YDH'nin haberine göre, Kamati, direnişin bu stratejinin ayrılmaz bir parçası olması şartıyla, ülke için kapsamlı bir savunma politikasının görüşmeye açık olduklarını belirtti.
Bekaa’da düzenlenen Arap Sosyalist Baas Partisi etkinliğinde konuşan Kamati, "Silahlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Direnişin, Lübnan savunmasının ana direklerinden biri olacağı bir politika üzerinde tartışmaya hazırız," ifadelerini kullandı.
Konuşmasında Hizbullah’ın askeri kapasitesinin kalıcılığına dikkat çeken Kamati, "Baskı, saldırı ya da tehdit ne olursa olsun, bu silahı bırakmayacağız. Çünkü bu silah sadece Lübnan için değil, bölge, Filistin ve Lübnan’ın egemenliği için de caydırıcı bir güçtür," dedi.
Kamati, ülkenin kaderini tehlikeye atacak tehditlere karşı da net bir tavır sergileyerek, "Lübnan’ı kaosa, işgallere ve dış müdahalelere teslim etmeyeceğiz," dedi. Ayrıca, "Ordu, halk ve direnişi kapsayan bir savunma stratejisini sürdürerek, ülkeyi her türlü tehdide karşı koruyacağız," şeklinde konuştu.
Devletin önceliklerinin açık olduğunu söyleyen Kamati, toprakların ve esirlerin kurtarılması, İsrail işgali altındaki 13 noktanın geri alınması, ihlallerin durdurulması ve yeniden imarın sağlanmasının temel hedefler arasında yer aldığını ifade etti. Bu bağlamda, direniş, halk, ordu ve devlet dengesine dayalı dört ayaklı bir savunma formülüne destek verdiklerini vurguladı.
Kamati, Hizbullah’ın askeri varlığının sadece bugünkü güvenlik durumu için değil, Lübnan’ın uzun vadeli egemenliği için de hayati bir unsur olduğunu yineleyerek, "Bu silah, Lübnan’ın gücüdür ve öyle kalacaktır," dedi.
Konuşmasının devamında yaklaşan yerel seçimlere değinen Kamati, tek mezhep temelli ittifaklardan uzak durulması gerektiğini belirterek, ideolojik ve düşünsel çeşitliliği temsil eden geniş tabanlı bir parlamenter yapı hedeflediklerini dile getirdi.
Ayrıca Kamati, önce direnişe destek verip sonrasında geri adım atan siyasi çevrelere de sert eleştiriler yöneltti. "Sözde ulusal ittifak kuranlara, onların meclise girmesi için elinden geleni yapıp sonra mücadeleden vazgeçenlere doyduk," diye konuştu.
Son olarak, direniş çizgisinden sapmayacaklarını yineleyen Kamati, Lübnan’ın gücünü Batı’ya benzemeye çalışmakta değil, kendi Arap kimliğinde ve sağlam müttefiklik ilişkilerinde bulacağını belirtti.