Arabistan, 26 Mart 2015'ten bu yana Yemen'e yönelik saldırılar düzenliyor. Ağır insani kayıplara ilaveten, bu saldırılar Batı Asya'nın en fakir Arap ülkesi olan Yemen'in altyapısının yüzde 85'ini yok etti. Bu cinayetlerin boyutları çok geniştir, Yemen'in yoksul halkının kişisel sermayesinden ülkenin kamusal ve özel alanlarına kadar her şey Suudi savaşçıların saldırılarıyla yok edilmiş veya zarar görmüştür.
Sana'daki Aynel İnsaniyye Hukuk ve Kalkınma Merkezi tarafından yayınlanan istatistiklere göre, geçen Haziran ayına kadar 15 havaalanı, 16 liman, 308 elektrik santrali, 553 telekomünikasyon ağı, 2 bin 397 depo ve su ağı, 1983 kamu merkezi ve 5 bin 224 köprü ya tamamen tahrip oldu veya hasara uğradı. Yapılan saldırılar 23 bin 665 ekonomik tesisi ve 396 fabrikayı, 352 petrol tankeri, 11 bin 479 ticari tesisi ve 423 tavuk çiftliğini yok etti.
İstatistiklere göre, Suudi koalisyon saldırılarında 7 bin 945 araç, 472 tekne, 931 gıda deposu, 397 benzin istasyonu, 685 market ve 858 gıda kamyonu imha edildi. Ayrıca bu saldırılar sonucunda 575 bin 353 ev, 179 üniversite , 1466 cami, 369 turizm tesisi ve 391 hastane ve sağlık ocağı, 1110 okul ve eğitim merkezi, 135 spor tesisi, 248 antik sit alanı ve 49 medya kuruluşu zarar gördü. 
Burada önemli olan nokta, uluslararası hukuk ilkelerine göre, savaşta herhangi bir hasım, yalnızca düşmanı yenmek için gerekli ölçüde ve türde güç kullanabilir. Askeri hedeflere yönelik olduğu, gereksiz ıstıraplara neden olmadığı ve hakaret ve aldatma güdüsü olmadığı sürece savaşa izin verilir. Askeri gereklilik ilkesi, gereksiz ve yersiz güç kullanımını engeller ve insancıl hukukun köklü ilkelerinden biridir.
Yemen'e karşı savaşta yaşananlar, Suudi koalisyonunun askeri gereklilik ilkesini görmezden gelmesidir. 24 Aralık sabahı, Suudi koalisyon savaş uçakları, şehrin kuzeyindeki Essora Stadyumu da dahil olmak üzere Sana'nın çeşitli bölgelerini bombaladı. Saldırılarda birçok sivil yaralanırken, sivil bir mekan olan Essora Stadyumu da tahrip edildi.
Al-ı Suud, Sana'daki Essora Stadyumu'nda askeri silahların bulunduğunu dolayısıyla stadyuma saldırmanın bir askeri zaruret olduğunu iddia etti.  Ancak saldırı başlamadan önce Yemen Yüksek Siyasi Konseyi üyesi Muhammed Ali el-Husi, Suudi koalisyonunun Essora Stadyumu'nda silah bulunduğu yönündeki iddiasını reddetti ve Suudi koalisyonun yalanlarını ortaya çıkarmak için medyayı bu stada davet etti. 
Yemen Enformasyon Bakanı temsilcisi Nasruddin Amer, Suudi koalisyonunun saldırısının hemen ardından, Sana spor alanlarında silah bulunmadığını kanıtlamak için tüm Yemenli medya kuruluşlarını Essora stadyumuna çağırdı. Yemen medyası, bu stadın çeşitli bölümlerini filme aldıktan sonra Stadyumda herhangi bir askeri silah bulunmadığını bildirdi.
Suudi Arabistan'ın yalanlarının ortaya çıkması, Sana Stadyumu'na saldırmak için askeri bir gerekliliğin olmadığını, aynı zamanda Riyad'ın uluslararası hukukun katı ilkelerini ve ihlal edilemez kurallarını ihlal ettiğini kanıtlıyor. 
Buna göre, Yemen Spor ve Gençlik Bakanlığı, Suudilerin eylemini suç şeklinde değerlendirdi ve Yemen Olimpiyat Komitesi, Uluslararası Olimpiyat Komitesi, uluslararası spor örgütleri ve BM Güvenlik Konseyi'ni, Yemen'e yeniden bir saldırıyı önlemek için mümkün olan en kısa sürede harekete geçmeye çağırdı.

parstoday