Bugünlerde İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana küresel demokrasinin en büyük savaşçısı olarak yanlış tasvir edilen Batı'nın en yeni sevgilisi Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky, gelecekte Ukrayna'yı bu varlığın daha büyük bir versiyonuna dönüştürmek için İsrail'i taklit etmeyi planladığını skandal bir şekilde duyurdu. Salı günü yerel gazetecilere kendi sözleriyle, “Ukrayna kesinlikle en başından beri istediğimiz gibi olmayacak. Bu imkansız. Kesinlikle liberal, Avrupalı ​​– böyle olmayacak. Kendi yüzü olan bir 'büyük İsrail' olacağız. Sinemalarda, süpermarketlerde, silahlı insanlarda Silahlı Kuvvetler veya Ulusal Muhafız temsilcilerimiz olursa şaşırmayacağız.”

Yahudi olduğu için, ABD önderliğindeki Batı'nın kendisini veya taklit etmek istediği varlığı, gerçek örneklerle alay konusu olan yanlış “anti-Semitizm” suçlamalarına maruz kalmasın diye eleştirmek, ABD liderliğindeki Batı'nın öznel standartlarına göre “siyasi olarak yanlış” ama nesnel gözlemciler onun planladıklarıyla son derece ilgilenmeli. Çok taraflı güvenlik teminatı ile Rusya, bazı Batılı ülkeler ve hatta sözde Türkiye ile müzakere ettiği bildiriliyor ve bu teklifin Moskova'nın söz konusu eski Sovyet Cumhuriyeti'nde devam eden özel askeri operasyonunu sona erdirmek için herhangi bir barış anlaşmasına dahil edilmesinin ardından Ukrayna'ya yönelik herhangi bir konvansiyonel saldırıyı caydıracağı söyleniyor.

Bu, Ukrayna'nın güvenliğine yönelik dış tehditler, bildirilen anlaşmanın ilan edilmesiyle ortadan kalkacağından, toplumunu İsrail'inkiyle aynı ölçekte militarize etmeye inandırıcı bir ihtiyaç olmayacağı anlamına geliyor. Bununla birlikte İsrail, işgal altındaki Filistin halkının militan direnişinin tetiklediği güvenliğine yönelik çok daha ciddi iç tehditlerle de kuşatılmış durumda. Bu anlamda, ezilen Rus azınlığı sonunda benzer ulusal kurtuluş nedenleriyle Kiev'e karşı silahlanırsa, Ukrayna da benzer tehditlerle karşı karşıya kalabilir. Bununla birlikte, bu senaryo, muhtemelen Kiev'in otoriterliğinden kaynaklansa da, bu büyük nüfusa yönelik sekiz yıl boyunca suistimallere rağmen henüz gerçekleşmediği için olası görünmüyor.

Öyle olsa bile, İsrail'in işgal altındaki Filistinlilere karşı çok daha acımasız otoriter politikaları, bu grubun direnişini söndürme başarısını getirmedi, aksine onun yönetimine karşı daha geniş muhalefeti cesaretlendirdi. Bu karşıtlık, ezilen Filistinliler ile ezilen Ruslar arasında daha fazla araştırmaya değer kültürel ve/veya ideolojik farklılıklar olabileceğini düşündürmektedir. Bunu kabul etmekle birlikte, bu tür çalışmaların mevcut analizin kapsamının çok ötesinde olduğunu da kabul ederek, Zelensky'nin tartışmalı bir şekilde Ukrayna'da bir “büyük İsrail” inşa etme kararının ardındaki diğer olası gizli nedeni açıklamaya geçmek önemlidir.

Tıpkı İsrail'in Filistinlileri suistimal etmesi gibi, Kiev de, derebeylerine karşı herhangi bir direniş belirtisi gösterseler de göstermeseler de, Lenin'in doğal olmayan mini imparatorluğunun sınırları içinde yaşayan yerli Rus nüfusunu suistimalini arttırabilir. İsrail'in işgal altındaki Filistinlilere karşı sayısız suç işlediği biliniyor. Çünkü BMGK'da uluslararası hukukta yer alan güvenilir yaptırım mekanizmalarını kullanarak onu cezalandırmak için siyasi irade mevcut değil. Aynı şey, ABD liderliğindeki Batı BM Güvenlik Konseyi'nin bu tür kararları geçirmesini engelleyeceğinden, bu senaryoda Kiev'in Rus azınlığına yönelik suistimallerin artmasını öngördüğü için de söylenebilir.

Küresel aktivist hareketin en büyük paradokslarından biri, dünya çapındaki "Filistin Yanlıları"nın, her iki toplum da efendilerinden benzer suistimallere maruz kalmasına rağmen, Ukrayna'da yaşayan Ruslarla tam dayanışma içinde olmamasıdır. Bu “politik olarak yanlış” gözlem, ilk bahsedilenin tamamen katılımcılarının iddia ettikleri demokrasi, insan hakları, uluslararası hukuk ve ulusal kurtuluş inançları tarafından motive edilmediğini, ancak alenen ifade etmekte kendilerini rahat hissetmedikleri diğer faktörler olduğunu gösteriyor. Benzer konulara yönelik bu tutarlılık eksikliği ve çifte standardı başka hiçbir şey açıklayamaz. Açık olmak gerekirse, birçok Batılının yaptığı gibi, tüm Filistinli destekçiler bu eleştirileri örneklemiyor.

Bu nedenlerle, her objektif gözlemci, Zelensky'nin Ukrayna'yı sözde bir “büyük İsrail”e dönüştürme planı konusunda son derece endişeli olmalıdır. Bu ülkenin Rus azınlığının insan hakları, İsrail'in Filistinlilere karşı emsal teşkil etmesinin ardından cezasızlıkla daha da acımasızca ihlal edilmeye hazırlanıyor. Bu nedenle, Rusya'nın Ukrayna'da devam eden özel askeri operasyonunun Nazilerden arındırma  hedefinin başarılı olması zorunludur, aksi takdirde o ülkenin ortak etnik gruplarının güvenliği garanti edilemez, özellikle Zelensky'nin planladığı koşullarda. Bineanaleyh "Küresel Filistin Yanlıları"nın samimi üyeleri de Ukrayna liderinin planlarına karşı dünya çapında bir araya gelmelidir.

Andrew Korybko

Voice of East

intizar.web.tr