Lapid twitter üzerinden kişisel sayfasında Bahreyn'e girişiyle ilgili bazı fotoğraflar paylaşarak, "Bahreyn'e girdik. Bu ülkeye ilk resmi ve tarihi ziyarette İsrail'in temsilcisi olduğum için onur duyuyorum" yazdı.
Siyonist rejim dışişleri bakanlığı da yaptığı açıklamada, Lapid ziyaretinin Bahreyn dışişleri bakanı Abdullatif bin Raşid el-Ziyani daveti üzerine gerçekleştiğini duyurdu.
Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte Eylül 2020'de korsan rejim İsrail ile Abraham olarak bilinen normalleşme anlaşmasını imzaladılar. Ardından Bahreyn ve korsan rejim ilişkileri gelişmeye başladı. Irkçı rejim elçisi Manama'ya gittiği gibi Bahreyn elçisi de Tel Aviv'e gitti. Korsan rejim İsrail yetkilileri son bir yılda Bahreyn'e giderek ülke yetkilileri ile görüştüler.
Lapid'in Manama ziyaretinin korsan rejimin bu kentte elçiliğini açmak hedefi ile gerçekleştiği belirtilse bile gerçek hedefi ise ikili ilişkilerin artmasını ilerlettirmek ve Ali halife rejimi tabusunu kırmaktır. Bu bağlamda Lapid'in Manama gezisi sırasında, Bahreyn'den işgal altındaki Filistin'e haftada iki uçuşla doğrudan bir uçuş başlatılacak.
Söz konusu uçuşların başlaması, ekonomi hedefler kapsamında normalleşme sürecini güçlendirmek bağlamında ikili yolculukları ve ziyaretleri arttırmak bağlamındadır. Siyonist rejim dışişleri bakanı yardımcısı Idan Roll söz konusu uçuşlar hakkında yaptığı açıklamada, "Bahreyn İsrail için önemli ticari hedeflerden biridir ve iki taraf arasında uçuşların başlaması önemli bir stratejik adım olacaktır" dedi.
Burada önemli olan konu Al-ı Halife rejimi açısından korsan rejim İsrail ile ilişkilerin arttırılması, bu rejimin Bahreyn'in güç yapısındaki güvenliğini ve konumunu artırmak anlamına gelmesidir. Fakat Bahreynlilerin tepkisi ise bu stratejinin pratikte Ali halife rejimi ve Bahreyn halkı arasında çatlağın şiddetle derinleştiğini gösteriyor; zira Bahreyn halkının büyük bir bölümü korsan rejim İsrail ile ilişkileri normalleşmeye karşıdır.

Bahreyn halkı ve önemli şahsiyetleri korsan rejim İsrail ile ilişkilerin devam etmesinin ülke halkına karşı bir hareket olduğunu ve Bahreyn halkı ve hükümetinin karşı karşıya bulunmasının devamıdır. Bu bağlamda twitter sayfasından bir paylaşımda bulunan Şeyh İsa Kasım şöyle yazdı:
Siyonist düşman ile normalleşme, nefret dolu bir ihanet ve Bahreyn hükümetinin halkına karşı gözdağı verme, yoksullaştırma, hapsetme, göç ve sınır dışı etme, aşağılama, marjinalleştirme ve insan haklarından yoksun bırakma yoluyla birlikte olan siyasi savaşlarından biridir.

Vifak cemiyeti de bir bildiri yayınlayarak Bahreyn'de Siyonistlerin her türlü varlığının Bahreyn halkı duygularının kışkırtılması ve Vaatlerini bozmak ve bu insanların hayati meselelerinde haklarını çiğnemek için umutsuz bir girişim olduğunu belirtti. Vifak Tel Aviv ile her türlü bağlantı ve ilişkinin reddedildiğini ve kınandığını, Bahreyn halkının bunu kabul etmeyeceğini ve ona kendi ülkelerinin varlığı ve istikrarı için bir tehdit olarak baktığını belirtti. 
Bu yüzden Lapid'in Manama ziyareti aslında Al-i Halife'nin siyonist rejime bir hizmettir zira benzer ziyaretle Al-i Halife rejimin ülke içindeki konumunu güçlenmesini etkilemez, ve sırf Siyonist rejimin siyasi çıkarları içindir; bu da Filistinlilere karşı cinayet ve şiddetin artmasına sebep olur.

Parstoday