ABD VE SİYONİST İSRAİL'İN KİTLE İMHA SİLAHLARI KONUSUNDAKİ ÇİFTE STANDARDI (ANALİZ)

Kitle imha silahlarından arındırılmış batı Asya düşüncesi uzun zamandan beri gündemde olan bir konudur, fakat uygulamada hayata geçirilmemiştir. 

Görüntülenme: 1648 Tarih: 04 Aralık 2021 11:05
ABD VE SİYONİST İSRAİL'İN KİTLE İMHA SİLAHLARI KONUSUNDAKİ ÇİFTE STANDARDI (ANALİZ)

Kitle imha silahlarından arındırılmış batı Asya 2.konferansı geçen hafta pazartesi gününden itibaren BM genel sekreteri ve konferans başkanı António Guterres’in konuşmasıyla BM genel sekreterliğinde çalışmalarına başladı. 
Fakat kitle imha silahlarından arındırılmış batı Asya konusu, gündemde olmasına rağmen vitrinde kalarak bugüne kadar gerçekleştirilememiştir. Bunun Amerika ile Siyonist rejimin siyaset ve davranış modeline bağlı iki önemli sebebi vardır. 
Birincisi Amerika’nın tutum ve siyaset modelidir. Aslında Amerika, kitle imha silahlarından arındırılmış batı Asya düşüncesinin başlıca destekçilerindendir, fakat pratikte Washington bu bağlamda hiçbir girişimde bulunmazken üstelik batı Asya’da konvansiyonel olmayan silahlanmanın güçlendirilmesi bağlamında adım atmıştır. 
Amerika batı Asya bölgesine en büyük silah ihracatçısı ve korsan rejim işgalci İsrail’in en büyük destekçisidir. Batı Asya bölgesinde de sadece ve sadece İsrail rejimi kitle imha silahlarından biri olan nükleer silaha sahiptir. 
Amerika aynı zamanda dünyada ve özellikle batı Asya bölgesinde nükleer konuya seçici siyaset izliyor. Beyaz Saray bir yandan İran’ın barışçıl nükleer enerji teknolojisine karşı çıkıp İran’a karşı maksimum baskı siyaseti izlemek için bir bahane olarak kullanırken Suudi Arabistan’ın nükleer çalışmalarına karşı sessizlik siyasetini izlemekte ve hatta korsan rejimin tehlikeli ve denetimsiz nükleer çalışmalarına destek bile veriyor. Üstelik bir çok haber kaynağı Suudi Arabistan nükleer çalışmalarının gizli yönleri olduğunu belirtiyorlar.


Bu arada Amerika geçen hafta New York’ta başlayan kitle imha silahlarından arındırılmış batı Asya konferansına katılmaması, Rusya tarafından büyük eleştirilerle karşılaştı. Bu bağlamda Viyana’da uluslararası kurum ve kuruluşlarda Rusya’nın temsilcisi Mihail Ulyanov Twitter üzerinde paylaştığı mesajda, oturumda Amerika’nın boş sandalyesinin fotoğrafını da ataçlayarak bu olayı eleştirdi ve şöyle yazdı:
“ Ortadoğu'da kitle imha silahlarından arındırılmış bir bölge oluşturma konulu konferansta boş koltuk. Böyle bir bölge fikrini hayata geçirmek için özel bir sorumluluğu olan 1995 kararının üç tarafından biri olarak Amerika’nın konferansa katılma davetini reddetmesi talihsiz bir durumdur.”
İkinci sebep ise korsan rejimin davranış modelidir. İşgalci İsrail rejimi batı Asya’da tek nükleer sahibi yönetimidir. Irkçı rejim ayrıca Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması  NPT’ye katılmaktan ayrıca kitle imha silahlarından arındırılmış batı Asya ile ilgili oturumlara da katılmaktan kaçınıyor. 
Bu bağlamda İran’ın BM daimi temsilcisi Mecid Taht-Revançi söz konusu oturumda konuyla ilgili şöyle konuştu:
“Konferansın başarılı düzenlenmesi tabi ki bazı taraflarca istenmiyor ve bölgeden tüm davetliler ve 4 nükleer güç konferansa katılırken Amerika ve İsrail ona muhalefet ediyor ve konferansın oturumlarına katılmıyorlar. Bu şartlarda mevcut engelleri kaldırmanın ilk yolu, İsrail’ın NPT’ye katılması ve UAEA’nın tüm nükleer faaliyetlerini denetlemesini kabul etmesidir. Amerika’nın destekleri ve İsrail’in nükleer programlarına göz yumması nedeniyle kitle imha silahlarından arındırılmış bölge fikri Batı Asya’da imkansızlaşmıştır.”
Fakat batı Asya konusunda kitle imha silahsızlandırma konusu ancak büyük güçler ve özellikle Amerika’nın bu konuda ciddi iradeleri olduğu ve ırkçı rejim İsrail’in nükleer silahları karşısında sessiz kalmaması durumunda gerçekleşebilir.

Parstoday

Yorumlar