Bu husustaki en son marifetleri 28 Mart 2022'de utanç zirvesini gerçekleştirmeleridir. Filistin halkı ve davasına yönelik yeni bir komplo ve tasfiye operasyonu için dış işleri düzeyinde Amerika, İsrail ve dört Arap ülkesinin dış işleri bakanı bir araya geldi. 

Filistin halkının buna karşı ortaya koyduğu çekingen tavır, Siyonist rejimle ilişkileri normalleştirenlerin işlediği cinayetle orantılı değildir. Direniş hareketleri ise, diplomatik bir dille kınamakla yetiniyor. İlişkileri normalleştirenler, attıkları her adımla ihanet sicillerine yeni bir sahife eklemiş oluyorlar. (Filistin halkıyla direniş grupları tarafından ortaya konulan ve yetersiz kalan) bu tavır, normalleşme işinde rol alanların azgınlıklarına ve ihanetlerine devam etmelerine fırsat veriyor. Kanaatimce Filistin halkıyla direniş gruplarının bu ihanet ve saçmalıklara karşı tutumunu değiştirme zamanı artık gelmiştir. 

Kınamak ve protesto etmekten başka bir şeye sahip değiliz. Ancak bundan daha etkili bazı durumlar daha vardır. Şu anda hitap dilinin / söylemin tamamıyla değişmesi gerekir. Daha sert ve keskin olması icap ediyor. Çünkü ilişkileri normalleştirenler yaptıklarından utanmıyorlar. Siyonist düşmanın çıkarı için Filistin halkını arkadan vurmaya devam ediyorlar. Peki, bu derece kendini aşağılamanın, geri gitmenin ve Filistin’i ve kutsallarını gasp edenlerin tarafında durmanın sebebi nedir?

Uzlaşmacıların toplantıları için Nakab bölgesini seçmelerinin sebebi işgalcinin birkaç gün önce Filistinli direnişçilerin eliyle aldığı yarayı sarmak için miydi? Yoksa Nakab’ı Filistinlileri buradan zorla göç ettirip yerlerine Ukrayna’dan gelecek yahudi göçmenleri yerleştirmek isteyen İsrail’i tebrik etmek için mi seçtiler?

Biz biliyoruz ki ne Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn, ne Fas ne de herhangi bir başka Arap rejimi ne yaparsa yapsın, ne kadar komplo kurarlarsa kursunlar, ne kadar işgal rejimine hizmet sunarlarsa sunsunlar, asla ona güven ve huzuru sağlayamazlar. Fakat buna rağmen onların aleyhinde çalışmak gerekir. Hiçbir şekilde onlara saygı göstermemek gerekir. Normalleşme peşinde koşan liderleri etkileyecek şekilde her gün ve her saat onların halklarına mesaj vermek lazım. Bizden utanmıyorlarsa o zaman bizim onları halkları önünde deşifre etmemiz (asıl kimliklerini ortaya koymamız) gerekir. İsrail’in Nakab, Kudüs, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde cinayetlerini artırmada Arapları siyasi kalkan olarak kullanmasına imkan veren hain normalleşmeye karşı susmak doğru değildir. 

Son olarak Fas ve Bahreyn’deki Arap halklarından, Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki Arap azınlıktan ve diğer Arap halklarından Filistin halkına ve davasına yönelik yapılan ihanet düzeyindeki normalleşmeyi kınamalarını istiyorum. Çünkü bu konuda sorumluluğun bir kısmı onların omuzundadır. 

Yine Filistin ve Arap medyasına sesleniyorum! Siyasilerin yaptıklarını telafi etmek için normalleşmeyi savunan hain Araplara karşı durun!... 

Makale, karikatür veya elinizde olan her türlü imkanla tavır koyun!... Karşı olduğunuzu hissettirin!...

Filistin Enformasyon Merkezi