Yahudi yerleşimcilerin özellikle El-Halil’in güneyindeki Mesafer Yatta bölgesinde gerçekleştirdikleri son saldırılardan sonra dizginlenmeleri gerektiğine dikkat çeken Kasım, yerleşimcilerin Filistinli çiftçileri ve çobanları darp ettiklerini, koyunları araçlarıyla ezmeye kalkıştıklarını ve bölgeyi alelacele Filistinlilerin girişine kapatan işgal ordusu tarafından korunduklarını ifade etti.
 

Kasım, dün (17 Temmuz Pazartesi) konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Yahudi yerleşimcilerin saldırılarının Beytlahim’in batısında yer alan Nahhalin beldesi ile Vadi Fukin ve Husan köylerindeki tarım arazilerine atık su boşaltmaya kadar ulaştığına dikkat çekti.
 

Çeşitli ürünlerin ekili olduğu arazilerde çevre kirliliği meydana geldiğini belirten Kasım, uluslararası insan hakları örgütlerini Yahudi yerleşimcilerin saldırılarını kınamaya davet etti.
 

İşgal altındaki topraklarda Filistinlileri hedef alan saldırıların sadece Yahudi yerleşimciler tarafından gerçekleştirilmediğine işaret eden Kasım, İsrail Su Şirketi Mekorot’un da El-Halil ve Beytlahim vilayetlerine verdiği suyu kıstığını, Yahudi yerleşkelerine verdiği suyu ise artırdığını bildirdi.
 

Filistinlilerin uluslararası hukuk tarafından garanti altına alınan en basit haklardan dahi mahrum bırakıldıklarına değinen Kasım, işgal altındaki topraklarda Filistinlilerin maruz kaldıkları saldırıların sahada ve siyasi alanda harekete geçmeyi gerektirdiğini kaydetti.
 

Kasım, Filistin direnişinin işgalcileri dizginlemede ve saldırılarını durdurmada başarısını ispat ettiğini hatırlatarak direniş eylemlerine alan açılmasını istedi.

Filistin Enformasyon Merkezi