Blinken'in bundan önceki ziyaretlerinin tümünün amacı siyonist işgal rejimini düzlüğe çıkarmak ve onun Gazze'de sürdürdüğü vahşi katliamı "kendini savunma hakkı" olarak kabul ettirmekti. ABD bir yandan bu diplomatik atakları sürdürürken ve bu ataklarına politik zemin oluşturmak amacıyla güdümündeki bütün medya organlarını işgal rejiminin vahşi katliamlarını haklı göstermek amacıyla seferber ederken, bir yandan da işgalciye destek amacıyla elindeki askeri imkanlarını devreye sokmuş durumdaydı. 

Ancak siyonist işgal rejimi ve ABD'nin birlikte sürdürdüğü ve dört aydan beridir devam eden soykırım vahşeti Filistin direnişini ve halkını teslim olmaya zorlama konusunda başarılı olamadı. Savaşın sürüp gitmesi ise işgal rejiminin kendi içindeki siyasi, ekonomik ve toplumsal sorunların her geçen gün biraz daha büyümesine neden oluyor. Bu arada yeni bir seçim sürecine giren ABD'de iktidarını yenilemek isteyen Joe Biden yönetimini zorluyor. 

O yüzden bir ateşkes sağlanması için çalışıyorlar. Ancak bu ateşkesin işgal rejiminin şartlarına göre olması için kapıları zorluyorlar. Şimdiye kadarki dayatmalarından Filistin direnişini şartlarından vazgeçmeye ve işgal rejiminin şartlarına teslim olmaya zorlamakta başarılı olamadılar. Blinken'in bu son atağının da siyonist işgal rejiminin şartlarına göre bir ateşkese gidilmesi için bölge ülkelerini devreye sokma amaçlı yeni bir teşebbüs olabileceği yönünde yorumlar yapılıyor.

Filistin Enformasyon Merkezi