EMİR ABDULLAHİYAN'IN FİLİSTİN İÇİN BAŞLATTIĞI BÖLGE TURU SİYONİSTLERİ PANİKLETTİ (ANALİZ)

İran Dışişleri Bakanı'nın bölge ziyaretler ile düşmanın anlaması gereken şey: İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu Gazze'ye kara harekatıyla bölgenin şeklini değiştireceğini iddia ederken, Direniş kampının ana mesajı kara harekatının kesinlikle bölgenin çehresini değiştireceği, ancak sonucun Tel Aviv'in istediği gibi olmayacağı, aksine İsrail işgalinin olmadığı bir bölge doğuracağıdır. 

Görüntülenme: 326 Tarih: 15 Ekim 2023 18:25
EMİR ABDULLAHİYAN'IN FİLİSTİN İÇİN BAŞLATTIĞI BÖLGE TURU SİYONİSTLERİ PANİKLETTİ (ANALİZ)

İsrail rejimi Gazze'ye yönelik en şiddetli bombardımanlarını sürdürürken ve Batı'nın topyekûn desteğini arkasına alarak Filistinlileri katlederken, Filistin'in destekçileri her zaman olduğu gibi diplomatik faaliyetlerini arttırarak Tel Aviv'e eylemlerinden geri adım atması için uyarılarda bulunuyor. 

 

İsrail rejiminin Suriye ve Lübnan topraklarına yönelik düzensiz saldırıları ve bu ülkelerin Tel Aviv'le çatışma ihtimalinin arttığı bir dönemde İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan bölge turu kapsamında Irak, Lübnan ve Suriye'yi ziyaret ederek bu ülkelerin yetkilileriyle bölgedeki gelişmeleri görüştü.

 

Bölgesel gezisinin ilk durağı olan Bağdat'a Perşembe günü ulaşan Emir Abdullahiyan, Irak Başbakanı Muhammed Şii el-Sudani ve Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci ile bir araya geldi. Iraklı kaynaklara göre Emir Abdullahiyan'ın ziyareti Filistin'deki durumu ve İslam dünyasının Filistinlileri desteklemek için koordinasyonunu görüşmek ve iki ülke arasında ikili bir güvenlik anlaşmasını hayata geçirmek için yapıldı. 

 

Iraklı direniş gruplarının Gazze halkına destek için alarma geçmesi ve ABD'yi Filistinli gruplar ile İsrail ordusu arasındaki savaşa müdahale etmesi halinde ülkesinin bölgedeki tüm üslerini hedef alacağı konusunda uyarması dikkat çekicidir. Irak'ta IŞİD terör örgütüne karşı oluşturulan gönüllü bir güç olan Halk Seferberlik Güçleri (HSG), sahip olduğu geniş askeri imkânlar ve terörist gruplara karşı edindiği büyük tecrübe nedeniyle Direniş Ekseni'nin bölgedeki en güçlü kollarından biri olarak görülüyor ve şartlar gerektirdiği takdirde düşman İsrail'e ve bölgedeki Batılı destekçilerine ağır darbeler indirebilir. 

 

Irak'tan sonra Beyrut'u ziyaret eden İranlı üst düzey diplomat, Lübnan havaalanında Filistinli grupların üst düzey yetkilileri tarafından karşılanırken Cuma günü Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah ve Lübnan'ın geçici Başbakanı Necip Mikati ile bir araya geldi. Hizbullah'tan yapılan açıklamaya göre bu görüşmede El Aksa Fırtınası Operasyonu sonrasında bölgede yaşanan son olaylar ve gelişmeler, İsrail'in Gazze'ye yönelik devam eden saldırıları ve Mescid-i Aksa ile Batı Şeria'da insanların acımasızca öldürülmesi ele alındı. Ayrıca bu toplantıda uluslararası ve bölgesel koşullar ve pozisyonlar, savaşın olası sonuçları tartışıldı ve bu tehlikeli ve tarihi gelişmeler karşısında herkesin sorumlulukları ele alındı. 

 

Emir Abdullahiyan, "Bizim için önemli olan Lübnan'ın güvenliği ve orada barışın korunmasıdır ve seyahatimin amaçlarından biri de budur. Mevcut durumu görüşmek üzere bölge liderlerine bir toplantı öneriyorum" ifadelerini kullandı. 

 

Mikati ise Gazze'ye yönelik bombardımanın durdurulması için tüm tarafların diplomatik çaba göstermesi gerektiğini vurguladı. 

 

Emir Abdullahiyan'ın Beyrut ziyareti, Hamas hareketinin El Aksa Tufanı Operasyonunu başlatmasının ardından, Hizbullah güçlerinin kendi görevleri ve daha önce İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'daki maceralarına karşı yaptıkları uyarılar doğrultusunda, işgal altındaki topraklardaki İsrail askeri bölgelerine birkaç roket saldırısı düzenledikleri sırada gerçekleşti. 

 

Tel Aviv ve Batı'ya Mesaj 

 

İran Dışişleri Bakanı'nın bölge turunun İsrail rejimine ve Batılı destekçilerine, savaş çığırtkanlığına devam etmeleri halinde Direniş kampının tepki göstereceği ve Gazze'ye yönelik saldırı karşısında hareketsiz kalmayacağı yönünde önemli bir mesaj taşıdığına şüphe yok. 

 

Emir Abdullahiyan, İsrail zulmünün devam etmesi halinde Tel Aviv'e karşı yeni cephelerin açılma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti. 

 

Beyrut'tan yaptığı açıklamada "İslam ülkeleri ve devletleriyle birlikte Siyonist rejimin Gazze halkına karşı işlediği suçlara müsamaha göstermeyeceğimizi yüksek sesle duyurmak için buradayız" dedi. 

 

İran İslam Cumhuriyeti, İsrail işgaline karşı düzenlenen son operasyonun tamamen Filistinlilere ait olduğunu açıklasa da, işgalcilerin Filistin'e ve bölgedeki direniş gruplarına karşı işlediği suçlar karşısında sessiz kalmayacağını ve ABD'nin boş tehditlerinin bile Direniş Ekseni'ni İsrail'in Gazze'deki suçları karşısında susturamayacağı uyarısında bulundu. 

 

Son günlerde Washington yetkilileri İran ve Hizbullah'ı Gazze'deki çatışmalara dahil olmamaları konusunda uyardı, çünkü bu durumda Washington da Tel Aviv'i desteklemek için harekete geçecektir.

 

Emir Abdullahiyan bu noktada şunları söyledi: "Amerikalılar herkesi itidalli olmaya çağırıyor ama İsrail'e silah ve yardım sağlayarak Netanyahu'nun elini suç işlemeye devam etmesi için serbest bırakıyorlar. Amerika İsrail'e Gazze'yi yok etmesi için bir şans vermek istiyor ve bu Amerika'nın tamamen hatasıdır ve eğer bölgedeki savaşın genişlememesini istiyorlarsa İsrail'i dizginlemelidirler." 

 

Emir Abdullahiyan'ın ziyareti önemliydi çünkü Tahran, İsrailli liderlere bölgedeki Direniş kampının kanatlarının tamamen birleştiği ve farklı senaryolara hazır olduğu mesajını iletmeye çalışıyor. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu Gazze'ye kara harekatıyla bölgenin şeklini değiştireceğini iddia ederken, Direniş kampının ana mesajı kara harekatının kesinlikle bölgenin çehresini değiştireceği, ancak sonucun Tel Aviv'in istediği gibi olmayacağı, aksine İsrail işgalinin olmadığı bir bölge doğuracağıdır. 

 

İsraillilere bu açık mesaj verilirken, son çatışmaların başından bu yana Tel Aviv liderleri Lübnan sınırında ikinci bir cephenin açılmasından büyük endişe duydular ve bu nedenle Gazze'de olduğu gibi Hizbullah'ın savaşa dahil olması gibi bir sürprizle karşılaşmamak için binlerce askeri güçlerini kuzey cephesine sevk ettiler. 

 

İsrailli liderlerin Emir Abdullahyan'ın mesajını çok iyi anladıklarını ve endişelendiklerini gösteren bir gelişme, Suriye'ye inişinden hemen önce Şam ve Halep havaalanlarına yapılan saldırılardı. Havaalanı pistleri zarar gördüğü için uçağı Lübnan'a yönlendirildi. 

 

İşgalcilere karşı uluslararası bir kampanya başlatılması 

 

İran, Filistin halkını destekleyen bölgesel bir diplomasi yürüterek, Filistinlileri destekleyen ve İsrail'in işlediği suçları kınayan uluslararası bir kampanya oluşturmaya çalışıyor. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) acil toplantıya çağrılması ve son günlerde Müslüman ülkelerin liderleriyle yapılan görüşmeler bu amaca hizmet etti. Emir Abdullahiyan Beyrut'ta İslam ülkeleri iktidarlarına Gazze'ye destek için seslerini yükseltmeleri ve İsrail'in Gazze'de çocuklara ve kadınlara karşı işlediği savaş suçlarına ve ablukaya son vermesine dönük çağrıda bulunmalarını istedi. 

 

Müslümanların bölgesel yakınlaşması İsrail rejimi üzerinde baskı oluşturabilir ve onu geri çekilmeye zorlayabilir. Son aylarda Netanyahu özellikle Arapların Tel Aviv'le normalleşmesine güveniyordu ve Gazze'deki daha geniş çaplı suçlar normalleşme sürecini baltaladı. Örneğin savaştan önce Suudi Arabistan normalleşme yolunda ilerliyordu ancak şimdi İsrail hükümetiyle müzakereleri sonlandırdığını açıkladı. Dolayısıyla Müslüman ülkeler İsrail işgaline karşı birlikte hareket ederse Tel Aviv'in teslim olmaktan başka çaresi kalmayacaktır.

Al Waght

intizar.web.tr

Yorumlar