İslami Direniş Hareketi (Hamas), siyonist işgal güçlerinin Filistin davasının ve direnişinin öncülerinden 415 kişiyi Lübnan'ın güneyindeki Mercu'z-Zuhur bölgesine sürgün etmesinin 30. yıl dönümü münasebetiyle yaptığı açıklamada Filistin halkını birlik içinde hareket etmeye, işgal altındaki vatanı kurtarmak ve yurda dönüşü gerçekleştirmek için de her zaman direniş yolu üzerinde kalmaya davet etti. 

Hamas bu vesileyle yayınladığı bildiride işgal rejiminin cinayet, sürgün ve tasfiye politikasının Filistin halkını korkutamayacağını, onun direniş konusundaki iradesini kıramayacağını, onun bütün alanlarda vatanını savunmak, yurdunu, Kudüs'ünü, Aksa'sını işgalden kurtarmak için mücadele etmeye devam edeceğini, tüm haklarını geri alıncaya kadar da bu mücadelesinin süreceğini vurguladı. 

Filistin halkının 1987'de başlayan intifadası karşısında zorlanan işgal rejimi bu direnişi kırmak amacıyla özellikle direniş liderlerinden, fikir adamlarından ve üniversite hocalarından oluşan 415 kişiyi, 30 yıl önce 17 Aralık 1992 tarihinde evlerini gece yarısı basarak zorla otobüslere bindirip, o zaman henüz siyonistlerin işgal altında tuttuğu Güney Lübnan'daki Mercu'z-Zuhur bölgesine bırakmıştı. 

Sonrasında Avrupa ülkeleri sürgün edilen bu kişileri kendi ülkelerine kabul etme teklifinde bulunmalarına rağmen sürgündeki direniş önderleri kendi yurtlarına dönmekten başka bir seçeneği kabul etmeyerek Filistin'e dönme konusunda ısrarlı davrandılar. Verilen mücadele neticesinde işgal rejimi Eylül 1993'te onların yeniden yurtlarına dönmelerine izin vermek zorunda kaldı. Bu iznin ardından dönüşler başladı ve en son kalanlar da Aralık 1993'te döndü. Böylece Mercu'z-Zuhur direnişi bir kararlılık örneği olarak tarihe geçti.

Filistin Enformasyon Merkezi