Netanyahu'nun "İsrail"de yeniden iktidara gelmesinin ardından ABD ile "İsrail" arasındaki ilişkilerin tam bir krize dönüştüğünü ortaya koymuştu. Ayrıca İsrail'in Arap ülkeleriyle ilişkilerinin normalleşmesi konusunda özel bir hesap açan Netanyahu, artık normalleşme sürecinin başarısızlığına ya da en azından durdurulmasına tanık oluyor. Hatta Arap ülkeleriyle ilişkilerin normalleşmesinde gerileme yaşıyor. Bu gerileme Arap ülkelerinin işgal altındaki topraklardaki iç kriz anlayışını da gösteriyor.

parstoday