Daha sonra Halil el-Hiye, Filistinli grupların liderleriyle birlikte bir basın toplantısına katılarak, bu hareketin Şam ile resmi ilişkilerinin yeniden başladığını açıkladı ve şunları söyledi: 'Bugün önemli bir gün ve Filistin davasını, Suriye'nin birliğini ve istikrarını desteklemek için Suriye'deki varlığımıza ve Filistinli ve Suriyeli gruplarla ortak faaliyetlere devam edeceğiz.

Bu hareket Suriye'nin birliğini desteklemekte ve bu ülkeye yapılacak her türlü saldırıya karşı çıkmaktadır.'

Direniş ekseninin bu ilişkileri canlandırma ve Filistin direnişine desteğini güçlendirme çabaları ile birlikte el-Hiye'nin 10 yıllık çatışmanın sona ermesine ilişkin tutumunu açıklanması, şehit Hacı Kasım Süleymani'nin görevi sırasında başlattığı çabaların sonucuydu.

Şehit Süleymani, aslında direniş cephesi'nin kurucusuydu ve her zaman İslam ümmetinin haklı meselelerini gerçekleştirmek için özgürlük arayanların birlik olması gerektiğine inanırdı.

Şehit Süleymani, Kudüs Gücü komutanı olduğundan beri, etnik kökeni ve dini ne olursa olsun Siyonist işgale karşı direniş kavramını açıklamaya çalışmış ve direniş ekseninin dostlarının özelliklerine ve onların iç koşullarına saygı göstermesi gerektiğine inanmıştır. Şehit Süleymani'ye göre direnişin asıl amacı sadece küresel istikbar ve Siyonist rejimle mücadele etmektir.

Hacı Kasım Süleymani saha adamıydı ve Suriye krizi başladığında bizzat terörle mücadele için sahneye girdi çünkü Suriye'de terör örgütlerinin kazanması halinde direniş ekseninin yıllar öncesine kadar gerileyeceğine inanıyordu.

Bu nedenle Hacı Kasım, Filistin sloganını söz ve fiilinde gündeme getiren tek Arap ülkesi olan Suriye'deki varlığını bölgedeki direnişin desteklenmesi ve güçlendirilmesi olarak görüyordu.

Suriye'de direniş ekseni ile Hamas arasında ihtilaf ortaya çıkınca Hamas Suriye'den ayrıldı ve Türkiye ve Katar'a yöneldi. Ancak Hacı Kasım Suriye ordusunun yanında kaldı ve aynı zamanda bir an olsun Filistin davasını desteklemeyi de unutmadı.

Bunun nedeni, Hacı Kasım'ın bakış açısının, özellikle düşmanın İhvan-ı Müslimin'in bazı taraftarlarını Esad rejimi ile düşmanlığa yönlendirmeye başladığı bir durumda farklılıklara bakmaksızın Siyonist düşmana karşı direniş ekseninin birliğine dayanmasıydı.

Şehit Süleymani o kadar bekleyip sabretti ki nihayetinde 2016'da Hamas ile Suriye arasındaki anlaşmazlığın çözülmesi için zemin sağladı. Bir süre sonra Hamas'tan bir heyet İran heyetiyle görüştü ve görüşmenin eksenlerinden biri bu hareketin Şam ile ilişkilerini yeniden canlandırmaktı.

Dolayısıyla bu ilişkiler yeniden canlanmasını Hacı Kasım'ın direniş ekseninin birliğini Siyonistler için doğal bir tehlike olarak gören büyük düşüncesine borçludur ve Şehit Hacı Kasım, kıyamet gününe kadar bu eksenin tüm zaferlerinde ortak olacaktır.'

rasthaber