GEÇİCİ İSRAİL REJİMİ ZAFİYET İÇİNDE (ANALİZ)

Siyonist rejim yetkilileri ve komutanları birbirinin ardından bu rejimin yeni bir savaş için hazırlıklı olmadığını itiraf etmeye devam ediyorlar. Bu bağlamda başka bir Siyonist uzman daha itirafta bulundu. 

Görüntülenme: 351 Tarih: 18 Ağustos 2023 16:49
GEÇİCİ İSRAİL REJİMİ ZAFİYET İÇİNDE (ANALİZ)

Bu bağlamda Siyonist rejimin askeri uzmanlarından Urbar Yusuf, İbranice Haaretz gazetesine verdiği bir notta, bir sonraki savaşın hedefinin iç cephe Siyonist rejim olduğunu, ancak bu cephenin bu savaşa hazırlığı olmadığını itiraf etti.
Urbar Yusuf, İbranice Haaretz gazetesine gönderdiği bu yazısında ırkçı rejimin yaklaşan savaşını bundan 50 yıl önce yaşanan Yom Kippur Savaşı ile karşılaştırmaya çalışmış ve hep Kippur Savaşı'nın sonuçlarına değinmiştir ancak aynı zamanda yaklaşan savaşta iç cephede verilecek kayıpların Kippur savaşından daha çetin ve sancılı olacağının da altını önemle çiziyor.
Yom Kippur Savaşı, olarak isimlendirilen 1973 Arap–Siyonist rejim Savaşı, 6 ila 25 Ekim 1973 tarihleri arasında Mısır ve Suriye liderliğindeki Arap devletlerinin İsrail rejimine karşı başlattığı bir savaştı. Savaş, Yahudi dinî bayramı Yom Kippur'un kutlandığı tarihlerde ilk defa Mısır'ın sürpriz saldırı hamlesiyle başladı. Savaşın büyük bir bölümü, 1967'de korsan rejim İsrail tarafından işgal edilmiş Sina Yarımadası ve Golan Tepeleri'nde gerçekleşti.
Haaretz'e göre, Urbar Yusuf, Hayfa Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler fahri profesörüdür; Notunun bir başka bölümünde savaşın çıkması halinde Yom Kippur savaşından çok daha büyük olacağına ve bazı nedenlerden dolayı İsrail için daha zor ve sancılı geçeceğine değindi.
Aynı Siyonist rejimin bakış açısına göre birinci sebep, bu sefer İsrail'in iç cephesinin askeri güçlerini hedef almak yerine tehdidin türü ve gücüdür; dolayısıyla kayıplar bu kadarla sınırlı kalmayacak çünkü bir sonraki savaşta füzeler sadece Gazze çevresindeki kasabaları veya Celil bölgesini  hedef almayacak. Daha ziyade El-Hadira'dan Tel Aviv'e kadar, daha birçok bölge bu füzelerin hedefleri arasındadır ve bu şehirlerde yaygın tahribatlara neden olacak ve kesinlikle binlerce ölüme neden olurken  elektrik, su, iletişim ve gaz altyapısını yok edecektir.
Bu konuda Siyonist uzman Urbar Yusuf, “Ukrayna'da gördüğünüz her şeyin İsrail'de bizi beklediğini, zayiatımızın ise çok daha fazla olacağını” söylüyor.
İkinci neden, kendi bakış açısından, iç cephenin hazırlıksızlığıdır, bu nedenle şöyle yazıyor: "Bugün iç cephe savaşa hazır değil, bu hazırlıksızlık hem sahada hem pratikte hem de psikolojik ve zihinsel olarak aşikar ve bu durumda, savaş sırasında çılgın ve histerik bir psikolojik atmosfer beklemeliyiz ve bu, ordunun ve iç cephe komutanlarının savaşı yönetmesini zorlaştıracaktır."
Hayfa Üniversitesi'nin bu eski profesörünün bakış açısına göre üçüncü neden, rejim ordusunun son zamanlarda ve bu orduya yapılan büyük yatırımlara rağmen maruz kaldığı ciddi zayıflıktır; Ancak bugüne kadar füzelere karşı hava savunması için etkin bir çözüm sunamamıştır.
Ordunun yapısı, ne personel ne de yedek güçleri, yeteri kadar eğitim ve öğretim faaliyetinde bulunmamıştır ve genel olarak, ordunun zamanı ve enerjisi şu anda Filistin bölgelerinde Filistinlilerle karşı karşıya gelmek ve onlarla savaşmak için harcanıyor ve ordunun çeşitli safları gerçek bir savaş deneyimine sahip değil.
Yusuf, en azından rejim ordusunun zırhlı birimlerinin ve 2006 savaşından daha iyi durumda olmasını umduğunu ifade ederek, en iyi durumda olsalar bile, yine Lübnan'ın bazı kısımlarını veya roket atılan bölgeleri ele geçirmenin birkaç gün süreceğini ve bunun da iç cephede ciddi tahribata neden olmak için yeterli olduğunu belirtiyor.

Siyonist rejimdeki komuta ve liderliğin zayıflığı, bu yazarın bakış açısına göre yaklaşan savaşı daha da zorlaştıracak ve rejiminin iç cephesinde kayıpları artıracak dördüncü nedendir.
Yusuf mevcut kabinenin bulunduğu dönemde savaş çıkarsa, bu kabinenin bu savaşta görevlerini etkin bir şekilde yerine getirebileceğini tahmin etmenin çok zor olduğuna inanıyor, çünkü bu yapı şu anda Siyonist toplumla eşi görülmemiş bir güvensizlik krizi içinde ve toplum başbakanın ağzından çıkan hiçbir söze güvenmiyor, inanmıyor ve Netanyahu'nun savaş sırasında bile tüm eylemlerinin yargıdan kurtulmak amacıyla yapıldığına inanılıyor.
Başbakan ile birlikte güvenlik kabinesi üyelerine toplum güvenmiyor, bu nedenle felaket Tel Aviv'e ilk füze düştüğünde gerçekleşecek.
Bu endişelerin gölgesinde, Siyonist Ordu Genelkurmay Başkanı Salı günü iç cephe komuta birimlerinden birini incelemesi sırasında en son savunma planlarını ve operasyonel zorluklarla etkileşimi ele aldı.

parstoday

Yorumlar