LÜBNAN HİZBULLAH’I YENİ BİR CEPHE AÇABİLİR Mİ?

Bismillah.

       7 Temmuz’dan bu yana Gazze’yi havadan, karadan ve denizden bombalayan Siyonist İsrail rejimi Hamas’a bağlı İzzeddin El Kassam ve İslami Cihad’a bağlı Kudüs Seriyeleri karşısında zor günler geçirmesine rağmen yine de kalıcı ateşkese ve anlaşmaya yanaşmıyor. Ne ABD, ne Türkiye ,ne Mısır ve ne de Katar  katliamcı İsrail’i  masaya oturtamıyor. Gasıp İsrail rejimi açısından masaya oturmamanın geçerli nedenleri var . Büyük kayıplar vermesine , başta başkentleri olmak üzere bir çok şehrinin ve havaalanlarının vurulmasına rağmen ,  Siyonist rejim kuyruğu dik tutmaya çalışıyor.

    İşgalci İsrail rejiminin  2006, 2008 ve 2012’deki  saldırılarının aksine bu son vahşetini bu kadar uzatmasının nedenlerini maddeler halinde şu şekilde sıralayabiliriz :

    1) Filistin’de El Fetih ile Hamas arasında  uzun süren müzakerelerin ardından varılan anlaşma sonucu oluşturulan   ‘Uzlaşı Hükümeti’ , Siyonist  rejimi büyük bir endişeye sevk etti. Hamas’ın görünürde Gazze’den vazgeçiyor olmasını İsrail, ‘Hamas,  Uzlaşı Hükümeti sayesinde başta Batı Şeria olmak üzere diğer şehirlerde hakimiyet kuracak ’  şeklinde yorumladı. Bu yüzden ABD ve Mahmud Abbas’a büyük baskı yaparak uzlaşıyı bozdurmaya çalıştı fakat bunda başarılı olamadı. Bu yüzden de üç yerleşimcinin şüpheli şekilde öldürülmesini bahane ederek Gazze’ye kuduz köpek gibi saldırdı.

   2) Siyonist rejimin Gazze’ye bu kadar uzun süren bir saldırı düzenlemesinin nedenlerinden biri de , İran İslam Cumhuriyeti ile Batılı devletler arasında devam eden nükleer müzakerelerin nihai sonuca yaklaşmış olmasıdır. Ekonomik ambargo altında boğulan İran’ın bu ablukayı aşmak için Ruhani liderliğinde Batı ile yürüttüğü müzakereler son aşamaya geldiği için, İran’ın İsrail yüzünden Batı ile köprüleri atmasının mümkün olmadığını düşünen Siyonist yetkililer , bir taşla iki kuş vurmak istemektedir. Tahran’ın sesini çok fazla yükseltmesi halinde İsrailli yetkililer Batı’ya dönüp şunu diyeceklerdir : ‘ Gördüğünüz gibi İran’la nükleer müzakereleri sürdürmenin  hiç bir anlamı yok. Çünkü İran Filistin’deki terörist (!) grupları madden ve manen desteklemektedir.’

  3) Siyonistleri bu kadar cüretkar ve vahşi hale getiren diğer bir konu da Suriye’nin ve Lübnan’ın içinde bulundukları derin kaostur.  Bilindiği üzere İran, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad’la birlikte Direniş Ekseni’nde yer alan Suriye , dört yıldan bu yana süren iç savaş nedeniyle İsrail karşısında zayıf düşürülmüştür.

Suriyeli bazı muhalif grupların milislerini kendi hastanelerinde tedavi eden İsrail , Suriye’nin artık kendisini rahatsız etmeyeceğini çok iyi bilmekte ve Gazze saldırısını uzatmaktadır.  Tekfirci grupların Suriye’deki fitneyi Lübnan’a sıçratması sonucu Lübnan halkının ikiye bölünmesi ve bu ülkede yaşanan siyasi kriz de Siyonist İsrail’e istediği ortamı sağlamaktadır.

   4) Yazımın başlığında sorduğum sorunun cevabına gelince; dün ajanslara düşen bir haberde Hamas yetkilisi Musa Ebu  Merzuk’un ,   ‘Lübnan Hizbullah’ının  İsrail’e karşı kuzeyden bir cephe açmasını umuyorum.’  şeklindeki ifadesi kamuoyunun gündemine  oturdu.

    Siyonist rejimin Gazze saldırısı başladığından beri özellikle bizim sitemizi takip eden kardeşlerimiz, Direniş Cephesi olarak adlandırılan İran,Hamas , İslami Cihad ve Hizbullah yetkililerinin sürekli olarak telefon görüşmesi yaptıklarını ve hatta en son olarak İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Yardımcısı Emir Abdullahiyan’ın Lübnan’a giderek temaslarda bulunduğunu hatırlayacaklardır.

   Tabi ki bizler bu görüşmelerde neler konuşulduğunu veya hangi kararlara varıldığını bilemeyiz. Sadece mevcut görüşme trafiğine ve yapılan resmi açıklamalara dayanarak bazı yorumlarda bulunabiliriz. Bu anlamda Ebu Merzuk’un açıklamasının şahsi bir temenni mi yoksa yakında Lübnan Hizbullah’ının da savaşa dahil olacağını gösteren bir işaret fişeği mi olduğunu bilemeyiz.

    Fakat  bildiğimiz bir şey varsa o da şudur : 2006 ‘da yaşanan Hizbullah-İsrail savaşında  yaklaşık  dört yüz bin Güney Lübnan halkı Siyonistlerin bombalarından kaçmak için komşu Suriye’ye sığınmıştı. Bu da,  Hizbullah’ın  rahat savaşmasına ve galibiyete ulaşmasına vesile olmuştu. Eğer şu anda Hizbullah İsrail’e karşı kuzey cephesini açarsa Suriye’deki  kaostan dolayı Lübnan halkı hicret etmekte zorlanacaktır. Bu da  Hizbullah açısından çok büyük bir stratejik kayıptır. Ayrıca Lübnan’da güçlenen tekfirci akımın psikolojik etkisi yüzünden  Güney Lübnan halkı,   kuzey Lübnan’a göç etmek istemeyebilir.  

   Biz , Ayetullah Seyyid Hamaney’in önderliğinde   Direniş Hattı’nı oluşturan İran,Hamas,İslami Cihad,Hizbullah ve Suriye’nin  bu konuda en doğru kararı vereceğine ,  gerektiğinde  zor da olsa büyük bedeller de ödense  Lübnan Hizbullah’ının  İsrail’e karşı kuzey cephesini açacağına inanıyoruz. Bu arada tüm Müslüman kardeşlerimizin Ortadoğu’da oynanan büyük oyunu görmelerini ve  Direniş Cephesi’ni desteklemelerini  ümit ediyoruz. 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.