UNESCO'ya bağlı Dünya Miras Komitesi toplantısı Haziran 2022'de Ukrayna savaşı yüzünden Rusya'nın Kazan kentinde iptal edildikten sonra Suudi Arabistan, Ocak ayında bu komitenin başkanlığını üstlenerek, bu vesileyle Neom isimli dev turistik projelerini canlandırmaya başladı.
Bu arada Trump döneminde ABD ile birlikte UNESCO'dan çekilen işgal rejimi, Biden yönetimi UNESCO'ya dönerken Suudi Arabistan'ın komitenin toplantısına ev sahipliği yapmayı üstlendikten sonra bu toplantıya katılmak için yoğun şekilde çaba göstermeye başladı.
Netanyahu kabinesinin Dünya Miras Komitesi toplantısına katılma hedefi, asla bu toplantıya katkı sağalmak değil, bu rejim bölgesel ve uluslararası arenada yalnızlığını kırma doğrultusunda Suudi Arabistan'ın evsahipliğindeki söz konusu komiteye katılmaya gayret göstermekte. İşgal topraklarında radikal ve solcu kabine kurulduktan sonra Siyonist rejim daha da yalnızlaşmış ve hatta ABD başta olmak üzere Batılı müttefikleri ile sorunlar yaşamakta. İşgal rejimi ayrıca bu toplantıyı, Suudi Arabistan ile ilişki kurmak için bir fırsat olarak görmekte.
Arabistan'ın Siyonist rejimin dışişleri bakanı ve eğitim bakanına vize vermeyi geciktirmesi, onların Riyad'a ziyaretinin iptaline yol açtı. Ancak KAAN kanalının bildirdiğine göre, Netanyahu'nun kabinesi sonunda alt düzeyde bir heyetin Suudi Arabistan'a gönderilmesiyle yetindi.
Bu arada, Biden yönetimi, Netanyahu kabinesi ve kendisi ile anlaşmazlığa düşmüş ve şimdiye kadar Netanyahu'nun sık sık gelen talebine rağmen Biden, Netanyahu'yu Beyaz Saray'a davet etmekten kaçınmıştır.

Biden Yahudi Lobisi'nin gelecek seçimlerde desteğini kazanmak ve de Suudi Arabistan, Rusya ve Çin'in İran'a yakınlaşmasını önlemek ve Riyad ile Tel-Aviv ilişkilerini kurmak için yoğun çaba sarf etmesine rağmen bu çabalardan şimdiye kadar hiçbir sonuç elde edememiştir.
Geçen kışta Siyonist rejim Başbakanı, ABD'ye davet edilmediğinden rahatsız olduğu için kabine üyelerine Beyaz Saray'ın kendisini Washington'a davet etmediği sürece Amerikalılarla görüşmeme talimatı verdi. Ardından Siyonist rejim medyası, ABD yönetiminin Biden'in Netanyahu ile görüşmek için şart ileri sürdüğünü ifşa etti. Bu şartlar arasında işgal rejimi kabinesinin yargı reformu kararından vazgeçmesi yer almakta.
Arabistan da, İsrail rejimi ile normalleşmek için 3 talepte bulunmuştur. Bu talepler, NATO benzeri bir güvenlik teminatı verilmesi, barışçıl nükleer enerji programının geliştirilmesinin desteklenmesi ve silah satışı konusundaki kısıtlamaların hafifletilmesinden ibarettir.
Financial Times'in bildirdiğine göre, Riyad ve Tel-Aviv'in olası anlaşmasının bazı cazibelerine rağmen bu anlaşmanın riskleri de var. ABD'nin savunma şemsiyesi altında olan Japonya veya Almanya gibi ülkelerin aksine, kimse Suudi Arabistan'da demokrasinin olması konusunda bir düşüncesi yok ve bu ülkede insan hakları karnesinin esef verici olduğu bildiriliyor.
Gelinen aşamada Netanyahu yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya kaldığından Beyaz Saray için tehlike zilleri çalmakta. Anlaşılan Netanyahu'yu kurtarabilecek şey, Arabistan ile tarihi anlaşmadır. Bu çerçevede Netanyahu'nun sağcı yönetimi ve Biden hükümeti, kendi hedefleri için Tel-Aviv-Riyad ilişkilerinin kurulmasını istiyorlar. Ancak Suudi Arabistan'ın dış politika alanında izlediği bağımsız yaklaşımına göre, Riyad'ın kolay kolay onların talepleri karşısında teslim olacağı düşünülmüyor.

parstoday