Lübnan parlamento seçimlerine sadece bir ay kaldı. Lübnan parlamento seçimlerinin 15 Mayıs'ta yapılması planlanıyor. Adayların kayıtları sona erdi ve adaylar Lübnan parlamentosunda bulunmak için kampanya başlattı.

Lübnan parlamentosunda Müslümanlar ve Hristiyanlar arasında eşit olarak bölünmüş 128 sandalye var. Müslümanlar arasında 27 sandalye Sünnilere ve 27 sandalye de Şiilere ayrılmıştır. Dürziler için 8 ve Lübnanlı Aleviler için 2 sandalye olmak üzere 10 sandalye daha Lübnan parlamentosunda bulunmaktadır.

Lübnan parlamento seçimleri bu ülkedeki siyasi sistemin parlamenter olması nedeniyle çok önemlidir. Cumhurbaşkanı parlamento tarafından aday gösteriliyor ve Lübnanlı bir Hıristiyan olması gerekiyor. Başbakan da parlamento tarafından aday gösteriliyor ve Lübnanlı Sünnilerden olmalı ve parlamento başkanı Lübnanlı Şiiler arasından seçilmelidir. Lübnan'daki hükümetin çoğunun bir koalisyon hükümeti olduğu göz önüne alındığında, parlamentonun yapısı da önemlidir. Özellikle bu ülkenin yeni Başbakanını tanıtmak için bu çok önemlidir.  Bu ülkede hiçbir grup diğer grupları dikkate almadan hükümet kuramaz. Sonuçta tüm grupların katılımıyla hükümet kurulmalıdır.

Bu seçim dönemi ile ilgili önemli noktalardan biri de bu seçimlerin zamanında ve kesintisiz ve fırsatı kaybetmeden yapılıyor olması gerektiğidir.Son seçim 2018 yılında yapılmıştır ve bir sonraki seçimin de 4 yıl sonra Mayıs 2022'de yapılması planlanmıştır. Zaten  2018 seçimleri uzun bir gecikmeyle yapılırken, bir önceki seçimler, gruplar arasındaki siyasi ihtilaflar nedeniyle 5 yıl gecikmeli olarak düzenlenmişti.  Bu yüzden seçimlerin zamanında düzenlenmesi büyük önem taşıyor.  

Bir diğer nokta da 2018 seçimlerinde Lübnan parlamentosundaki 128 sandalyenin 67'sini Direniş Koalisyonunun kazanmasıydı. Lübnan siyasi tarihinde ilk kez bir hareketin mutlak çoğunluğu elde etmeyi başarması görüldü.  Bunun ardından iç ve dış sabotajlar da arttı ve ülkenin siyasi istikrara gitmesi engellendi. Öyle ki Saad Hariri 2019 Kasım'ında istifa etti ve o tarihten beri  Lübnan siyasi istikrarsızlık dönemine girdi.  Bu yüzden bir sonraki Lübnan hükümetinin daimi mi yoksa geçici olması önemlidir.

Lübnan seçimleriyle ilgili bir diğer nokta da Lübnan'ın iç işlerine her zaman çok fazla dış müdahalenin olmasıdır.Çoğunlukla dış müdahale direniş karşıtıdır ve direniş aktörleri direniş gruplarının Lübnan iktidarını ele geçirmesini ve ciddi bir rol oynamasını engellemeye çalışır.  Lübnan'da yaşanan sabotaj ve siyasi istikrarsızlığın asıl amacı bu konuya dayanmaktadır. Bu nedenle Seyyid Hasan Nasrullah'ın seçim görüşmesi Lübnan'da Hizbullah'a yönelik engellemeleri ve dış müdahaleleri etkisiz hale getirmeye çalıştıkları için önemlidir.

Dış müdahale ile ilgili nokta, Suudi Arabistan'ın daha önce Lübnan'daki büyükelçisini geri çağırması, ancak yakın zamanda, özellikle yaklaşan Lübnan parlamento seçimleri nedeniyle büyükelçisini geri göndermesi ve bunun, Suudi Arabistan'ın Lübnan seçimlerine yatırım yaptığını ve sonuç almaya çalıştığını göstermesidir. 

Lübnan işlerine yabancı müdahale konusunda bölgedeki gelişmelerden haberdar olan ve Lübnan'daki ihtilafları da göz önünde bulunduran, Seyyid Hassan Nasrullah son konuşmasında Hizbullah'ın Lübnan'da birlik istediğini ve parlamento üzerinde tam kontrole sahip olmak istemediğini belirtti.Seyyid Hasan Nasrullah'ın Lübnan parlamento seçimleri aracılığıyla Lübnan'da istikrar ve güvenlik peşinde olduğunu gösteren bir ulusal birlik hükümeti kurmak istemesi en çok dikkat çeken meseledir. 

parstoday