İşgal rejimi İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, siyasi ve toplumsal muhalefetin itirazlarına rağmen tartışmalı "yargı reformuna" ilişkin bu hafta "pratik adımlar" atacaklarını duyurdu.

Haftalık kabine toplantısında dün konuşan Netanyahu, hükümet olarak "yargı sistemini reforme etmek için pratik adımlar atacaklarını" söyledi. Netanyahu, bu adımların, "sorumlu ve ölçülü bir şekilde" ancak "aldıkları yetkiye uygun olarak" atılacağını ileri sürdü

Siyonist rejimin aşırıcı kabinesi başkanın bu açıklaması muhalefetin tepkisine yol açtı. Bu bağlamda eski başbakan ve yeni muhalefet lideri Yair Lapid ise Netanyahu'nun açıklamasına tepki gösterdi.

Lapid, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, şunları kaydetti: "Netanyahu, ilan ettiği gibi bu tek taraflı yargı düzenlemesine devam ederse, İsrail'in yarısından daha azının, İsrail ekonomisinin yarısından daha azının, güvenliğinin yarısından daha azının ve Meclisin yarısından daha azının başbakanı olduğunu görecek."

Netanyahu öncülüğündeki aşırı sağcı koalisyon hükümetinin yargı düzenlemesine karşı her hafta cumartesi akşamı kitlesel gösteriler düzenleyen protestocular itirazlarının 24'üncü haftasında işgal topraklarının genelinde yine meydanlara indi.

Siyonist basından Yediot Ahronot gazetesinin internet sitesinde yer alan habere göre, Tel Aviv, işgal altındaki Kudüs, Birüssebi ve Hayfa kentleri başta olmak üzere işgal topraklarının genelinde düzenlenen çok sayıda gösteriye on binler katıldı. "Demokrasi" sloganları atan göstericiler, koalisyon hükümetindeki aşırı sağcı politikacıları eleştiren dövizler taşıdı.

Siyonist rejim yetkililerinin de belirttiği ve itiraf ettiği gibi, yargı reformu planı ile ilgili anlaşmazlıklar giderek derinleşmekte.

Binyamin Netanyahu ve aşırıcı kabinesi, Siyonist rejimin yargı sisteminde yapısal değişiklik planının amacının, yasama ve yargı erkleri arasında bir denge oluşturmak olduğunu iddia ediyor.

Buna istinaden, bu planın uygulanmaya başlandığı günden itibaren işgal altındaki topraklarda geniş çaplı gösteriler başlamış ve her hafta yüzbinlerce protestocunun katılımıyla gerçekleştiriliyor ve halen de büyük kitlelerin katılımıyla devam etmektedir.

İşgal altındaki topraklarda benzeri görülmemiş gösterileri beklemeyen Netanyahu'nun kabinesi, çöküşün eşiğine de gelmiştir. 2021'de iktidarı rakiplerine bırakan Netanyahu, bir yıl boyunca iktidara gelmek için her türlü çabayı sarf etti ve sonunda aşırı sağla koalisyon yaparak tekrar iktidara geldi.

Netanyahu'nun algısı, mevcut kabinenin çökmesi durumunda pratikte yeni kabineyi kuracak başka bir grubun kalmadığı veya büyük tavizler karşılığında yeni bir kabine için onlarla ittifak kurması gerektiği yönünde. Bu nedenle protestolar yoğunlaşınca Netanyahu yargı reformu planından çekildi ve uygulanmasını erteledi.

Sözde "yargı reformu" planının mimarı olarak bilinen Siyonist rejimin Adalet Bakanı Yario Levin ve Netanyahu, onu Adalet Bakanlığı görevine getirebilmek için rakiplerine birçok taviz verdi. Adalet bakanı Levin, daha önce, yasalar devre dışı bırakılıp yargı sisteminde reform yapılmazsa istifa edeceği tehdidinde bulunmuştu. Görünüşe göre Levin artık istifanın eşiğinde. Levin'in tehdidi, Netanyahu'nun önerdiği yargı reformlarından taktiksel olarak geri çekilmesi nedeniyle radikal gruplar ve partiler tarafından eleştirilmesine neden olurken, diğer yandan kabinesine yönelik protestoları da yoğunlaştırdı.

 Sonuçta Netanyahu'nun yargı reformlarından geçici olarak çekilmesi, protestocuları itirazlarını sona erdirmeye ve sokaklardan dönmeye ikna edemedi. Aynı zamanda Levin'in istifa etmesi halinde Netanyahu'nun kabinesinin çökme ihtimali de var ve bu konu işgal altındaki topraklarda yeni bir kriz yaratabilir.

parstoday