Bahreyn'deki en büyük Şii grup olan el-Vifak Cemiyeti yaptığı açıklamada şunları vurguladı: "Bahreyn halkı, siyasi, sosyal ve önemli grupları, hiç şüphesiz temelde İslami ve Arap kimliklerine bağlıdırlar. Bu toprakları Siyonistlere ve dış güçlere asla teslim etmemiş, İslami ve Arap kimlikleri üzerinde hiçbir şekilde oynanmasına asla izin vermeyeceklerdir."

El-Vifak Cemiyeti, açıklamasına şöyle devam etti: "Geçmişten günümüze halk egemenliğine ve barışçıl güç aktarımına dayalı demokratik yönetim anlayışının aksine, mevcut siyasal yapı mutlak bir monarşiye dönüşmüştür."

El-Vifak Cemiyeti, yaptığı açıklamada şöyle dedi: "Hükümet, Bahreyn'in bağımsızlığını yabancı güçlere satmak için acele ediyor. Hükümet, insan hakları konusundaki kara sicilini temizlemek ve destek kazanmak için ülkeyi, karar verme gücünü, halkının hassas bilgilerini ve mahremiyetini lezzetli bir lokma gibi onlara teslim ediyor."

Bahreynli cemiyet, açıklamasının devamında Siyonistlere ve bölgesel aktörlere teslim olmak için alınan aceleci önlemleri kınayarak, "Bu eylemler milli mutabakat dışında gerçekleştiriliyor. Aslında Bahreyn bu tür koalisyonlarda bir figür olarak görülmez, aksine kullanılmakta, para almak ve hesap ödetmek için bir kaynaktır." dedi.

Bahreyn el-Vifak Cemiyeti, açıklamasının sonunda şöyle dedi: "Bahreyn'in dışa bağımlılığının ve satılmasının işaretleri, kültürel normalleşme, müfredat değişikliği, dağınık bölgelerdeki arazilerin Siyonistlere satılması, İsrail'den çılgınca silah ve mühimmat alımı ve Şeyh Muhammed Sankur'un ilişkilerin normalleşmesi karşısındaki duruşu nedeniyle tutuklanmasında aşikardır. Bütün bunlar Bahreyn'in potansiyelini ve karar alma gücünü Siyonistlere ve yabancı güçlere teslim edilmesinin tehlikeli işaretleridir."

rasthaber